Kadir Karakuş - AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Kürt sorunuyla PKK terör örgütünü lütfen birbirine karıştırmayalım. Benim Kürt kardeşlerimin sorunları vardır, Türk'ün de vardır, Laz'ın da vardır. Arap'ın da vardır, Gürcü'nün de vardır. Bütün bunlarla ilgilenmek bizim görevimizdir'' dedi.
Erdoğan, partisince Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen mitingde vatandaşlara seslendi.
Türkiye'nin hizmetkarı olduklarını, Doğu ve Güneydoğu illerine hizmet taşırken birilerinin bundan ciddi şekilde rahatsız olduğunu savunan Erdoğan, birilerinin bu hizmetleri engellemek için tahriklere, provokasyonlara başladığını ifade etti.
Yıllardır Siirt'in yoksulluğundan, mağduriyetinden, mahrumiyetinden nemalananların şimdi Siirt'in kendi ayakları üzerine kalkmasından rahatsız olduklarını dile getiren Erdoğan, Siirt'e üniversite kurduklarını, bölünmüş yollar yaptıklarını bildirdi.
Eskiden hastanelerde çile çekildiğine işaret eden Erdoğan, şimdi vatandaşların istedikleri hastanelere gittiğini belirtti. Erdoğan, bölgede olağanüstü hali kaldırdıklarını, terör mağdurlarına sahip çıktıklarını, Kürtçe ve Arapça üzerindeki yasakları kaldırdıklarını, ifade ederek, ''Siirt'te Kürd'ü de var, Arap'ı da var. Bizde ayrım yok. Biz sadece Kürd'ün, Türk'ün, Arap'ın, Laz'ın, Gürcü'nün, Çerkez'in Roman'ın değil, 74 milyonu kucaklayan bir iktidarız. Çünkü biz yaradılanı yaradandan ötürü seviyoruz. Farkımız bu'' diye konuştu.
TRT-Şeş'i ve TRT-Arapça'yı açtıklarını hatırlatan Erdoğan, üniversitelerde Kürtçe bölümler, enstitüler kurduklarını, Ahmed-i Hani'nin Mem u Zin'inin Kültür Bakanlığı eliyle basıldığını söyledi.
Başbakan Erdoğan, samimiyetle, gönülden, yürekten 'analar ağlamasın', 'yavrular ölmesin' dediklerine işaret eden Erdoğan, şöyle devam etti:
''Biz, bir süreç başlattık. Biz, yeni bir sayfa açtık. Biz, bir dönemin kapılarını açtık. İşte tüm bunlardan rahatsız olanlar var. Bu süreci baltalamak, süreci sabote etmek, süreci akamete uğratmak için var güçleri ile çalıştılar, çalışıyorlar. Siirtli kardeşlerim, açık açık söylüyorum: Birileri senin yavrularının kanı üzerinden, senin acın ve gözyaşın üzerinden siyaset yapmanın mücadelesini veriyor. Birileri Siirt'in kalkınmasının, huzura, istikrara kavuşmasının rahatsızlığı içinde. İşsizliğin azalması onları rahatsız ediyor. Bunları barışın, huzurun, kardeşliğin yücelmesi rahatsız ediyor. Öyle reklam panolarında bunların demokrasi demesine bakmayın, bunlar demokrasi denince terör örgütünü anlıyorlar.
Kürt sorunuyla PKK terör örgütünü lütfen birbirine karıştırmayalım. Benim Kürt kardeşlerimin sorunları vardır, Türk'ün de vardır, Laz'ın da vardır, Arap'ın da vardır, Gürcü'nün de vardır. Bütün bunlarla ilgilenmek bizim görevimizdir. Biz bugüne kadar bunun imtihanını veriyoruz. Siirt hayallerine yaklaştıkça, birileri Siirt'i ayaklarından tutup, aşağı çekmeye çalışıyor. İşte görüyorsunuz. 4 yıl boyunca Mecliste Kürt kardeşlerimin meselelerinin çözümü için en küçük bir çaba göstermeyenler, şu anda 12 Haziran öncesinde sokakları ateşe veriyorlar, gençleri tahrik ediyorlar. Partimin, Türkiye'nin değişik yerlerindeki seçim bürolarını molotoflarla bombalıyorlar. Şu ana kadar, yüze yakın yeri ateşe verdiler. Arabaları yakıyorlar, otobüsleri yakıyorlar, seçim otobüslerini yakıyorlar. Nedir bu? Demokrasi bu mu? Hak ve özgürlük bu mu? Eğer demokrasiye inanıyorsan, gel konuş, Mecliste konuştuğun gibi konuş. Ama yok, demokrasiyi böyle değil de teröre dayalı olarak yürütecekseniz, kusura bakmayın benim milletim buna yol vermez, benim Siirtlim buna yol vermez. Ben böyle inanıyorum.
4 yıl boyunca Türkiye'nin Siirt'in hiçbir sorununa eğilmeyenler, şimdi sorundan beslenmek için istismar ve siyaset, ikisini birarada götürmek istiyorlar. Özellikle de yıllarca bu vampirler, gençlerin kanını emdi. Yıllarca silah tüccarları köşeyi döndü, yıllarca istismarcılar kazandı. Ama kaybeden Siirt oldu, milletim oldu, benim Kürt kardeşim oldu, Arap kardeşim oldu. Biz bu kısır döngüyü kırdık. Biz bu döneme son verdik. Bu tezgahı hep birlikte alt üst etmeye var mıyız? Bu gençlerin kanı üzerinde oynanan bir oyun, bu oyunu hep beraber bozacağız. Siirt'i, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerini, büyükşehirleri terörize edenlere hep birlikte 'dur' diyeceğiz. Huzuru, istikrarı kardeşliği tehdit edenlere geçit vermeyeceğiz.''