Dünya gül yağı üretiminin yüzde 65'ini karşılayan Isparta’da üreticiler, Avrupa pazarında en büyük rakibi Bulgaristan ile rekabet edebilmek için teşvik istiyor. Ispartalı gül üreticilerinin kendi imkanları ile üretim yapmaya çalıştığını kaydeden Gülbirlik Genel Müdürü Hasan Çelik, "Ancak Bulgaristanlı üreticiler hem Avrupa Birliği hem de ilgili bakanlığın fonlarından yararlanıyor. Yani maça 1-0 yenik başlıyoruz"
Dünya gül yağı üretiminin yüzde 65'ini karşılayan Isparta gülü, süs bitkileri grubundan çıkarılarak "yağlık gül" ismi ile yağlı tohumlu bitkiler ye endüstri bitkileri grubuna dahil edildi. Ancak bu durum gül üreticilerini tam anlamıyla memnun etmiyor. Avrupa pazarında daha güçlü olmak isteyen sektör temsilcileri, hükümetten teşvik istiyor.
Isparta ve çevresinde 22 bin dekar alanda gülcülük yapıldığını fakat Bulgaristan'da ise bu rakamın 45 bin dekar olduğuna dikkat çeken Gülbirlik Genel Müdürü Hasan Çelik, "Ancak burada dengeli bir rekabetin olduğunu söylemeyiz" dedi.
Çelik, "Türkiye'den 22 dekar civarında ekili dikili alan var. Bu ekili dikili alandan yaklaşık, rekolte bazında 7 bin 500 civarında rekolte beklentimiz var. Herhangi bir sıkıntı ite karşılaşmadığımız sürece bu rekolteyi her sene alabilmemiz mümkün. Ama bunu yanı sıra Bulgaristan'ı dikkat aldığımız da 45 dekar üzerinde üretim alanlarının olduğunu biliyoruz. Ancak burada rekabete bakılınca değeli bir rekabet değil haksız bir rekabetin olduğunu görmek mümkün" diye konuştu.
Türkiye'deki gül üreticileri-nin kendi imkanları ile hiçbir teşvikten yararlanmadan bu yaptığını söyleyen Gülbirlik Genel Müdürü Çelik, "Ama Bulgaristanlı üreticiler hem ilgili bakanlıktan hem de AB fonlarından destek görüyor. Bir anlamda maça 1-0 yenik başlıyoruz" ifadelerini kullandı.
Çelik konuşmasına şöyle devam etti: "Türkiye'deki gül üreticileri maalesef tamamen kendi imkanları ile bu işi götürmeye çalışıyorlar. Hiçbir zaman herhangibir destekten yararlanmadan kendi imkanları ile işlerini yürütüyorlar. Biz Gülbirlik olarak üreticimizin ayakta kalması içini elimizden gelen herşeyi yapıyoruz. Ama rakiplerimize bakınca, Bulgaristan hem AB fonlarından destek görüyor, Hem de bağlı oldukları bakanlıklarından büyük destek görüyorlar. Dolayısıyla maliyet unsuru ele alınınca her zaman eksi durumdayız. Maça başlarken 1-0 yenik başlamak gibi bir şey bu. Düşük fiyatlarla rekabet etmek çok zor. Ya zarar edeceksiniz, ya da üreticiye düşük fiyat vermek zorundasınız. Fakat üreticinin ayakta kalması için çiçek fiyatının dengede tutulması gerekiyor. Bu dengeyi sağlayabilmek için bizim az da olsa bir devlet desteğine ihtiyacımız var. Her dalda öyle yada böyle destek sağlanırken" üreticiye az da olsa bir can suyu verilirken, gülcülükte dikkate alınmamak bizi üzüyor. Umarım bundan sonraki süreçte gül üreticisine dünya piyasaları ile rekabet etmek adına bir destek sağlanır."
Demokrat
Dünya gül yağı üretiminin yüzde 65'ini karşılayan Isparta gülü, süs bitkileri grubundan çıkarılarak "yağlık gül" ismi ile yağlı tohumlu bitkiler ye endüstri bitkileri grubuna dahil edildi. Ancak bu durum gül üreticilerini tam anlamıyla memnun etmiyor. Avrupa pazarında daha güçlü olmak isteyen sektör temsilcileri, hükümetten teşvik istiyor.
Isparta ve çevresinde 22 bin dekar alanda gülcülük yapıldığını fakat Bulgaristan'da ise bu rakamın 45 bin dekar olduğuna dikkat çeken Gülbirlik Genel Müdürü Hasan Çelik, "Ancak burada dengeli bir rekabetin olduğunu söylemeyiz" dedi.
Çelik, "Türkiye'den 22 dekar civarında ekili dikili alan var. Bu ekili dikili alandan yaklaşık, rekolte bazında 7 bin 500 civarında rekolte beklentimiz var. Herhangi bir sıkıntı ite karşılaşmadığımız sürece bu rekolteyi her sene alabilmemiz mümkün. Ama bunu yanı sıra Bulgaristan'ı dikkat aldığımız da 45 dekar üzerinde üretim alanlarının olduğunu biliyoruz. Ancak burada rekabete bakılınca değeli bir rekabet değil haksız bir rekabetin olduğunu görmek mümkün" diye konuştu.
Türkiye'deki gül üreticileri-nin kendi imkanları ile hiçbir teşvikten yararlanmadan bu yaptığını söyleyen Gülbirlik Genel Müdürü Çelik, "Ama Bulgaristanlı üreticiler hem ilgili bakanlıktan hem de AB fonlarından destek görüyor. Bir anlamda maça 1-0 yenik başlıyoruz" ifadelerini kullandı.
Çelik konuşmasına şöyle devam etti: "Türkiye'deki gül üreticileri maalesef tamamen kendi imkanları ile bu işi götürmeye çalışıyorlar. Hiçbir zaman herhangibir destekten yararlanmadan kendi imkanları ile işlerini yürütüyorlar. Biz Gülbirlik olarak üreticimizin ayakta kalması içini elimizden gelen herşeyi yapıyoruz. Ama rakiplerimize bakınca, Bulgaristan hem AB fonlarından destek görüyor, Hem de bağlı oldukları bakanlıklarından büyük destek görüyorlar. Dolayısıyla maliyet unsuru ele alınınca her zaman eksi durumdayız. Maça başlarken 1-0 yenik başlamak gibi bir şey bu. Düşük fiyatlarla rekabet etmek çok zor. Ya zarar edeceksiniz, ya da üreticiye düşük fiyat vermek zorundasınız. Fakat üreticinin ayakta kalması için çiçek fiyatının dengede tutulması gerekiyor. Bu dengeyi sağlayabilmek için bizim az da olsa bir devlet desteğine ihtiyacımız var. Her dalda öyle yada böyle destek sağlanırken" üreticiye az da olsa bir can suyu verilirken, gülcülükte dikkate alınmamak bizi üzüyor. Umarım bundan sonraki süreçte gül üreticisine dünya piyasaları ile rekabet etmek adına bir destek sağlanır."
Demokrat
