Ali Koç'tan Nihat Özdemir'e sert sözler TFF Başkanı Nihat Özdemir, '9 yıldır hile olayına rastlamadık' sözleriyle futbol camiasında yeni tartışmanın fitilini ateşlerken, doğal olarak birincil tepki, Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç'tan geldi. FB TV programına telefonla bağlanan Ali Koç, sözlerine koronavirüsle mücadele ile başlayarak, "Pandemi sürecinde kayda değer bir haftayı geride bırakıyoruz, normalleşme namına önemli bir adım attık. Böyle bir dönemde böyle bir konuyla kimseyi meşgul etmek istemezdik ancak bizler de milyonların aşkla, tutkuyla yan olduğu bir camianın liderleriyiz, sorumluluklarımız var. Bir kere daha Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni, Sağlık Bakanlığımızı, bütün sıhhat çalışanlarımızı bir kez daha kutluyorum. Bu süreci mükemmele yakın yönettiğimiz ve diğer ülkelere nazaran daha iyi konumda olduğumuz için. İnşallah en kısa zamanda normal hayatımıza tam anlamıyla dönebiliriz." dedi. Sarı-lacivertli kulübün başkan vekili Semih Özsoy'un, Nihat Özdemir hakkındaki sözlerine kelimesi kelimesine katıldığının altını çizen Ali Koç, şöyle konuştu: "Açıklamadan sonra, gelen yoğun tepkiler ve herhangi bir istemsiz hareket göstermemizden dolayı gelen eleştirilere karşın bekledik. Niye bekledik? Hepimizin hayatında konuşurken, hele canlı röportajlarda bir şey anlatmak isteriz lakin ayrı bir manâ çıkabilir. Dolayısıyla bekledik, yanılmak insana kasıtlı olarak. Özür dilemek ise erdemdir. TFF Başkanı Sayın Nihat Özdemir, bir açık sözlülük getirir, 'Onu aramak istemedim, şöyle aramak istedim' der diye bütün tepkilere karşın bekledik. Ne yazık ama bu akşam üzerine dek herhangi bir tepki, düzeltme, özür dileme gelmeyince aramızda yaptığımız istişare sonucu başkan vekilimiz Semih Özsoy, çok net ifadelerle durumu açıkladı. Peşinde Nihat Bey'in açıklamaları geldi. Nihat Bey'in açıklamaları, ilk açıklamasından da beter, daha da talihsiz bir noktaya konuları getirdi. Sayın Nihat Özdemir'e şahsım ve camiam namına teşekkür ediyorum. Niye teşekkür ediyorum? Çünkü Nihat Bey, tüm Fenerbahçeliler'in gerçeği görebilmesi açısından hatta Allah'ın lütfu diyebileceğim şekilde bir tanımlama yaparak, içindekileri açık havada vurmuştur. Taraftarlarımız ve camialarımız nezdinde söz konusu Fenerbahçeyse nasıl bir kötü kalbe ve zihniyete sahip olduğunu gözler önüne sermiştir. Bizleri bölmeye parçalamaya çalışan 3 Temmuz sürecinde sıkı sıkı kenetlenmiştik, yıllar daha sonra 3 Temmuza yakın bir tarihte 3 Temmuzla ilgili yaptığı açıklamayla bir kere daha bizleri birbirimize sıkı sıkıya kenetlemiştir. Sayın başkana reel yüzünü gösterdiği için ve biz idare olarak neyle çaba ettiğimizi bir kere daha hatırlara getirmiştir."
Nihat Özdemir'in sözlerinden geri dönmesini beklerken, tam tersi istikamette açıklamalarına devam ettiğinin altını çizen Fenerbahçe Başkanı, "Şunu andırmak istiyorum, Fenerbahçe Spor Kulübü'ne 3 Temmuz 2011 yılından başlayarak yapılan hücum, kurulan tuzaklar, kumpaslar artık alanen ortaya çıkmıştır. Devletimiz tarafından da yapılanların kumpas olduğu net bir şekilde kabul görmüştür. 3 Temmuz kumpasını hatırlatan, '9 yıldır şike olayına rastlamadık' diyor, güya 9 yıl önce rastlanmış gibi bir dokundurma çıkıyor. Düzeltmesini bekledik, düzeltmedi, seslenmek ama sözlerin peşinde duruyor. Keza de kim söylüyor bu sözleri, 18 yıl her tarafında Fenerbahçe Kulübüne idareci olarak, başkan vekilliği olarak hizmet etmiş biri, bu ülkede bu örgüte karşısında mücadelenin bayraktarı olmuş Fenerbahçe'ye bu sözleri söyleyebiliyor. Kendisi ana rezaleti bizim konuyu saptırmamıza bağlıyor. Velev ancak biz konuyu saptırıyoruz, diyelim fakat biz fırsatçıyız ve böyle bir röportaj sonrasında üstünlük sağlamaya çalışıyoruz. Peki o süre taraftarlarımız, muhalif taraftarlar olarak bunu bizim aleyhimize kullananlar, onlar da bambaşka anlamamışlar. Sayın başkanın irtibat danışmaları da vardır, kendisine net bir şekilde açıklama edilmiştir oysa, sayın başkan ne kastetmiş olursanız olun ayrı yerlere çekiliyor. Hatalı kavrayış için özür dileyin denmiştir fakat sayın başkan bu yolu tercih etmemiştir." şeklinde konuştu. TFF Başkanı Özdemir'in yaptığı açıklamaların zamanını da manidar bulduğunu aktaran Ali Koç, "Liglerin başlamasına 1 hafta kala yarı bir kargaşa ortamı oluşturulmak isteniyor. Hatta fazla daha önemlisi temmuz ayında iki tane çok önemli davamız var. Bu mahkemeler başlamadan önce bu lafları etmiş olması, zamanlamayı da manidar buluyorum. Bu kurgulanmış bir röportaj mıdır? Yoksa doğal çoğalan bir soru çerçevesinde verilmiş bir yanıt mıdır? Onu dahi bilemiyoruz, onu deha denetlemek durumunda kendimizi hissediyoruz. Bu sözler fiilen yalnızca Fenerbahçe camiasında yok, o zaman koskocoman mücadele veren, badireler atlatan, kulübümüzün liderliğini yapan başkanımız Sayın Aziz Yıldırım yani Nihat Bey'in dostu olan, sahiden ona karşısında da yapılmış büyük bir saygısızlıktır. Eminim ama başkanımız Aziz Yıldırım'ın da bu konuyla ilgili tez zamanda açıklamaları olacaktır. Bundan hiçbir şüphem de yoktur. Bu söylemler kendimce maksadını aşmıştır ve bunu düzeltmek için bu akşam üstü yapılan talimatlar da rezalet konu budur." ifadelerini kullandı. Fenerbahçeli taraftarların, Nihat Özdemir'in federasyon başkanlığından istifası ve kulüp üyeliğinden ihracıyla ilgili yoğun talepleri olduğunu hatırlatan Koç, şöyle konuştu: "İstifa bir bireysel müessesedir. İsteyen bir görevden istifasını vermek isterse ediyorum der ve ayrılır. İstifa yapabilmek için irade ve özgürlüğe sahip olunması gerekmektedir. Muhtelif konuşmalarımda sayın başkanın itinayla seçildiğini ve manevra alanının kısıtlı olduğunu birkaç kere ifade etmiştim. İstifa etmesini beklemenin içten olacağını düşünmüyorum. Bizi ilgilendiren konu, kulübümüzün üyeliği ile ilgili, kulüp üyeliğinden ihraç bir sürece bağlıdır. Tüzüğümüzde de net bir şekilde betimleme edilmiştir. Yönetim kuruluna kalan bir karar değildir. Ama gelen yoğun talepler, ilgili kurullarımız ve idare heyeti göre değerlendirilecektir. Taraftarlarımıza bu konuda da birkaç söz söylemek istiyorum, bir kurumdan atılmak onur kırıcı, üzüntüye sebep veren bir konudur. Bana Kalırsa, kulübümüzden Nihat Bey'in ihraç edilmesini Nihat Bey için çok bir şey açıklama etmeyeceğini, hatta sevimli görünmek istediği çevreler için kendisine bir mükafat olacağını düşünüyorum. 'Bakın ben koskoca Fenerbahçe camiasını sizler için karşıma aldım' diyebilecektir. Görevimiz süreci en içten şekilde kullanmak, kurulları çalıştırmak. Buradan ne netice çıkar, bilemem. Fenerbahçe'yi zaten reel anlamda, gönülden özümsememiş birisi için fazla da fazla etkisi olacağını düşünmüyorum. Şayet de mükafat gibi de görülebilir." Ali Koç, Nihat Özdemir'in, "Fenerbahçelilerden ne değin tepki alırsam ya Nihat içten yoldayım diyorum" sözünü hatırlatarak, şu ifadeleri kullandı: "Böyle ilginç bir cümlesi oldu. Doğrusu Fenerbahçe'ye değer ödeterek genele adaleti sağladığını göstermesi, vicdanen ve adaletin tanımına zıt gelen bir unsurdur. Fenerbahçe ile ilgili aldığı kararlar, tutumu ve yaklaşımıyla doğrusu kendisinin ne kadar adaletli bir federasyon başkanı olduğunu anlatmak istiyor. Bilhassa bu sezon lüzum sahada gerek saha haricen neler yaşadığımızı, bunun bir kısmını kamuoyu biliyor, bunlar bile şunu söylemeye yeterli, evet Nihat Bey siz bize değerinde ödeterek birilerine şirin gözükerek kendi kendinize yargı sağladığınızı düşünüyorsanız bu sizin takdirinizdir. Lakin bilin ama bizim başarısızlığımıza değiniyorsunuz, bizim başarısızlığımızda bilhassa bu sezon sizin de büyük payınız var." "Türkiye Futbol Federasyonu olan bir şahsın, TFF resmi sitesinden, herhangi bir takımın başarasızlığı ya da başarısızlığına dair etmiş olduğu cümleler, kendinden gündemi saptırmak için bizi amaç alması doğrusu ilk kere değil. Dünyanın hiçbir yerinde hiçbir federasyon başkanın işi  bir takımın performansı ile ilgili yorumda bulunmak değildir." sözlerini kullanan Ali Koç, şöyle konuştu: "Bunu da son derece yakışıksız bulduğumuzu tanımlamak istiyorum. Sahiden sistemin çarpıklığının da en hoş göstergelerinden bir tanesi. Sormak istiyorum Sayın Nihat Özdemir'e, 2010-2011 sezonu şampiyonu kimdir? Siz bu soruyu cevaplamak için günlerce beklemeyin. Alın telefonu elinize, atın bir tweet deyinki 2010-2011 sezonu şampiyonu Fenerbahçedir, hakkıyla, emeğiyle, taraftarı ve camiasıyla bu şampiyonluğu gani gani haketmiştir. Tüm terör örgütünün engellemelerine rağmen, zaman da göstermiştir oysa Fenerbahçe'ye yapılan saldırının kumpas olduğunu bunu açık söyleyin veya söylemeyin. Bunu söyleyebilir misiniz? Neye inanıyorsanız, 2010-2011 yılıyla ilgili o senenin şampiyonu kimdir meydana çıkan ve söyleyin. Top çevirmeye, lafı uzatmaya gerek yok. Siz bizi gaye alıyorsunuz, tekrar tekrar niyet aldınız. Sizin gibi dostlarımız varsa, düşmana ne gerek var. Diğer kulüpleri de hafifletmek adına fazla basit bir soru soruyorum. 2010-2011 yılının şampiyonu kimdir sayın Nihat Özdemir? İstediğiniz her platformda Sayın Nihat Özdemir sizinle tartışmaya hazır olduğumuzu söylüyorum. Semih Bey'in söylemlerini de konunun içine alarak sizinle her ortamda bunu tartışmak isteriz. Bize birkaç ortamda 3 Temmuz'la ilgili ifadeniz oldu, ben konuşursam şöyle olur böyle olur dediniz, hodri meydan diyoruz ne isterseniz söyleyin. Heyecanla sözlerinizin gerisinde durmanızı, mümkünse de beraber isteyeceğiniz herhangi bir medya platformunda, nerede istiyorsanız sizinle tartışmaya hazır olduğumuzu bilmenizi istiyorum. Yıllardan Beri Fenerbahçe'ye hizmet ettiniz, inşallah yeniden hiçbir zaman hizmet etmezsiniz." Fenerbahçe Başkanı, son olarak ise, "3 Temmuz kırmızı çizgimizdir, kimse bu konuyu böyle ele alamaz. Hakkımızla kazandığımız kupamızı bile müdafaa olabilmek için harikulade bir savaş verdik. Fenerbahçe taraftarları haricen da bunu alkışlayan milyonlarca insan oldu. Biz bu mücadelenin fitilini ateşledik, bu tarihimize altın harflerle yazılacaktır. Keşke hiçbir zaman olmasaydı, hala bunun sıkıntılarını çekiyoruz. 9 senedir yaşananlar ortada, inşallah en kısa sürede davalar da sonuçlanacak. Gönüllerdeki netice, hukuka da yansıyacak. Beklediğimizden daha uzun sürdü. İnşallah ivedi zamanda bu işlem sonuçlanır ve biz de önümüze bakarız. Fenerbahçeli tüm taraftarlara bu süreç sonuçlanana değin rehavete kapılamamalarını söylüyorum." değerlendirmesinde bulundu. Bu haber sizlere www.haber32.com.tr farkıyla sunulmuştur