YIL: 1919… Antalya, Burdur, Konya işgal altında. Isparta Kahramanı Hafız İbrahim Demiralay, İşgal Güçleri Kuvvetleri Komutanı General EmiltonDuryani’ye haber gönderiyor: ‘Isparta’ya sakın gelmeyin. Biz Şehit olmadan, bu topraklara düşman çizmesi basamaz.’

gazi-ile-hafiz-ibrahim.jpg

(FOTOĞRAF: GAZİ İLE HAFIZ İBRAHİM DEMİRALAY)

ÇOCUKLARIMI VURUN

 ‘Tehlike devam ediyor. Kayınbiraderim Mehmet’i aradım. ‘İcabında, ablasını, çocukları,  Afşar tarafına; Yaka Köyü Dağları’na götür. Düşmana teslim zarureti olursa ‘hepsini öldürürsün’ dedim.

TOPRAĞI BÖYLE KORUDUK

 Mehmet eve varmış, çocukları hazırlamış, tenbihatımı da söylemiş, ablası demiş ki: ‘Düşmana teslim olmakdan ise ölümü tercih ediyorum. Yalnız beni evvela öldür. Çocuklarımın acısına tahammül edemem’

Bu sözler Isparta’nın Kahramanı Hafız İbrahim Demiralay’a ait.

İşte Tarih Araştırmacısı- Yazar Ömer Uyar’ın kaleminden Muktedir Demiralay Belgeseli:

Hafız İbrahim Demiralay, İzmir’in Yunanlılar tarafından işgal edilmesi ve Batı Anadolu’ya saldırılar üzerine Isparta Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’ni kurdu. İl, ilçe ve köylerden gönüllü kuvvetler oluşturdu. İsmini de ‘ISPARTA MÜCAHİTLERİ’ koydu. Nazilli Cephesi’ne gönderdi.

YUNAN KUVVETLERİ İLE SAVAŞTI

11 Temmuz 1920’de, 100 atlı; 200 gönüllü piyade er ile Birlik teşkil etti. Yunanlılar ile savaştı.

Ekim 1920’de ise 3’ü atlı; 3’ü piyade, 1’i makineli tüfek takımından ibaret 7 Bölük’ten oluşan bir Alay kurdu. Ve bu tarihten sonra bu Alay, ‘DEMİRALAY’ olarak anılmaya başlandı.

GAZİ İLE 17 YIL SÜRESİNCE ÇALIŞTI

Hafız İbrahim Demiralay, Türkiye Cumhuriyeti’nin Kurucusu Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile de 17 yıl süresince çalıştı. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin II, III, IV, V ve VI. Dönemi’nde Parlamenter olarak görev yaptı.  171 sayfalık Millî Mücadele Yılları başlığını verdiği hatıratında da Yasama sürecinde yaşadıklarını anlattı

hafiz-ibrahim-demiralay-denetimde.jpg

(FOTOĞRAF: HAFIZ İBRAHİM DEMİRALAY DENETİMDE)

YAZIŞMALARI CUMHURBAŞKANLIĞI

VE ATASE ARŞİVİ’NDE

Isparta’nın Kahramanı Hafız İbrahim Demiralay’ın, Türkiye Cumhuriyeti’nin Kurucusu Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere Millî Mücadele yöneticileri ile yaptığı yazışmalar şu an Cumhurbaşkanlığı Arşivi’nde yer alıyor. Ayrıca o yazışmalar, Genelkurmay Başkanlığı Askeri Tarih ve Stratejik Etüt (ATASE) Daire Başkanlığı’nda da korunuyor.

TÜRKLÜĞÜME SEVİNİYOR

VE BEKÂSINA DUA EDİYORUM

Isparta’ya düşman çizmelerini bastırmayan; İşgal Güçleri Kuvvetleri’nin silahlarını alan Hafız İbrahim Demiralay, cephede de çarpışmıştı. Soyadını kurduğu Alay’dan alan Hafız İbrahim Demiralay, 23 Nisan 1925’te Kırmızı- Yeşil Şeritli İstiklal Madalyası ile ödüllendirilmişti.

Hafız İbrahim Demiralay, Hatıratı’nda şöyle yazıyor: ‘Türklüğüme seviniyor ve bekâsına dua ediyorum.

171 SAYFA HATIRAT

Hafız İbrahim Demiralay, Hatıratı 15 Mayıs 1936 Çarşamba günü yazmaya başlıyor. Son noktayı ise 1 Nisan 1937 Perşembe günü koyuyor. Hatırat, 19,5x 14 cm ebatlarında, orijinal çizgili. Hatıratı Eski Türkçe ile yazdı. 100 yapraklı defterin 171 sayfasını yazdı. Tamamı orijinal ve hiç kayıp yok.

ISPARTA’DA İSTİKLAL SAVAŞI

Hatırat, ‘Isparta’da İstiklal Savaşı’ başlığı ile başlıyor. Hatırat, bugün ‘Avukat Evi’ olarak kullanılan Hafız İbrahim Demiralay Konağı’nda bulundu. Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Güzel Sanatlar Fakültesi (GSF) Öğretim Üyeleri ve öğrencilerinin Rölöve çalışması yaptığı sırada bulundu. Her sayfası satır satır okundu. Türkçe’ye çevrildi. Belgelerin bir kısmı da bugün Cumhurbaşkanlığı ile Genelkurmay Başkanlığı ATASE Arşivi’nde muhafaza ediliyor.

Muktedir iseniz beni tevkîf ediniz

Hafız İbrahim Demiralay: “Dâhiliye Nazırı Ali Kemal Bey’in telgrafı gelmişti. Şöyle yazıyor: ‘Her ne suretle olursa olsun, işgallere boyun eğitiniz, hilâfında hareket edenleri hemen İstanbul’da Divan-ı Harbe sevk ediniz.’

Mutasarrıf Talat Bey’e (O Dönem Hükümeti’nin Isparta’ya atadığı Vali) gittim. Gizli çetelerim de evi sarmıştı. Vaziyetim pek de dostâne değildi. Onlara silah patladığında evi ateşlemelerini emrettim.

Mutasarrıf’a Padişah’ın Dâhiliye Nazırı olan Ali Kemal’i ve gönderdiği emri tanımadığımızı söyledim.

Mutasarrıf’a ‘Muktedir iseniz beni tevkîf ediniz’ dedim.

Bu; ruhumda taşıdığım bir fikrin ilk ve aleni tezahürü idi. Herkes hayret ve düşünceye daldı. Bu mütecâsirliğimi kimse ummuyordu. Ok yaydan çıkmış idi. Kalkmak istedim. Jandarma Kumandanı Tahsin Bey kolumdan tuttu.”

hafiz-ibrahim-demiralayin-silahlari-(1).jpg

(FOTOĞRAF: HAFIZ İBRAHİM DEMİRALAY'IN SİLAHLARI)

Hafız İbrahim Demiralay

ve Millî Mücadele

Şehitlerimizin

Aziz Hatırlarına

Bu Millî Mücadelede Isparta’ya düşman çizmelerini bastırmayan Hafız İbrahim Demiralay ve Aziz silah arkadaşlarının destanıdır.

2 KEZ SUİKAST GİRİŞİMİNE UĞRADI

Millî Mücadele Dönemi’nde İşgal Güçleri tarafından 1 kez silahla, 1 kez de Tayyare bombaları ile suikast girişimine uğrayan Hafız İbrahim Demiralay’ın cennet topraklarımıza kazandırdıkları karşısında bir Saygı Duruşu’dur. O’nu ve Aziz Şehitlerimizi minnet ve şükran ile yâd ediyoruz.

ANAFARTALAR; ISPARTALI ASKERLER

Hafız İbrahim Demiralay: “Ispartalılar! Atatürk’ün kumandasıyla Anafartalar’ın kahramanlık tarihinde yer tutan 35. Alay’ın efradı sizler idiniz. Bundan dolayı ve İstiklal Harbi’ndeki hizmetinizle hepinizi kutlamak isterim. İcap ederse yarın için aziz topraklarımızın şerefine, Atatürk’ün Cumhuriyeti’nin uğruna canlarımızı feda etmeğe sizlerden mîsak isterim.”

hafiz-ibrahim-demiralayin-silahlari.jpg

(FOTOĞRAF: HAFIZ İBRAHİM DEMİRALAY'IN SİLAHLARI)

EŞİMİ, ÇOCUKLARIMI VUR

Hafız İbrahim Demiralay… ‘Eğer biz cephede Şehit olursak ve düşman Isparta’ya girerse eşimi ve 4 çocuğumu vur’ emri veren bir Kahraman

İŞGAL GÜÇLERİNİN SİLAHINI ALDI

Hafız İbrahim Demiralay. İşgal Güçleri Komutanı General EmiltonDuryani İlk ve 168 Süvari, Isparta sınırına geldi. Mutasarrıf ile görüşmek istediler.

Hafız İbrahim Demiralay, Isparta sınırında General ve 168 süvarinin A’dan Z’ye tüm silahlarını aldı. ‘5 dakika kalacak Hükümet Konağı’nda. Bir bardak su bile ikram edilmeyecek’ emri verdi.

İşgal güçleri, gerçekten söylenildiği gibi sadece 5 dakika Isparta’da kaldı. Silahları yoktu. Ve Burdur’a gönderildiler. Burdur sınırında hainlerin silahları teslim edildi.

Hükümet’ten, Dâhiliye Nazırı’ndan, İşgal Kuvvetleri Komutanlığı’ndan gelen ‘teslim olun, direnmeyin’ emirlerinin hiçbirine uyulmadı. Hafız İbrahim Demiralay, her zaman, ‘savaşmadan/ şehit olmadan bu topraklara düşman çizmeleri basamaz’ dedi. Dediğini de uyguladı.

Yenice Köyü’nde suikast girişimine uğradı. Demiralay hatıratında şöyle yazıyor: “Odanın dağa karşı pencere önünde oturuyordum. Pencerede lamba da yanıyordu. Beni tasarrut eden firari Ramazan’ın attığı kurşun boynumun derisini yakıp karşıya mıhlandı. Lambayı söndürdüm. Çetelerimle, köylüler dağa aramaya çıktılar. Ramazan’ı yakaladılar. Karşıma diktiler. Birisini öldürmüş, firari imiş. Kabadayı bir delikanlı ıslâh-ı nef ederse belki nâfi (menfaatli) olur. Sebebini sordum, fütursuzca itiraf etti ve af diledi. Bilhassa çocuklarına acıdım, öldürmedim. Cepheye, demirciye gönderdi. Az ve çok hizmetle kuvâ-yi milliye affından istifade etti. Şimdi köyünde muhtarlık ediyor ve hizmet ehli olduğunu da gördüm.’

Okuduğunuz üzere suikastçi haini afetti.

İkinci suikast girişimi ise Yunanlılar tarafından yapıldı. Gayeleri direnişin liderini kırmaktı. Tarihini diğer sayfalarda anlattığımız Damgacı Sokak’taki Konağa, Yunan harp teyyâresi bomba atmak istedi. Ancak bomba Kaymakkapı’dakimezarlığa düştü. Demiralay, bu olayı hatıratında şöyle yazacaktı: “Şükür ki hasar ve zâyiât yapamadı.”

1911- 1912’de Isparta İdadisi’nde Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenliği yaptı. Paşa babasından kalan arazide tarım ile meşgul oldu, Gülyağı ticareti yaptı. Bidayet Mahkemesi Üyeliği’nde bulundu.

İzmir’in Yunanlılar tarafından işgali ve Batı Anadolu’da saldırıya geçmeleri üzerine Isparta Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’ni kurdu.

YUNAN KUVVETLERİ İLE CEPHEDE SAVAŞTI

İl, ilçe ve köylerden topladığı gönüllü kuvvetlerle ‘Isparta Mücahitleri’ni oluşturdu. Nazilli Cephesi’ne gönderdi.

23 Nisan 19020’de Isparta Milletvekili seçildi, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne gitti.

11 Temmuz 1920’de Isparta’da 100 atlı, 200 gönüllü piyade erle Birlik teşkil etti. Yunan kuvvetleri ile cephede savaştı.

Ekim 1920’de 3’ü atlı; 3’ü piyade, 1’i makineli tüfek takımından ibaret, 7 bölüklü bir Alay kurdu.

Ve bu Alay, ‘DEMİRALAY’ olarak anılmaya başlandı. Soyadını da işte böyle aldı.

Kuvâ-yiMilliye’nin düzenli ordu içinde yer alması çalışmaları çerçevesinde emrindeki Demiralay ‘Mürettep Alay’ olarak 57. Tümen kuruluşu içinde yer aldı.

Bu Alay’ın ismi Müdâfaa-i Milliye Vekaleti’nin 2 Kasım 1920 tarihli emri ile ’39. Alay’ oldu. Ocak 1921’de de Menderes Grup Komutanlığı emrine verildi.

Hafız İbrahim Demiralay, Mart 1921’de Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne döndü. Sağlık ve Sosyal Yardım; Millî Eğitim ve Dilekçe Komisyonları’nda görev aldı.

2, 3, 4, 5 ve 6. Dönem Milletvekili olarak görev yaptı.    

29 Mart 1939 Ankara’da vefat etti.

Naşı trenle Isparta’ya getirildi. 31 Mart 1939’da Kutlu Bey (Ulu) Camii’nden kaldırıldı. Gülcü Mahallesi’ndeki Mezarlık’ta toprağa verildi.

İSTİKLAL MADALYASI

Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bayram Kodaman ve o dönem Okutman olan Hasan Babacan, Sanayici Dr. İnşaat Yüksek Mühendisi Şevket Demirel’in yayın desteği verdiği, finanse ettiği ‘Hafız İbrahim Demiralay’ın Hatıratı/ Isparta’da Millî Mücadele ile İlgili Belgeler’ isimli eserinde şöyle yazacaklardı:

“Cephede fedakârca hizmeti nedeniyle Kırmızı- Yeşil Şeritli İstiklal Madalyası’yla ödüllendirilmiştir. Madalyası 23 Mart 1925’te Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda ilk kez yapılan törende takılmıştır.”

Hafız İbrahim Demiralay, ‘Isparta’da İstiklal Savaşı’ başlığı ile başladığı hatıratı 15 Mayıs 1936 Çarşamba günü kaleme aldı. Son noktayı ise 1 Nisan 1937 Perşembe günü koyuyor. Hatırat, 19,5x 14 cm ebatlarında, orijinal çizgili. Hatıratı Eski Türkçe ile yazdı. 100 yapraklı defterin 171 sayfasını yazdı. Tamamı orijinal ve hiç kayıp yok.

ibrahem.jpg

(FOTOĞRAF: HAFIZ İBRAHİM DEMİRALAY'IN MEZARI)

İLK SUİKAST’TAN YARALI KURTULDU HAİNİ İSE AFFETTİ

Demiralay, Rumların ihanetlerini belgelediklerini zaman zaman birkaç Türk’ün de yoldan çıktığını anlatıyor. Özellikle de uğradığı ilk suikast girişimini. Demiralay, o olayda nasıl yaralandığını ve tetikçi haini nasıl affettiğini şöyle not ediyor:

“Odanın dağa karşı pencere önünde oturuyordum. Pencerede lamba da yanıyordu. Beni tasarrut eden firari Ramazan’ın attığı kurşun boynumun derisini yakıp karşıya mıhlandı. Lambayı söndürdüm. Çetelerimle, köylüler dağa aramaya çıktılar. Ramazan’ı yakaladılar. Karşıma diktiler. Birisini öldürmüş, firari imiş. Kabadayı bir delikanlı ıslâh-ı nef ederse belki nâfi (menfaatli) olur. Sebebini sordum, fütursuzca itiraf etti ve af diledi. Bilhassa çocuklarına acıdım, öldürmedim. Cepheye, demirciye gönderdi. Az ve çok hizmetle kuvâ-yi milliye affından istifade etti. Şimdi köyünde muhtarlık ediyor ve hizmet ehli olduğunu da gördüm.’

proje-ix.-sayfa-icin_-harita-(2).jpg

(İTALYANLARA VERİLMİŞTİ: 30 EKİM 1918’DE İMZALANAN MONDROS ATEŞKES ANTLAŞMASI İLE ISPARTA, İTALYAN NÜFUSUNA VERİLMİŞTİ. TARİH ARAŞTIRMACISI- YAZAR ÖMER UYAR, HİÇBİR İŞGAL KUVVETİNİN BU TOPRAKLARA AYAK BASAMADIĞINI İFADE ETTİ.)

DİRENİŞİ KIRMAK İÇİN AÇIK HEDEF SEÇİLDİ BOMBALANDI

İkinci suikast girişimini ise şöyle yazıyor:

“Konya isyanından yakayı kurtaran Delibaşı; İstanbul’a oradan da İzmir’e, topladığı çapulcularla Afyon’da Yunanlılarla birleşmiş, Sandıklı’ya gelerek Isparta’ya akın için çok zorlamıştır. Ayrıca Yunan Harp Teyyâresi de üzerimize gelerek bizim eve attığı bombalar civârımızdaki büyük mezarlığa düşmüş, lehülhamd hiçbir hasar ve zâyiât yapamamıştır.”

İŞTE DİRENİŞ BEYANNAMESİ

Hafız İbrahim Demiralay, halkı Millî Mücadeleye şöyle davet ediyor:

“Ey Müslümanlar; Isparta’yı da muhafaza ve müdafaa etmek üzere, hayatını, servetini, fî-sebilillah feda etmek farz-ı ayın olmuştur.

Eski Yunan muharebesinde Dömeke Kalesi’ni 6 günde süngülerine itaat ettiren, Isparta Gazileri değilmidir?

Çanakkale’de; Anafartalar’da aslanlar gibi çarpışarak düşmanın kızgın ateşlerine göğüs geren ve milletinin sebe-i ihtiramında namını şerefle yâd ettiren 36. Alay’ın efradı kimlerdir. Evet. Isparta kahramanlarıdır…

Artık eli silah tutanları vazife-i vataniyeye davet ediyorum. Nusret-i İlahiye bizimledir.”

proje-ix.-sayfa-icin_-harita-(5).jpg

(İTALYANLARA VERİLMİŞTİ: 30 EKİM 1918’DE İMZALANAN MONDROS ATEŞKES ANTLAŞMASI İLE ISPARTA, İTALYAN NÜFUSUNA VERİLMİŞTİ. TARİH ARAŞTIRMACISI- YAZAR ÖMER UYAR, HİÇBİR İŞGAL KUVVETİNİN BU TOPRAKLARA AYAK BASAMADIĞINI İFADE ETTİ.)