ISPARTA KENT KONSEYİ

     VE PLÜRALİZM 

 

           Zeki TARHAN –ANKARA

 

                  “Ölü mü doğdu,yoksa sağ mı?” gibi sorgulamalarla Isparta gündemine oturan ciddi ve de oldukça önemli bir konuyu, ISPARTA KENT KONSEYİ’ni masaya yatıracağım. Isparta kamuoyu, KENT KONSEYİ hakkında bilgi sahibi olmak zorunda. Çünkü;

  • Isparta da kirli havayı solumak istemiyorum diyorsa,
  • Isparta da sürdürülebilir kalkınmayı yada dengeli kalkınmayı görmek istiyorsa,
  • Çok sesliliği,katılımcılığı görmek,yönetişim ve yerinden yönetim ilkelerinin hayata geçirilişini yaşamak istiyorsa,
  • Kentin hak ve hukukunun korunmasını,kent vizyonunun ve hemşerilik bilincinin geliştirilmesini ve çevreye duyarlı olmayı arzuluyorsa,
  • Saydamlık ve hesap verebilirliği savunup, katılımcılık,çalışma uyumu,yerindelik ve etkinlik gibi kriterlere dayanan çok aktörlü ve toplumsal ortaklıklara dayalı yönetim anlayışına sahipsen,
  • Sivil Toplumun ve diğer ortakların birlikte,kendi sorunlarını ve önceliklerini belirleyerek kentleri için KENT KİMLİĞİ’ni belirlemelerini istiyorsan,
  • Isparta’nın yönetimine katkıda bulunmak,kaliteli ve yaşanabilir bir kentin yönetiminde aktif rol almalarını hedefliyorsan

 

  Oluşturulan KENT KONSEYİNİ bilmek ve de tanımak zorundasın…

 

                                            ***

         Önce, koparılan fırtınayı anlamaya çalışalım. Nedir ve ne olması gerekir üzerine kafa yoracağız hep birlikte…Her şeyden önce, KENT KONSEYİ’nin yasal bir dayanağı var.Nedir o? 03/07/2005 tarihli ve 5393 sayılı Belediye Kanununun 76.maddesi. İşte, bu yasanın ilgili maddesi; Belediyelerin, Kent Konseyinin faaliyetlerinin etkili ve verimli yürütülmesi konusunda yardım ve destek sağlayacağını emrediyor.

        Peki,başka ne diyor ilgili yasa maddesi? Şunu diyor; “…Kent Konseyinde oluşturulan görüşler, Belediye Meclisinin ilk toplantısında gündeme alınarak değerlendirilir…..”

        Yukarıda sözünü ettiğimiz hususlar, kanun maddesinde belirtilen hususlar. Peki,bu kadar mı diyeceksiniz? Ee,elbette değil tabii. Birde bu kanun maddesinin çalışma usûl ve esaslarını belirleyen ve 08/10/2006 tarih, 26313 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan KENT KONSEYİ YÖNETMELİĞİ var.

 

                                               ***

         İşte,geçtiğimiz hafta ilk genel kurulu yapılan ve yürütme kurulu ile başkanının seçildiği KENT KONSEYİ’nin yasal dayanağı böyle. Olan nedir? Isparta Belediyesi,yasal bir zorunluluğu yerine getirmiştir. İyi güzel de, peki niçin bu tartışmalar yapılıyor?...

        Değerli ve de sevgili okuyucularım,işte bu yazıyı da bunun için yazıyorum ya zaten. Benim Isparta halkım, işin arka planına nüfuz etsin,Hanyayı-Konyayı iyicene bir anlasın diye yazıyorum…Kamuoyu,objektif bir şekilde ve de yansız oluşsun diye yazıyorum…Benim misyonum da bu.

                                                 ***

      Hani, uygulama esaslarını Yönetmelik belirliyor demiştik ya, bakın Yönetmelik, KENT KONSEYİ’nin mali yapısını nasıl belirlemiş: “ Belediyeler, kent konseylerine,bütçelerinden ödenek ayırmak suretiyle ayni ve nakdi yardım yapar ve destek sağlar.”

      “Parayı veren,düdüğü çalar.”Şimdi,Isparta Belediyesinin çaldığı düdüğün sesi,kimi çevrelere hoş gelmiyor, kulakları tırmalıyor ve belki de ruh sağlığını bozuyor…Kim bilir,”gürültü kirliliği” bile yaratıyordur.

      Gelelim,işin fırtına yaratan yönüne.İşte bu yön,çok önemli.Niçin önemli?Şundan önemli: Hepimizin farklı dünya görüşleri var.Kimimiz muhafazakar demokrat,kimimiz sosyal demokrat,kimimiz milliyetçi demokrat. Hatta; uç-ekstrem yada marjinal diye tanımlayabileceğimiz dünya görüşlerine sahibiz. Dini inançlar yönüyle de,farklı inanç gruplarını barındıran bir toplum yapısına sahibiz.

      Uç bir örnek verelim, örneğin; Bir ataistin, ne işi var ISPARTA KENT KONSEYİNDE deme hakkına sahip miyiz? Değiliz tabii. Ama,şunu rahatça diyebiliyoruz ve demeliyiz de: “Bu kent konseyi,katılımcı bir anlayışla,çoğulcu ve plüralist bir yaklaşımla oluşmamıştır!!!”

  İşte,dört dörtlük söylem budur. Ve doğrudur. “Ölü doğmuştur” söylemi,kusura bakmayın yanlıştır.Şık da değildir. Kent Konseyi organlarına seçilen kişilerin kişilik haklarını da gözeterek,üslûba dikkat etmek zorundayız.

   

                                                           ***

      Isparta KENT KONSEYİ’nin oluşumu ile ilgili en rasyonel değerlendirmeyi,Isparta Barosunun Genel Kurul Toplantısında,Baroya kayıtlı avukat kimliğiyle milletvekilimiz sayın ÖZEL yapmıştır. Sırf,bu objektif değerlendirmesini tebrik etmek için telefon açtım ve karşılıklı uzun bir kritik yaptık…

    Isparta Kent Konseyine, vizyoner bir bakış açısı gerekli. ÇEVRE değerlerini içine sindirmiş, sürdürülebilir veya dengeli kalkınmanın ne demek olduğunu bilen, YEREL GÜNDEM 21’i özümsemiş, Isparta’nın ortak aklını, ortak paydayı kullanabilen,asgari müştereklerde birleşmeyi becerebilen, uzlaşma kültürüne sahip,demokratik yapılanmayı ve bu yapılanma içerisinde yönetişim mekanizmalarını işletebilme becerisi gösterebilecek kişiler Isparta Kent Konseyinde yer almalıydı…

     Bizim bu yaklaşımımız; çoğulcu ve de çok sesli bir yaklaşımdır. KENT KİMLİĞİ’nin belirlenmesinde,bu yaklaşım,işin olmazsa olmazıdır. Katılımcılık da, bu şekilde sağlanır zaten.

                                                            ***

     …Evet,derdimizi bilmem anlatabildik mi?...Bu konuyu,merak etmeyin çok,ama çok işleyeceğiz daha. Şimdilik şunu bilin: Bu pilav,daha çok su kaldırır. KENT KONSEYİ,DEMOKRASİ ARENASI olmak zorunda. Beyin fırtınalarının estiği yer olmalıdır orası.Yoksa bir siyasal görüşün,tek kale maçın oynandığı bir saha olmamalıdır.Sol toplumsal güçler ve sağ toplumsal güçler’in birlikte ORTAK AKIL ürettikleri düşünce üretim merkezinin adı olmak zorunda KENT KONSEYİ.

        Şimdilik hoşça kalın…

                                                ----------  0  ---------