Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, göreve geldikleri günden beri özel okulların desteklenmesi ve özel sektörün finansal gücünün eğitime aktarılmasına önem verdiklerini belirterek, ''Ancak bu hususta kayda değer bir artış yaşayamadık ve özel sektörün örgün eğitim içindeki payı yaklaşık yüzde 3'tür'' dedi.

Türkiye Özel Okullar Birliği Derneği'nin düzenlediği''Dijital Çağda Eğitimde Fırsatlar ve Sorumluluklarımız'' konulu 11. Geleneksel Sempozyum, Sheraton Otel'de başladı.

Sempozyuma katılan Bakan Dinçer, açılışta yaptığı konuşmada, her yıl düzenlenen bu sempozyumlarda eğitimin farklı sorunlarının mercek altına alındığını, bu tartışmalardan da rehberlik edecek sonuçlar doğduğunu belirtti.

Bakan Dinçer, sempozyumun ana temasının şubat ayında pilot olarak uygulanacak FATİH Projesi ile örtüşmesinin hoş bir süpriz olduğunu ifade ederek, ''bilişim çağı, bilgi çağı, dijital çağ'' gibi kavramlarla ifade edilen dünyanın yönelimlerini bilişim teknolojilerinin oluşturduğunu söyledi.

Bilgisayarın öneminin giderek artacağını vurgulayan Dinçer, bilişim çağının becerilerini kazanmanın çocuklar için olduğu kadar yetişkinler için de önemli olduğunu belirtti.

Dinçer, ''Tüm dünyanın yeni işler, beceriler konusu üzerine yoğunlaştığı, hayat boyu öğrenmeye önem verdiği bir ortamda çok katı ve statik eğitim sistemi içerisinde kalmanın o toplumu uluslararası rekabet alanında nerede tutacağına dair tartışmaları sizlere bırakıyorum'' diye konuştu.

Özellikle eğitimde özel sektörün payını artırmak ve Türkiye'deki eğitimin alt yapısının gelişmesi için uygulamaya koyacakları iki farklı yöntem olduğunu belirten Dinçer, şöyle devam etti:

''Onlardan bir tanesi özellikle okul kiralama yöntemi olarak isimlendirdiğimiz bir yöntem olacak. Özellikle büyük şehirlerde kamulaştırma bedellerini ödeyemediğimiz için veya bir takım miras problemleri olması sebebiyle birçok arsamız boş olduğu halde eğitim yatırımı yapamıyoruz. Bu tip yerlerde arsa sahiplerinin veya o arsaya bedelini ödeyerek okul yapmayı düşünecek sermaye sahiplerinin o binaların yerlerine okullar yapmalarına izin veren ve bize kiralamalarına imkan veren bir çalışma yürütüyoruz. Diğer bir yöntem ise kamu özel ortaklığı yöntemi. Belirli il veya ilçelerde oranın eğitim sorununu çözebilmek için oralardaki arsaların yine ilgili yatırım sahibine devrederek okullar yapıldığı hizmetlerin sunulduğu kamu özel ortaklığı yöntemi. Şu ana kadar kullandığımız mevcut devletin kendi bütçesinden kaynak ayırarak yatırım yapması, hayırseverlerimizin bize verdikleri desteklere ilave olarak kiralama yöntemini ve kamu özel ortaklığı uygulamalarını eğitim sistemindeki yeni yöntemler olarak yakında sizlere duyuracağız.''