Bir ay boyunca Ramazan-ı şerif’in huzur iklimini yaşadık. Şimdi de onun bir mükafatı sayılan Ramazan bayramını idrak ediyoruz.
Bayramlar bizi bir sevinç atmosferinde buluşturan, aramızdaki ünsiyeti çoğaltan değerler manzumesidir. Dolayısıyla bayramı da bu değerler etrafında buluşarak kutlamak gerekir.
Her şeyden önce bayramı sevdiklerimizle buluşma, kardeşliğimizi pekiştirme günleri olarak görelim. Varlık sebebimiz olan anne ve babalarımızı sevindirelim. Rızalarını kazanmaya, hayır dualarını almaya çalışalım. Hayatın çilesini birlikte omuzladığımız eşlerimizin mutluluklarını artıralım. Çocuklarımızı sevindirelim, onları bayramın moral ve kültürel zenginlikleriyle tanıştıralım.
Bayramın muştusunu gönüllere, evlere, şehirlere taşımak için sıla-yı rahim yapalım. Bayram günlerini, kendimizi eşten dosttan tecrit ettiğimiz, yalnızlaştırdığımız tatillere çevirmeyelim. Memleketlerimizde olalım; iyi günde kötü günde hep yanımızda hissettiğimiz akrabalarımızı, komşularımızı ziyaret edelim. Unutmayalım ki sıla-yı rahim peygamber nasihatidir. O kutlu elçi “Kim rızkının bol olmasını ve ömrünün uzamasını isterse sıla-yı rahim yapsın” dememiş miydi?
Bu bayramın “fıtr bayramı” olduğunu, yani paylaşma esasına dayandığını bilelim. Hayata şükretmenin bir ifadesi olarak fakirlere yardım edelim. Yetimin, öksüzün elinden tutalım, onların derin yalnızlıklarını azaltalım. Hastalarımıza yar olmaya, derman olmaya çalışalım. Kimsesizin kimsesi olalım. Paylaşmayı sadece maddi imkanlarla sınırlı da görmeyelim. Tebessüm ederek, selam vererek, iyi dileklerde bulunarak da paylaşabiliriz dostlukları.
Bayramın ıcapları arasında dünya günlerini tamamlayıp veda edenleri hatırlamak da vardır. Bizden önce ahirete göçmüşlerimizi rahmetle yad edelim. Varlığımızı onda yok edecek olduğumuz toprağı unutmayalım. Bize dünyanın faniliğini hatırlatarak kibrimize set çeken kabir ziyaretleri yapalım. Dualar edelim.
Bayramın hoşgörü vesilesi olduğunu da bilelim. Yüreklerimizin en ağır yükü olan dargınlıkları, küskünlükleri bir tarafa bırakalım. Bayramlaşarak barışalım, kucaklaşalım. Hoyratça davrandığımız, kalbini kırdığımız, gönlünü incittiğimiz, üzdüğümüz kim varsa helalleşelim. Pişmanlıkların, mahcubiyetlerin ya da “keşke”lerin dayanılmaz yükünden kurtulmak için bulabileceğimiz en büyük fırsattır bayram.
Bu temenniler içerisinde bütün mesai arkadaşlarımın ve sevgili öğrencilerimin bayramlarını tebrik ediyorum. Esenlik içinde ve sevdikleriyle beraber geçirecekleri bir bayram diliyorum. Yine diliyorum ki bayram milletimize ve gönül coğrafyamıza iyilik ve güzellikler getirsin.
Ramazan bayramımız mübarek olsun.
Prof. Dr. İbrahim Diler
Isparta Uygulamalı Bilimler Üniversitesi Rektörü
