Şehit Aileleri Federasyonu Başkanı Hamit Köse, bir grup şehit yakını ile birlikte konuya ilişkin bir basın toplantısı düzenledi. Hükümetin 'Kürt Açılımı' çalışmalarını 'boş laf' olarak değerlendiren Köse, "Hükümet, konunun muhatabı olmayan alakasız kişilerle görüşüp destek aldı. Hükümet, şehit ailelerinin de kendilerini desteklediklerini söylüyor. Son terörist, güvenlik güçlerine teslim olmadan böyle bir destek söz konusu dahi olamaz" dedi.

DTP'nin sınır kapısında yaptığı hazırlıkları da eleştiren Köse, "Belediye Başkanlarının günler öncesinden sınır kapısında çadır kurmalarına, karşılama merasimi yapmalarına izin verildi. Buraya katılan kişiler, 'suçu ve suçluyu' övme filini işlediler, suç işlediler. Buna izin verenlerde görevlerini suiistimal etme suçunu işlediler. Şehit aileleri ve gaziler olarak yapılan bu ihaneti kınıyoruz" ifadesini kullandı.

Köse, Hükümetin 'Kürt Açılımı' ile şehit ve yakınlarına 'ihanet' ettiğini savundu ve "19 Ekim günü bir grup PKK'lının Habur sınır kapısından giriş yapmaları, bu PKK'lıların devlet töreni ile karşılanmaları, PKK'nın siyasi uzantısı olan bir siyasi partinin Milletvekillerinin devlete meydan okurcasına basın açıklamaları yapmaları şehitlerimizin kemiklerini sızlatmıştır. Şehitlerimizin kanları buna imkan verenleri boğacaktır" şeklinde konuştu.

ASKERE SİLAH ATMAKTAN DOLAYI PİŞMAN DEĞİLLER
Köse, "Teslim olan teröristler bir kerecik olsun teslim olmak sözünü ağızlarına almamışlardır" diyerek, PKK'lilerin pişmanlık yasasından yararlanmak istemediklerini ve polise askere silah atmaktan dolayı pişman olmadıklarını vurguladı.

Köse, "Yani teröristlere 'sen pişman mısın?' demek onları incitecekmiş. Teslim olmayı kabul etmeyen ve buraya anlaşmak için geldiğini söyleyen teröristler kendilerinin barış elçisi olduğunu söylemektedirler. Pişman olmadığını söyleyen ve pişmanlık yasasından yararlanmak istemeyen teröriste, cezanın azaltılmasını istemek sanki utanılacak bir durumdur" dedi.

BAŞBAKAN HALKI KANDIRIYOR
Konuşmasında Başbakan Recep Tayip Erdoğan'a da seslenen Köse, "İslamiyet'ten adaletten haktan hukuktan fakir fukaranın hakkından bahseden Başbakan, 70 milyonun gözünün içine baka baka halkı kandırıyor. Biz de soruyoruz, şehitlerin hakkını hukukunu nasıl koruyacaksınız? Çocuklarımızın katillerini affederek mi koruyacaksınız? Onların ayağına mahkeme kurarak, devletin hâkimlerini savcılarını oraya göndererek mi onların hakkını koruyacaksınız? Bunların cevabını sayın başbakanımızdan ve bu konuda imzası olan yetkililerden bekliyorum. Biz madalyalarımızı verelim. Hükümet'te o PKK'lılara taksın madalyaları" şeklinde konuştu.

MADALYALARI İADE EDELİM TERÖRİSTLERE TAKSINLAR
Habur sınır kapsısına gidenler hakkında ayrıca suç duyurusunda da bulunduklarını sözlerine ekleyen Köse, "Devletin imkânlarıyla oraya gidenler hakkında suç duyurusunda bulunuyoruz. Bu açılım değildir açılımda boğulmaktır. İçişleri bakanı ilgisiz alakasız kişilerin görüşlerini alıyor. Bu işin birinci muhatabı şehit aileleri, şehitlerin geride bıraktığı doğmamış yetimleridir. Bu alakasız kişilerin görüşlerini almakla, bizi destekliyor demekle senaryo yazılmasın. Gerekirse biz bu madalyalarımızı çıkaralım, başbakan'a cumhurbaşkanı'na iade edelim, bu madalyaları teröristlere taksınlar."

BİZ DE DAĞA ÇIKALIM NASILSA AFFEDİLECEĞİZ
Toplantının ardından da bir grup şehit yakını da Hükümete ve PKK'ye olan tepkilerini şu sözlerle dile getirdi:
"PKK'lıların davul ile zurna ile eşliğinde karşılanmasını nefretle kınıyoruz. Buradan sesleniyoruz; 'çocuklarımızı geri istiyoruz. Onların katilleri serbest bırakılıyorsa biz de şehit olan çocuklarımızı geri istiyoruz. Biz de dağa çıkalım. Nasılsa affedileceğiz. Cumhurbaşkanı Gül, PKK'nın Cumhurbaşkanı. Hükümet bunu bir başarıymış gibi gösteriyor. Bu şehitlerimize bir ihanettir. Hükümet dağdan gelenleri sahtece yargıladı. Ve hepsini serbest bıraktı. Bizim içimiz şimdi daha fazla acıyor. Şehitlerimizin kemikleri sızladı. Devlet bize madalya taktı. Devlet utanmıyorsa o gelen teröristlere de madalya taksın. Öcalan'ı da cumhurbaşkanı yaparlar. Biz böyle iktidar, böyle devlet istemiyoruz.