Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, ''Suriye hükümetinin maksadını aşan bir biçimde Serbest Ticaret Anlaşmasını askıya alması, direkt Suriye'ye zarar verecektir. Keskin sirke küpüne zarar verir'' dedi.

Bakan Çağlayan, Ankara Ticaret Odası (ATO) Kongre Merkezinde düzenlenen Türkiye İnovasyon Konferasının Ankara ayağı olan Kamuda İnovasyon konferansındaki konuşmasının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Sanayi Üretim verileriyle ilgili bir soru üzerine Çağlayan, açıklanan verinin sanayi üretiminin ciddi bir şekilde devam ettiğini gösterdiğini söyledi.

Büyüme rakamlarındaki artışın arkasındaki gücün sanayi üretimi olduğunu dile getiren Çağlayan, şunları kaydetti:

''İhracatımızın yüzde 90'ına yakınını sanayi ürünleri oluşturuyor. İhracatımızdaki yüzde 20'lik artışın arkasında da zaten sanayi üretimindeki bu artışın payı var. Bunun için açıklanan rakamlar benim için sürpriz olmadı. Türkiye'nin büyümesi olarak da yılın ilk yarısında gerçekleştirdiğimiz yüzde 10,2'lik büyüme var. Benim başından beri tahminim ülkemizin yüzde 8 civarındaki büyümeyle bu yılı kapatacağı yönünde. 2012 yılında orta vadeli programda yüzde 4'lük bir büyüme öngörümüz var. Bütün çalışmalarımızı bu doğrultuda yapıyoruz.''

IMF ve Dünya Bankasının bu yıl içinde Türkiye için öngördükleri büyümeyi revize ettiğini anımsatan Çağlayan, IMF'nin Türkiye için 2012 yılında öngördüğü büyümeyi de artı yönde revize edeceğini dile getirdi.

''İhracat potansiyeli, yabancı sermayenin Türkiye'ye bakış açısı, yatırımlarla ilgili beklentiler ve bağlantılar göz önünde bulundurulduğunda, Türkiye'nin büyüme hedefini yakalayacağını gösteriyor'' diyen Bakan Çağlayan, şöyle devam etti:

''Türkiye her yıl yüzde 6 civarında bir büyüme gerçekleştirmiş ülke. Özellikle 2002'den sonra kriz dönemi hariç başarılı bir performans yakaladı. Türk özel sektörü bunu gördü, öğrendi ve buna inandı. Bizim aşağı yönlü bir revizyonumuzun şu anki şartlar gözününde bulundurulduğunda olmayacağını düşünüyorum. Bütün yol haritamızı buna göre şekillendiriyoruz. Burada bizi olumsuz etkiyen 'Arap Baharı' ve Avrupa'daki borç krizi oldu. Bizim cari fazla verdiğimiz ülkelerdeki sıkıtılar vardı bunlardan Tunus ve Mısır toparlandı. Libya da toparlanmaya başladı.''



-''Keskin sirke küpüne zarar''-



Suriye yönetiminin halkının sesine kulak vererek istenilen yönetim sistemine geçmesi gerektiğini dile getiren Çağlayan, Suriye yönetiminin ısrarcı tutumu nedeniyle ülkenin hem ekonomik hem de siyesi anlamda daha zor bir durumla karşı karşıya kalacağını söyledi.

Türkiye'nin uygulamaya başladığı yaptırımlarda Suriye halkı ve sanayicisinin zarar görmemesine dikkat ettiğini vurgulayan Çağlayan, şöyle devam etti:

''Buna rağmen Suriye hükümetinin maksadını aşan bir biçimde Serbest Ticaret Anlaşmasını askıya alması direkt Suriye zarar verecektir. Keskin sirke küpüne zarar verir. Suriye başta petrol olmak üzere uygulanan yaptırımlar nedeniyle ekonomik olarak her ay kötüye gidiyor. İşi bilen, akıllı bir yönetimin yapacağı ekonomi kanallarını açık tutmaktır. Kalkıp bizim tırlarımıza engeller koymak akla zarar işlerdir. Buyurun kapatın mübarek olsun. Türkiye'nin gideceği çok yol var. Şuanda çalışmalarımız devam ediyor. Ekiplerimiz Mısır, Lübnan ve Irak'ta ilgililerle görüşüyor. Mersin'den Beyrut'a, Mersin'den İskenderiye'ye RO RO seferlerine bugün ya da yarın başlıyoruz. Diğer yandan Habur'dan Ürdün'e ulaşmak istiyoruz. Biz bunları açıklamaya başlayınca Suriye hemen tırları kabul etmeye başladı. Tekrar alsınlar ya da almasınlar bundan kaybeden kendileri olacak. Bizimde onların yaptıklarına karşı yapacağımız en 10 tane eylemimiz var. Onların bizim tırlarımıza uyguladığını bizde onların tırlarına uygulamaya başladık. İşin yarış noktasına ulaşmasını istemiyoruz. Onları aklı selime davet ediyorum.''



-''Teşvikte de inovasyon yapıyoruz''-



Başka bir gazetenin cari açıkla ilgili adımlar atılacak mı yönündeki sorusu ise Çağlayan, şu yanıtı verdi:

''Cari açık şuanda ciddi bir sorun olarak karşımızda duruyor. Cari açıkla ilgili Cumhuriyet tarihin en köklü çalışmalarını yapıyoruz. GİTES Projesiyle ülkemizin açık verdiği sektörleri bir bir tespit ettik. Şimdi bu yılın sona kadar devrim niteliğindeki yatırım teşvik sistemini getiriyoruz. Yani teşvikte de inovasyon yapıyoruz. Cari açığı hedef alan yeni bir teşvik sistemi getiriyoruz. Bu sistem cari açığı ciddi oranda azaltan tedbirleri kapsıyor. 2012 yılından cari açığımız bugünden daha düşük seviyeye inecektir ve 2-3 yıl sonra artık cari açığı ülkenin önünde bir problem olmaktan çıkaracak. Gerek ulusal gerekse de uluslararası yatırımcıları yatırıma yöneltecek bir teşvik sistemini ve ortamını oluşturacağız.''

Bakan Çağlayan, Çek Kanunu'yla ilgili düzenlemenin söz konusu olduğunu, Adalet Bakanlığının üzerinde çalıştığı bu düzenlemede çek verenin de ve çeki alanınında taleplerinin dikkate alınacağını sözlerine ekledi.