MART/2014’E DOĞRU SİYASET SÖYLEŞİLERİ…

MİLLİ GÖRÜŞ’ÜN BAŞKAN ADAYI ÇAKAN,

ISPARTA’NIN KİMLİK ARAYIŞINI SORGULUYOR…

  • MİLLİ GÖRÜŞ BELEDİYECİLİĞİ,KENDİNDEN ÖNCEKİ YÖNETİM MODELLERİNİ DEMODE HALE GETİRECEKTİR…
  • HEDEF; ISPARTA’NIN MARKA VE KİMLİK ARAYIŞINA, DAHA VİZYONLU BİR BAKIŞLA, ”REFERANS ŞEHİR” OLUŞTURMA…
  • YÖRESEL ÖZELLİKLERİN ÖN PLANDA OLDUĞU BİR KENT TASARIMI !!! VE GELECEK KUŞAKLARIN GURURLANACAĞI, EKO-TURİZMLE KUCAKLAŞAN BİR YAPILANMA !!!
  • ISPARTA’DA  “EKO-DENGE” ARAYIŞLARI VE “ÇEVRE” YE UYUMLU KENT PROJELERİ…
  • DÜNYA ÖLÇEĞİNDE KÜLTÜREL ÜRÜNLERİMİZLE, ISPARTA’YI KÜRESEL YARIŞA KATABİLİRİZ !!!
  • DÖNÜŞÜM; BÜTÜN ÇARPIK YAPILANMANIN DÜZELTİLECEĞİ VE YENİ BİR MEDENİYET İNŞA EDEBİLECEK BOYUTTA BİR VİZYONLA OLMALI…
  • KENTİN SORUNLARINI, DEMOKRATİK KATILIM SAĞLAYARAK ÇÖZECEĞİZ…

 

                                                      Zeki  TARHAN – ANKARA

 

        “MART/2014’E DOĞRU SİYASET SÖYLEŞİLERİ” başlığıyla yayınladığımız yazı dizimizin bugünkü konuğu, MİLLİ GÖRÜŞ’ün Isparta Belediye Başkan  adayı Süleyman ÇAKAN. Sayın ÇAKAN’la, ne yalan söyleyeyim, çok rahat, çok içtenlikli ve de karşılıklı güvene dayanan bir söyleşi gerçekleştirdik…Telefon, E-mail ve sosyal medya derken, şimdi okumakta olduğunuz ve de beğeneceğinizi umduğumuz bu söyleşi çıktı ortaya. Size hemen şunu söyleyeyim; Benim yaptığım bu söyleşiyi, Ben kendim de çok beğendim.

                                                            ***

     …Evet, sizleri fazla bekletmeden, sayın ÇAKAN’la yaptığımız söyleşiye geçelim isterseniz…Süleyman ÇAKAN; 61’de Isparta/Merkez’de dünyaya gözlerini açmış. Babası, Müftülük Şefliğinden emekli hattat Halit ÇAKAN, ismini aldığı dedesi ise, Ulu Camii eski müezzinlerinden merhum Süleyman ÇAKAN.

      Kuşaklar boyunca sanatkâr bir aile olarak tanınan, sanatın birçok alanında çeşitli dallarda profesyonel çalışmalar yürütmüş üyelere sahip ailesinden aldığı ilham, ilgi ve yetenekle, iş hayatına  İÇ MİMARİ ve TAAHHÜT alanında başlamış…

     ÇAKAN; 25 yıllık iç mimari deneyimi ile tescilli bir marka olarak ihtisaslaştırdığı “groupART desing studio” firması ile halen, özel konutlar, AVM’ler, havalimanlarında free shop ve ticari alan uygulamaları konularında tasarım, uygulama ve çözüm ortaklığı yapmaya, bunun yanı sıra mobilya üretimiyle de birçok firma ve kuruma hizmet vermeye devam etmekte…

    ESAM (=Ekonomik Sosyal Araştırmalar Merkezi) ‘ın da Şube Başkanlığını yürütmüş olan ÇAKAN, Selçuk Üniversitesinde lisans öğrenimini ilâhiyat dalında tamamlamış ve Üniversite son sınıfta iken evlenerek, bu evlilikten dört evladı olmuştur. Süleyman ÇAKAN, İngilizce ve Arapça olmak üzere iki yabancı dil bilmekte…

                                               ***

     Bu kısa özgeçmişinden de gördüğümüz gibi sayın ÇAKAN, parlak bir özgeçmişe sahip. Sanatçı bir ailenin tasavvufla birleşen o ruhani atmosferinde, iç mimarlık içgüdüsü, adeta ilmik ilmik dokunmuş…Ve yaşadığı kente, sahip olduğu değerlere geniş ufuklu ve de vizyoner bir bakış açısıyla bakmayı ilke edinmiş ve bir gün bu kenti yönetecek konuma gelirse eğer, yeni bir medeniyet inşa edebileceğine inanmış…

                                             ***

    İşte bunun için sevdim sayın ÇAKAN’ı ve söyleşiden de büyük keyif aldım…Kurban Bayramını da içine alan dokuz günlük bir tatil…Acaba Süleyman Bey, tatil ve Dini Bayramlara nasıl bakıyordu?...Bir kültürel yozlaşmanın içerisinde miydik?...Dinliyoruz: “…Şehirleşme ve Kentlilik, toplumun inanç değerlerini yaşayabilecekleri yapısal (mekânsal) ve fiziksel yapılaşmadır. Yöneticiler de, bu değerlerin en ideal yaşanabileceği ve sonraki kuşaklara aktarılabileceği hizmeti vermek adına seçilirler…

    Dini Bayramlar; bedeni, mali ve ameli ibadetlerdir. Bunların yaşanması, onlar için sağlanan ortamlar ile mümkündür. Modern yaşam alanlarında yer verilmeyen, imar standartlarına girmeyen bu değerler yüzünden, ibadetler başkalaşım geçirerek, amacının dışında şekil almaktadır…

    Kurbanlık satış yerleri, yerleşim alanının dışına çıkarılıp,Entegre Tesislerde el değmeden yapılan kesimler ile, dini bayramlarımız manen “İTAAT ve TESLİMİYET” ruhunu geliştirme işlevini, sadece ET ve TATİLolarak sürdürmeye dönüşmüştür…

    Asırlardır nesilden nesile büyük hassasiyetle sosyal dayanışma, insan ilişkileri ve ibadetler yaşanmış bu değerlerin yozlaşmasında, YEREL YÖNETİMLERİN de “şehircilik anlayışlarında” işlev ve fonksiyon olarak geleneklerini referans almayan uygulamaları olmaktadır…”

 

                                     Gelecek yazı: MARKA ŞEHİR VE KİMLİK ARAYIŞLARI…