Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, çocukların karnelerinin aynı zamanda anne-babalar olarak onlarla ne ölçüde ilgilenildiği, ne ölçüde destek olunulduğu hakkında fikir veren birer ayna niteliğinde olduğunu ifade ederek, ''Dolayısıyla çocukların özgüvenini zedeleyecek tutumlardan özenle kaçınmanızı, çocuklar üzerinde yıkıcı etkiler oluşturacak tepkiler yerine, yapıcı, onarıcı, destek ve teşvik edici bir yaklaşım benimsemenizi sonuç alıcı olması bakımından çok önemli görüyorum'' dedi.

2011-2012 eğitim öğretim yılının birinci döneminin sona ermesi dolayısıyla mesaj yayımlayan Dinçer, mesajına ''Başta öğrencilerimiz olmak üzere, öğretmenlerimizin ve velilerimizin göstermiş oldukları üstün gayret ve çalışmaların semeresinin alındığı karne gününde hepinizi içtenlikle kutlar, güzel bir tatil geçirmenizi dilerim'' diyerek başladı.

Çocukların okul başarılarının, sadece kendilerini ve ailelerini değil, bütün bir eğitim camiasını ve ülkeyi ilgilendirmesi bakımından üzerine dikkatle eğilinmesi gerekilen bir husus olduğunu ifade eden Dinçer, çocukların karne notlarının sadece onların eğitimdeki başarısını değil, genel olarak herkesin bu konudaki çabalarının sonuçlarını ölçtüğünü de belirtti.

Günümüzün eğitim anlayışının ve varılmak istenen hedefin, okul-öğrenci-veli işbirliğinin daha güçlü olduğu, ailelerin eğitim sürecinin her aşamasında daha etkin rol aldığı, okulların birer yaşama alanına dönüştüğü okul iklimini oluşturmak olduğunu ifade eden Dinçer, ancak böyle bir iklimde çocukların bilgi, beceri ve değer kazanma potansiyellerinin gerçek anlamıyla ortaya çıkacağını ve kişisel gelişimlerini sağlıklı, mutlu ve özgür bir şekilde sürdüreceklerini vurguladı.



-''Öğrencilerinize 'insan sıcaklığını' hissettirin''-



Mesajında öğretmenlere seslenen Dinçer, eğitim sisteminin temel bileşenlerinin merkezde öğrenci olmak üzere öğretim programları, öğretmen ve okul olduğunu, yeni yaklaşımlar, bilim ve teknoloji alanlarındaki gelişmelerin de bu sistemi doğrudan veya dolaylı olarak etkilediğini belirtti.

Sistemin en güçlü bileşeninin mutlak suretle öğretmen olduğunun altını çizen Dinçer, şunları kaydetti:

''Çünkü öğretim programlarını uygulayacak, bilişim teknolojisini kullanacak, yeni yaklaşımları uygulamalarına yansıtacak olan öğretmendir. Bu nedenle, eğitim ve öğretimin kalitesi öğretmenlerin sahip olduğu yeterliklerle doğrudan ilişkilidir. Bilgi çağının nitelikli bireylerini yetiştirecek olan öğretmenlerimiz her şeyden önce değişime ve dönüşüme açık olmalıdır. Bunun yanında etkili iletişim becerilerine ve yaşam boyu öğrenme becerisine sahip olmak, disiplinler arası bağlantı kurabilmek, teknoloji okur-yazarı olmak, kendi değerlerini ve evrensel değerleri içselleştirmiş olmak günümüz öğretmeninden beklenen niteliklerdir ama hepsinden önemlisi öğrencilerinize 'insan sıcaklığını', onlara verdiğiniz sevgi ve değeri etkili bir şekilde hissettirebilmektir.''

Bu kapsamda öğretmenlik mesleğini ve öğretmenleri güçlendirmek için başlattıkları çalışmaların; arzu edilen öğretmen profiline ulaşmak hedefinin yanında, mesleki tatmin ve memnuniyet düzeylerini arttırmak, taleplerine ve beklentilerine kalıcı ve gerçekçi çözümler getirmek gibi mesleğin bütün boyutlarını içeren büyük bir çabayı kapsadığını belirten Dinçer, ''İnanıyorum ki; eğitim ailesi olarak her ferdinin bu büyük çabaya omuz verdiği sürecin bizi ulaştıracağı menzil, öğrencilerimizin, öğretmenlerimizin, velilerimizin içinde olmaktan mutluluk duyduğu ve kendilerini geliştirmeleri için fırsatların sunulduğu eğitim ortamları olacaktır'' ifadesini kullandı.



-''Teşvik edici bir yaklaşım benimseyin''-



Çocukların sağlıklı ve mutlu gelişimlerinde, okul başarılarında en az öğretmenler kadar anne-babaların da rolünün bulunduğunu belirten Dinçer, velilere şöyle seslendi:

''Çocuklarımızın karneleri aynı zamanda anne-babalar olarak onlarla ne ölçüde ilgilendiğimiz, ne ölçüde destek olduğumuz hakkında fikir veren birer ayna niteliğindedir. Dolayısıyla çocukların özgüvenini zedeleyecek tutumlardan özenle kaçınmanızı, çocuklar üzerinde yıkıcı etkiler oluşturacak tepkiler yerine, yapıcı, onarıcı, destek ve teşvik edici bir yaklaşım benimsemenizi sonuç alıcı olması bakımından çok önemli görüyorum.

Cesareti kırılmış, özgüveni zedelenmiş bir çocuğun hayatı boyunca hatırlayacağı olumsuz etkiler, telafisi her zaman mümkün olan karne notlarından daha önemlidir. Bu düşüncelerle çocuklarınızla birlikte sağlıklı, mutlu ve güzel bir tatil geçirmenizi diliyorum.''



-''İnanın ve çalışın''-



Eğitim öğretimde bir yarı yılı tamamlayarak karnelerini alacak öğrencilere de mesaj ileten Dinçer, gayretli çalışmalarından ötürü öğrencileri içtenlikle kutladığını ifade etti.

''Karnenizdeki notlarınız ne olursa olsun; umudunuzu, cesaretinizi, çalıştığınız takdirde başarılı olacağınıza dair inancınızı, yapabileceğinize dair güvenizi hep diri tutun'' diyen Dinçer, hayatın her döneminde ve her alanında başarılı olmanın öncelikle buna inanmak ve çalışmakla mümkün olduğunu vurguladı.

Dinçer, ''Bu çabanızda başta öğretmenleriniz, anne-babalarınız olmak üzere hepimiz size destek olmak, sorunlarınız olduğunda çözümlemek, güzel ve mutlu bir eğitim ortamında başarılı bir öğrencilik hayatı sürmeniz için elimizden geleni yapıyoruz'' mesajını iletti.

Bakan Dinçer, şunları kaydetti:

''Yönelimleriniz, yetenekleriniz doğrultusunda kendinizi geliştirmenizin imkanlarını çoğaltmak ve daha nitelikli eğitim almanızı sağlamak için attığımız adımlara, sizlerin de çok çalışarak, kendinizi her bakımdan yetiştirerek karşılık vereceğinize ve ülkemizi güzel bir geleceğe taşıyacağınıza inancımız sonsuz.

Bu tatil dönemini dinlenmenin yanı sıra kitap okuyarak, zamanınızı kültür, sanat ve spor aktiviteleriyle değerlendirerek geçirmeniz umuduyla; tüm öğretmenlerimize, öğrencilerimize ve velilerimize sağlıklı, mutlu bir tatil diliyorum.''