Efendim, gençler arasında bazen şöyle konuşmalara şahit oluyoruz. Gün boyunca nasıl yemeden-içmeden duracağız? Saatlerce nasıl aç kalabiliriz? Oruç tutmasak olmaz mı? Gibi soruları duyuyoruz. 
Sevgili gençler, öncelikle şunu unutmamak lazım, her zorluk kendi kolaylığıyla gelirmiş. Denediğinizde zor olanın ne kadar çok kolay olduğunu gereceksiniz. Mübarek Ramazan ayı hem bedenimizi hem de ruhumuzu dinlendirebilmemiz bakımından tam da bir fırsat ayıdır. Ruhumuza ve bedenimize şifa olacaktır Ramazan. Ayrıca gündelik koşuşturmacadan kurtulup hayatımıza dışarıdan bakabilmenin tam zamanıdır. Yani sanal ve yapay dünyadan uzak gerçek anları yaşamanın tam zamanıdır Ramazan ayı. Yaptıklarımızla veya yapamadıklarımızla hesaba çekileceğimiz bir imtihan dünyasında yaşıyoruz. Sevabımızı katın kat çoğaltabileceğimiz bir aydır Ramazan. 
İnsanoğlu bazen öyle bir kapıyı açar ki bir anda tüm kötülükler dolar içeriye. Ancak buna karşın bazen de öyle bir kapıyı açar ki tüm melekler dolar içeriye. Efendim, kötülükten uzak melekler dolsun yüreğinize, kalbinize.
Ve tabi ki dayanışma ve yardımlaşmayı unutmayacağız. Fitre, zekat ve sadakamızı vererek toplumsal dayanışmamızı arttıracağız. Toplum olarak hep birlikte şifa bulacağız.
Efendim, millet demek; sevinci ve üzüntüyü birlikte yaşayabilen, nimeti ve külfeti birlikte paylaşabilen insanlar topluluğu demektir. İşte bu mübarek günlerde en çok ihtiyacımız olan kenetlenme ve yardımlaşmanın tam zamanı.
Oruçlarınızın kabul, dualarınızın makbul olması dileğiyle hayırlı ve bereketli bir Ramazan ayı diliyorum…