İlkokulda, ortaokulda, lisede hatta üniversitede bizlere  hep yeni türde çağdaş, batıya dönük okulların cumhuriyetle birlikte açıldığını, Osmanlı döneminde hiç bir batılı anlamda okul açılmadığını anlatırlardı.    
 
Batılı anlamda, Çağ’a uygun okul ve diğer ziraat, tiyatro, tıp,  musiki, denizcilik, karayolu yapımı, eğitim ve benzer alanlardaki  ilerlemelerdaha önce yapılıyordu. Yeniliklerin, Cumhuriyet’ten uzun yıllar önce başladığını Cumhuriyetin kurucusu Atatürk’ ün bunların üzerine daha hızlı ve çeşitliliği artırarak modern bir ülke olma yolunda çalışmalar yapığını anlamaktayız. Cumhuriyetimizin kuruluşundan geriye doğru bir yüz elli yıl önceleri başladığını görmekteyiz. Osmanlı’ nın hani “gerileme ve duraklama dönemleri” denilen dönemlerde bir çok yeni türde, çağdaş  ya da batılı anlamda eğitim veren okulların açıkdığını söylemeliyiz. 

Örneğin; batılı anlamda okulların Isparta’ mızda 1871’lerde açıldığını elimdeki belgelerden anlamaktayız.. 1870 de Isparta Mutasarrıflığına Eyüp’ lu Ali Rıza Efendi adlı  bir Vali atanır. Gelir gelmez bir karma halk meclisi toplar. Toplantı yeri İskender (Kutlubey) mahallesinde bulunan Mevlevî Dergâhı semazen salonunda yapılır.Müslümanlara ait İlkokul, Kız okulunın açılması karara bağlanır. Isparta’nın genel, halk meclisinde 16 Nisan 1870 tarihinde çağdaş, batılı anlamda kararlar alınır. Daha önce Isparta Rum ve Ermenilerine ait kız, erkek ilkokulları bu tarihten 100 yıl önce açılmış, mezunlar vermiştir.

Bu dönemde Gelendost köyünden (şimdi İlçe) olan Paşa, Sadrazamlık yapmış, Osmanlı Ordusu’nun Genelkurmay başkanı olmuş Hüseyin Avni Paşa da bu toplantıya katılmıştır. Isparta da bir yıl saltanat sürgünü olan Paşa tekrar İstanbul’a Genelkurmay başkanlık görevine çağrıldığı bu sıralarda; Isparta da açılacak yeni türdeki okullar için özel bütçesinden ilk katkıda bulunmuştur.

Isparta medreselerinde görevli bazı Müderrislerin (Hoca-Prof) Müslüman öğrenciler için açılacak batılı anlamdaki İlkokul ve Kız ortaokulunun açılmasına karşı çıkmaları üzerine Osmanl Paşası Genelkurmay Başkanı Gelendostlu Hüseyin Avni Paşa muhalefet hocaları Isparta telgrafhanesi bahçesine çağırtır. Yanında eski Isparta Valisi Rıdvan Paşa, yeni Vali Eyüp’ lu  Ali Rıza efendi olduğu halde çok sert bir konuşma yaparak , muhalif hocları bu işten caydırır. Bosna-Hersek’ te Eski Mutasarrıf Rıdvan paşanın, yeni görevine gidişinden bir yıl sonra, Hüseyin Avni Pasa ile Telgrafhane bahçesinde konuştukları sırada Bosna-Hersek' te ihtilâl başlar. İsyanın nedeni ise bu bölgenin Osmanlı’dan koparılma çabasıdır.

Bu konuşmayı yaparken Isparta telgrafhanesine acil bir haber gelir. Osmanlı Sancak merkezi Saraybosna yani Bosna – Hersek Avusturya tarafından işgal edilmiştir. Hatta bu telgrafla birlikte belkemede bulunan eski Isparta Valisi Rıdvan Paşa’nın  derhal Bosna –Hersek’e dönmesi istenir.

Avusturyalıların Osmanlı sancak merkezi Bosna-Hersek’in Saraybosna’sında bir de Ispartalılardan oluşturulmuş Redif Alayı vardır. Eski Isparta Valisi Rıdvan Paşa bu alayın Ispartalı askerlerini şehit olmadan önce bizzat ziyaret eder, onlara Isparta yemeklerini (yaptırtarak) ikram etmiş, onlarla Isparta’daki eski günlerini yâd etmiştir. 1872 de isyanı bastıran Eski Isparta Valisi Rıdvan Paşa, 4 Şubat günü yaralanır.Bir süre sonra da şehit olur. Görüleceği üzere Osmanlı’nın diğer eyaletlerinde ve Isparta sancağında yenileşme yanıi çağdaş olma yolunda Isparta da zamanımızdan iki yüz yıl önce padişahların da emriyle yenileşme içine girdiğini söyleyebiliriz.

Bayram AYGÜN’ ün ”Osmanlı Ispartası’ nın Kültürel Vaziyeti” adlı eserden. 2016-Isparta