Manav kentin tarihi yapısının hak ettiği değeri bulmadığını da dile getirerek şu ifadeleri kullandı: "

Isparta’nın günümüzde tarihi, coğrafyası, kültürü, folklorik yapısı ne yazık ki hak ettiği ilgiliyi görmedi ve göremiyor.

Isparta’nın ekonomik unsurlarının gül ve halı üzerinden netice alınamamasıyla klasik kapitalist zihniyetle öğrenci – memur üzerinden sosyo ekonomist bir düzene mahkum kılındı. Bu durumda üretimi azalttı, apartları çoğalttı, ev fiyatlarını ve kiralarını uçurdu.

Kurban Bayramı Tatili: Ne Zaman Başlıyor, Kaç Gün Sürecek Kurban Bayramı Tatili: Ne Zaman Başlıyor, Kaç Gün Sürecek

Bununla beraber, yardımlaşmayı unutturdu, merhâmeti köreltti, fırsatçılığı ortaya çıkardı.

Oysa Isparta zamanında, ülkenin en misâfirperver şehirlerinden biriydi. Suç oranının en az olduğu şehirlerden biriydi.

Özünde Isparta’da yatırım, hizmet vs. benzer isimlerdeki her çalışma, ekonomik kolaylıklar sağlamaya yönelikti.

Oysa Isparta’da bir medeniyet vardı, kültür vardı, tarih vardı. Ancak Isparta’yı, Isparta yapan bu temel olguların üzerinde ciddi ve profesyonel çalışmaları bulamazsınız.

Isparta’nın kültürünü, öz niteliklerinden ve belli bir düşünceye hizmet etmeden yansıtan, eserlerimiz (kitap, materyal, görsel) bulamıyoruz. Varsa da yoksa da turizm adı altında reklam ve şov.

Turizm dediler, Eğirdir gölümüzün durumu ortada.

Sâhi turizmden bahsetmişken, Antiokheia’yı kaç kişi ziyaret etti?

Aziz Paul yolunu kaç kişi yürüdü?

Ertokuş Medresesi’ni kaç kişi gezdi?

Kar düşmeyen bugünlerde Davraz’a kaç kişi geldi?

Örnekleri çoğaltabiliriz, yâni ne kazandık?

Ne kadar başarılı olabildik?

Kendi başına bu alanda hizmet vermeye çalışanlara ne yaptık, ne kadar yanında durabildik?

Para neredeyse, oraya mantığından uzak olarak hatırlatmak istiyorum.

Isparta’nın kendine özgü bir dili var. Şîve adı verilmesine karşı olmakla beraber bu dilin güzellikleriyle yaşadık.

Isparta şîvesi korunması gereken has bir kültür argümanımızdır. Isparta’ya hastır. Elbette çok sayıda Anadolu’da benzer şîveler vardır ve mutlaka olacaktır.

Ama unutmayalım ki, Isparta’nın kendi yöresinde konuşulan dil’in etimolojik çalışması günümüzde detaylıca revize edilerek korunmalı ve ulaşılabilir hâle gelmelidir.

Yozlaşan bir yapı alan Isparta’mızın şivesini, tarihini, kültürünü, folklorünü korumak, bilmek bu alanda gayret göstermek, Isparta’ya gerçek hizmet etmek demektir.

Gerçek hizmet edenlerden Allah râzı olsun.

Isparta şÎvesinin oluşmasıyla belli kâidelerin oluştuğunu görmekteyiz.

Buna göre;

Isparta şivesinde kelime başındaki sert harfler yumuşar:

Tatlı - Datlı / Kuş - Guş / Soba - Zoba gibi

Bazı kelimeler büyük ses uyumuna uydurulur:

Helva - Helve / Elma - Alma / Zerdali - Zerdeli gibi

Kelime başındaki ve ortasındaki dar sesliler genişler

İyi – Eyi / Git – Get / Güzel – Gözel / İn – En gibi

Kelime başlarına sesli harf gelir:

Limon – İlimon / Lahana – İlâne gibi

Bazı kelimelerde harf ve hece düşmesi olur:

Ayşe – Aşa / Şerife – Şerfe / Zahire – Zêre gibi

Dilek şart kiplerinde birinci çoğul şahısların sonlarındaki sert sessizler yumuşar:

Gelsek – Gelsez / Okusak – Okusaz / Yazsak – Yazsaz gibi

İstek kiplerinde birinci çoğul şahısların sonlarındaki yumuşak sessizler sertleşir.

Gidelim – Gidelik / Gelelim – Gelelik / Satalım – Satalık gibi

Tezlik fiillerinde emir kiplerinin sonlarındaki “r” harfi okunmaz.

Geliver – Gelive / Okuyuver – Okuyuve / Alıver – Alıve gibi

Kuralsız kelimeler mevcuttur.

Patlıcan – Badılcan / Haşaş – Haşgeş / Kız – Gı gibi.

Ispartalı Fatma Nene’nin Masalı

Bi vâmış, bî yoğmuş, Evvel zaman içinde, galbur saman içinde bi ananın, bi bubanın biricik ôlu vâmış. Bu ôlan çok akıllıymış. Her gün çâşıya ener, para gazanır, yêcek alıp eve dönêmiş.

Ana buba bu ôlanı çok sevemiş. Epê zaman geçmiş, çok paraları olmuş.

Ev bahça almışlar. Bi gün evlerine hırsız girmiş olanı yaralamış.

“Virii! Eee sonra?”

“Ôlanı hastaneye yatırmışlar. On gün sonra eyi olmuş. Ananın bubanın vaziyeti de kötüleşmiş perişan olmuşla. Oranın padişahı ölüp bille, ôlanı da padişah etmişler. Onlar ermiş muradına biz çıkalım gilâ vadına.”

“Çok gözelmiş gıı.”

“E gözeldir ya, bunu kırk yılevvel bubam anlattıydı.”

“Ağzına ballâ yağsın emi! Fadime Nene, ayşam bidâ sölevecen demi?”

“Hindi yatalık da er galkalık.”

(Masal -S.Ezen – 1946 tespitlerinden.)

Bekir MANAV 27.01.2024 ISPARTA" ifadelerini kullandı

Haber Merkezi