20 Temmuz 1974 sabahı saat 06.05’te Türkiye, Kıbrıs Barış Harekatı’nı başlattı. Harekat kapsamında Türk paraşütçüler, sabahın erken saatlerinde Kıbrıs semalarında göründü. Türk ordusu Lefkoşa civarına havadan indirme, Girne civarına ise denizden çıkarma yaptı. Yaklaşık 3 bin asker harekatta görevliydi. Dünya harekatı Başbakan Bülent Ecevit’in yaptığı tarihi açıklamayla duydu:

"Biz aslında savaş için değil barış için, yalnız Türklere değil Rumlara da barış getirmek için Ada'ya gidiyoruz."

Harekat haberi Kıbrıslı Türkler tarafından sevinçle karşılandı. Gece boyunca süren çatışmaların ardından Türk ordusu, Rumların direnişini kırmayı başardı. Müdahale başarılı olsa da sorun tam olarak çözülemedi. Çünkü Türk köylerinde Rumların baskısı artarak sürüyordu.

"AYŞE TATİLE ÇIKSIN"

Türkiye, Kıbrıs Barış Harekatı’nı Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) kararına uyarak 22 Temmuz 1974’te sona erdirdi. Yine BM Güvenlik Konseyi’nin kararına göre Türkiye, Yunanistan ve İngiltere bir araya gelerek Kıbrıs sorununun çözümü için görüşmelere başladı.

25 Temmuz 1974’te toplanan I. Cenevre Konferansı, 30 Temmuz’da imzalanan anlaşmayla son buldu. Taraflar, Kıbrıs Cumhuriyeti’nde Türk ve Rum olmak üzere iki özerk idarenin olduğunu kabul ettiler. Garantör devletlerle Türk ve Rum toplumlarının temsilcilerinin katılacağı ikinci bir konferansın yapılmasına karar verildi.

II. Cenevre Konferansı’na kadar Rum ve Yunan askerlerin Türklerin bulunduğu bölgeden çekilmeleri gerekiyordu. Ancak çekilmedikleri gibi saldırılarını da sürdürdüler. Bu olayların gölgesinde toplanan II. Cenevre Konferansı 8 Ağustos 1974’te başladı. Görüşmelerden bir sonuç çıkmayacağına kanaat getiren Türk yetkililer, harekatın yeniden başlamasına karar verdi. Dönemin Dışişleri Bakanı Turan Güneş, derhal Ankara’yı aradı. Güneş’in telefonda karşı tarafa söylediği sözler tarihe yazıldı:

"AYŞE TATİLE ÇIKSIN"

Ayşe, Turan Güneş’in kızıydı ama bu konuşmanın Ayşe’yle ilgisi yoktu. "Ayşe tatile çıksın" ikinci harekatı başlatacak parolaydı. Türk ordusu, ikinci harekatta kısa sürede başarıya ulaştı. Ada'nın neredeyse yüzde 35’lik bölümü ele geçirildi. Bölgede yaşayan Türk halkının güvenliği bu kez tamamen sağlandı.

KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ KURULDU

Kıbrıs Barış Harekatı’nda Türk ordusu, 498 şehit verdi. Kıbrıs Türk tarafı ise, harekatta 70’i mücahit, 270 kişiyi kaybetti. Kıbrıs Türklerinin genel olarak verdiği şehit sayısı ise 1672 olarak kayıtlara geçti.

Sonuçta harekat sayesinde Kıbrıs’ın bugünkü sınırları çizildi. 13 Şubat 1975’te Kıbrıs Türk Federe Devleti kuruldu. Rauf Denktaş, Federe Devlet ve Meclis Başkanı oldu. 15 Kasım 1983’te ise Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) kuruluşu dünyaya ilan edildi. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ilk Cumhurbaşkanı da yine Rauf Denktaş oldu

Yukarıda yazılanlar yakın tarih bilgisi ancak olayın bir de iç yüzü var. Orada yaşayan Türk halkına yapılan zulüm ve eziyetler.

……

Türkiye Cumhuriyeti devleti bu insanları zulümden kurtarmış, onların özgürlüğünü vermiş ve yıllardır da gerek maddi ve gerekse siyasi olarak destek vermektedir. Türkiye Cumhuriyeti devletinin yapmış olduğu bunca hizmete rağmen Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin Cumhurbaşkanının İngiltere ve Rumlardan yardım talep etmesi, adeta yalvarması şehitlerimizin kemiklerini sızlatmıştır. Dünya da devlet olarak tanıyan tek devlet olan Türkiye Cumhuriyetine karşı yapılan bu açıklama tamamen talihsiz ve hezeyanla addelilebilecek bir durumdur. Mustafa Akıncı hayatının hatasını yapmış, kendisini bunca yıldır koruyan Türkiye Cumhuriyeti devletine sırtını dönmüş ve Türkiye’nin garantörlüğünü kabul etmeyen bir tavır takınmıştır. Ancak biz onu o koltuktan indirmesini de biliriz. En kısa sürede Kıbrıs halkı bu şahsa gereken cevabı koltuktan indirerek verecektir. Şimdiye kadar her yıl 1 katrilyon civarında maddi yardım yapan, 120 km uzaktan denizin altından su getirip oraya baraj yapmış bir ülkeye bu kadar nankörlük karşılıksız kalmayacaktır. Alkol, kumar ve gece hayatının yaşandığı bu ülkeyi şimdiye kadar stratejik olmasından dolayı koruyan Türkiye Cumhuriyeti devleti de burada bir düzen kurmalı.

Şimdi bu hadsiz açıklama yapan insan kılığına girmiş, Türk gibi görünen ama aslında Rum ve İngiliz kırması olan bu şahsın acilen haddi bildirilmelidir. Kıbrıs halkı bizim her zaman dostumuzdur ve ilelebet Türkiye Cumhuriyeti devleti yanlarında olacaktır.