-Eğirdir Gölü 1986 ilâ 2019 tarihleri arasında 2680 hektarını kaybetti. -Beyşehir Gölüˈnde ise 1986 ve 2019 yılları karşılaştırmasında gölde yaşanan kayıp 5900 hektar olarak ölçüldü. Göller Yöresiˈnde sularını tamamen yitiren alan sayısı 12.
TEHLİKENİN BOYUTLARI
Türkiyeˈnin en büyük tatlı yüzey su kaynaklarından biri olan EğirdirGölüˈnün başı dertte. İklim değişikliği, zehirli kimyasallar, zirai kirleticiler ve kıyı şeridindeki yapılaşma gibi çevresel stres faktörleri Eğirdir Gölü ekosistemini zayıflatıyor.
TAMAMEN KURUYAN GÖLLER
Son 20-25 yılda ülkemizin Göller Bölgesiˈnde bulunan sulakalanlarımızdan önemli bir bölümünü geri dönüşü olmayacak şekilde yitirdik. Isparta, Burdur, Antalya ve Konyaˈda ise 10 göl son 50 yıl içerisinde tamamen kurudu.
İşte çölleşen göller:
-Avlan, Karagöl, Kestel, Söğüt gölleri (Antalya)
-Pınarbaşı, Gökçeli, Gencali (Burdur)
-Alparslan Gölü (Isparta)
-Güvenç ve Suğla gölleri il e Yarma bataklığı ile Arapçayırı ve Hotamış sazlığı (Konya)
Göller Yöresi, Burdur, Akarçay ve Konya Havzasıˈnda sularını tamamen yitiren alan sayısı 12 oldu.
EĞİRDİR GÖLÜˈNÜN EKOSİSTEMİ ZAYIFLIYOR
Türkiyeˈnin en büyük tatlı yüzey su kaynaklarından biri olan EğirdirGölüˈnün başı dertte. İklim değişikliği, zehirli kimyasallar, zirai kirleticiler ve kıyı şeridindeki yapılaşma gibi çevresel stres faktörleri Eğirdir Gölü ekosistemini zayıflatıyor.
DİREN TABİAT ANA: EĞİRDİR GÖLÜ
Türkiyeˈnin ikinci büyük tatlı su gölü olan Eğirdir, Isparta içme suyunun yüzde 60ˈını karşılıyor. Ancak, aşırı su kullanımı, su kirliliği ve yabancı balık türlerinin tehdidi altında... Yabancı türler atıldıktan sonra, göldeki yerli balık türleri tükenirken, avlanan balık miktarı 700-800 tonlardan 45-50 tonlara kadar düştü. Eğirdir Gölü de büyüklükte ülkemizin ikinci en büyük tatlı su gölü olarak bu sıralamada yerini alıyor.
Ispartaˈnın su gereksiniminin yüzde 60ˈı ve çevresindeki pek çok yerleşimin içme ve kullanma suyu da EğirdirGölüˈnden karşılanıyor. Her iki gölde aşırı su kullanımı ve kirlilik tehdidiyle karşı karşıya…
Sulak alanların en önemli canlıları, balıklar… Ve balıklar binlerce yıldır içinde varlık gösterdikleri sulakalanların çevresinde yaşayan insanların beslenmesinde yaşamsal roller üstlendiler. Ancak günümüzde, su rejimine yapılan müdahaleler ve kirliliğin yanı sıra istilacı ve yabancı türlerin göllere bırakılması; yerel türlerin hızla yok olmasına, balık popülasyonlarının azalmasına ve sulak alanlardaki besin zinciri ile ekolojik ilişkilerin bozulmasına neden olmuş durumda
Örneğin Eğirdir Gölüˈnde balık verimliliğini artırmak amacıyla 1955 yılında anavatanının Doğu Avrupa olduğu bilinen ve boyutları 10-15 santimetre arasında değişen on bin adet genç sudak balığı (sanderlucioperca) Avusturyaˈdan ithal edilerek Eğirdir Gölüˈne bırakıldı. Sudak balığı kısa bir süre içerisinde baskın hâle geldi ve gölde bulunan 11 yerli balık türünün popülasyonu hızla azalarak yok olma tehdidiyle karşı karşıya kaldı. 1950ˈli yıllarda 750-800 ton olan balık üretimi, sudak balığının göle bırakılmasıyla 1990ˈlı yılların başında 40-50 tona kadar düştü.
SALDA GÖLÜ:
Burdur Göller Havzası, Burdur, Acıgöl, Yarışlı ve Çorak göllerinin yanı sıra Salda Gölüˈne de ev sahipliği yapıyor. Söz konusu göllerden Yarışlı ve Çorak gölleri tamamen kururken Acıgöl ve Salda ise su seviyesi düşüşü paralelinde küçüldü
BEYŞEHİR GÖLÜ:
Ülkemizin en büyük tatlı su gölü olan ve 1918 yılından bu yana Konya-Çumra Ovasıˈna suyuyla can katan Beyşehir Gölü de, aşırı su kullanımı, kirlilik ve istilacı balık türlerinin tehdidi altında
KORKUNÇ KAYIPLAR:
Acıgöl-14.980:
1986 ve 2019 yılları karşılaştırmasında gölde yaşanan kayıp (Hektar)
Beyşehir Gölü-5900:
1986 ve 2019 yılları karşılaştırmasında gölde yaşanan kayıp (Hektar)
Eğirdir Gölü-2680:
1986 ve 2019 yılları karşılaştırmasında gölde yaşanan kayıp (Hektar)
Burdur Gölü-7723:
1987 ve 2018 yılları karşılaştırmasında gölde yaşanan kayıp (Hektar)
