Mehmet Çetin - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ''İleri demokrasi, özgürlük safsataları ile tavizlere tavizle cevap verilince o zaman terör diyor ki 'ben bir eylem, bir sorunu çözüyorum.' Öyleyse, 'bir eylem bir sorun' diyerek Türkiye'yi bölmenin eşiğine kadar getiriyorlar. Bu böyle devam etmez, edemez, etmemelidir'' dedi.
Bahçeli, partisince Karaman Aktekke Meydanı'nda düzenlenen mitingde vatandaşlara seslendi.
Bahçeli, 12 Haziran'da genel seçimlerin yapılacağını, seçimler öncesi il, ilçe ve belde ziyaretleriyle düşüncelerini paylaştıklarını söyledi.
Adalet ve Kalkınma Partisinin dokuz yıla yaklaşan bir süre içinde iki dönem iktidar olarak, üç hükümet kurup ülkeyi yönettiğini belirten Bahçeli, böyle bir iktidarın yakın siyasi tarihte görülmediğini ve hiçbir partiye nasip olmadığını ifade etti.
AK Parti'nin ''Milli Görüş'' gömleğini çıkardığını, Avrupa'dan ithal bir tişörtle Türkiye'yi yönetmeye ve yönlendirmeye çalıştığını iddia eden Bahçeli, ''Bu tişörtün önünde Amerika Birleşik Devletleri, arkasında ise Avrupa Birliği yazıyor. Bu siyasi parti, bu özelliğiyle teslimiyetçi bir politika takip ediyor. Bu siyasi parti, ekonomik faaliyetler açısından 'sat kurtul'cu, milli meseleler açısından 'sat kurtul'cu ve kendi menfaat odakları, yakınları, hanedanları açısından ise ekonomik menfaati doruğa çıkartabilecek tarzda, 'kazan kazan'cı bir uygulama içine girmiştir'' dedi.
Bahçeli, Adalet ve Kalkınma Partisinin, ''Avrupa Birliğinin dayatmaları, PKK'nın talepleri, 'İmralı Canisi'nin istekleri doğrultusunda 'siyasi açılım' adı altında 1 Ağustos 2009 tarihinde dönemin İçişleri Bakanı aracılığıyla Ankara'da Emniyet Genel Müdürlüğüne ait bir tesiste, bazı 'sözde aydınlar', 'besleme gazeteciler' ile bir araya gelerek, 'demokratik açılım zırvasını' hazırladığı günün tarihe kara bir gün olarak geçtiğini'' öne sürdü.

-''İŞTE İLERİ DEMOKRASİ''-

Bahçeli, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''O günün sorumlusu olan İçişleri Bakanı'nın, şu an gelişen olaylardan hiç vicdanı sızlamıyor, son yıllarda polis kardeşlerimize yönelik haince saldırılarla şehitlerimizin verilişinden hiç duygulanmıyor ve yaptığı hata yüzünden bu büyük milletten özür dilemiyor. Şu an Hakkari'de vali yok, Şemdinli, Yüksekova'da kaymakam yok, devlet yok oralarda... Diyarbakır'da, Van'da Şırnak'ta olmadığı gibi. Akşamın bir saatinde yüzleri gözleri sarılmış PKK teröristi peşmerge kılıklı tipler, sokaklara çıkıyor molotofkokteylleri atıyor, polis kardeşlerimizin nöbet kulübelerine saldırıyor ve kamu düzenini sağlamak sadece polis kardeşlerimizin omuzuna kalıyor, sabaha kadar teröristlerle boğuşup, cebelleşip duruyor. Her gün ayaklanma provaları yapılıyor. Her gün sivil itaatsizlik içindeler ve Türkiye'yi Tunus, Mısır ile tehdit ediyorlar. Oradaki gelişmelere göre Türkiye'nin de bir kıyamet günü yaşayacağını söylüyorlar. Taviz üstüne taviz istiyorlar. İşte ileri demokrasi, özgürlük safsataları ile tavizlere tavizle cevap verilince, o zaman terör diyor ki 'ben bir eylem, bir sorunu çözüyorum.' Öyleyse, 'bir eylem, bir sorun' diyerek Türkiye'yi bölmenin eşiğine kadar getiriyorlar. Bu böyle devam etmez, edemez, etmemelidir. 'Durmak yok, yola devam' diyerek tekrar AKP'lilerden ve milletimizden oy isteyerek iktidar olmaya çalışan Adalet ve Kalkınma Partisinin bu gerçekler karşısında milletin huzuruna çıkmaması gerekir.''

-''KASIMPAŞALI OLDUĞUNU SÖYLÜYOR''-

AK Parti'nin devletin imkanlarıyla Başbakanlığın arabalarıyla TOKİ'nin önderliğinde düzenlenen meydan toplantılarıyla milletin huzuruna çıktığını öne süren Bahçeli, ''Yanında da 16-17 televizyon, sabahtan akşama kadar Recep Tayyip Erdoğan dizisini oynatıyor. Ve bir bakıyorsanız miting meydanları yetmediği gibi her televizyonda Recep Tayyip Erdoğan... Karşısında hep aynı şahıslar, danışıklı dövüş. 'Şunu söylemiştiniz, bunu ne için söylediniz? Şimdi çılgın projeler peşindesiniz, bu çılgın projeleri ne zaman açıklayacaksınız?'. O da kibirli, kabarıyor, argo konuşuyor, omuzunun birini düşürüyor, Kasımpaşalı olduğunu söylüyor ve milleti aldatıyor. Ama bu sohbetler içerisinde milletimizin gerçeğini ifade etmiyor'' diye konuştu.
MHP Lideri Bahçeli, Türkiye'nin, terör yönünden, asayişsizlik yönünden, sosyal ve ekonomik sorunların çözümsüzlüğü yönünde büyük bir huzursuzluk içerisinde olduğunu iddia ederek, ''Toplum öfkelidir, toplum gerilmiştir. Bir toplu iğne ucu kadar konudan hemen tartışma büyüyor bir bakıyorsunuz yaralama, vurulma olayları oluyor. Ama Türkiye'nin sorunları üzerinde bugün ki iktidar durmuyor. Üçüncü dönemde de duracağı yok'' dedi.
Ülkede 6 milyona yakın işsiz olduğunu, bunların yüzde 22'sini genç işsizlerin oluşturduğunu vurgulayan Bahçeli, ülkede 18 milyona yakın yoksul bulunduğunu savunarak belirterek, şöyle devam etti:
''En son bir edepsizlik var ki hiç affedilecek gibi değil. İki bakan yan yana, birisi Sağlık Bakanı diğeri Maliye Bakanı. 9 milyonu aşan özürlü kardeşimiz var bu ülkede. Onlar da yaşamak, kimseye muhtaç olmadan yaşamlarını sürüdürmek istiyorlar. Ama bir kardeşimiz Sayın Sağlık Bakanı'na yaklaşıyor, derdini anlatıyor. Birden Sağlık Bakanı celalleniyor, 'hem körsün hem işin var, daha ne istiyorsun?' diye azarlıyor. Böyle bir edepsizlik olamaz. Başbakan, 'al ananı git' derse gençlerin üniversite imtihanı münasebetiyle ortaya koymuş olduğu eylemi 10 bin tane milisiyle tehdit ederse Bakanı bunu yapmış ne olur ki... Bu nedenle bu iktidar gitmeli.''
Mitingin sonunda bir kız çocuğu Bahçeli'ye bisküvi ve lokum ikram etti.

-KAZIMKARABEKİR'DE KONUŞTU-

Bahçeli, daha sonra Kazımkarabekir ilçesinde Belediye Başkanı Muammer Fevzi Sarı'yı makamında ziyaret etti.
Daha sonra belediye önünde vatandaşlara seslenen Bahçeli, şunları söyledi:
''AKP'nin yapacağı anayasa değişikliğinin altında Türkiye'yi bölünmeye götürecek büyük yanlışlıklar var. Bugün için bunu söylemiyorlar. Demokrasi, özgürlük diyorlar. Ama Anayasa'nın nasıl değişeceğini bir türlü söylemiyorlar. İki dili hayata geçirirken ana dilde eğitime ne diyecekler? Anayasa'nın metninde olan 'Türk milleti', 'Türk' kavramını ne yapacaklar. Demokratik özerklikten ne anlıyorlar? Bütün bunların hepsi açıkta kalmış. Şimdi çıkmışlar 'bize oy verin'. Sebep, 'Anayasa değiştireceğiz'. Peki ne değiştireceksiniz? Bugün gazetelerde bol bol ilanın var. Bir tanesine de bir anayasa sözü yaz bakalım. 'Aziz milletim 12 Haziran'da tekrar seçildiğimde Anayasa'yı şöyle değiştireceğiz' diye açıkça yaz. Altına da 'Recep Tayyip Erdoğan namus sözü' diye imzanı at. Milletimiz bunu bir okusun, görsün. Eğer senin Anayasa değişikliğine katılıyorsa seni iktidar yapsın. Ne söylüyorsan millet bilsin. Bir takım paketlerle bir takım yolsuzluklarla bir takım yoksullukları istismar ederek iktidar olduğunuzda milleti ateşe atacak bir yanlışa gidiğiniz vakit Türkiye'nin karşı karşıya kalacağı sıkıntıyı herkesin bilmesi lazım. Buradan sesleniyorum. Yanlış yapmayın Başbakan... Bu ülkeden bir kum tanesi, bir insanı daha kaybettirmeyecek bir Milliyetçi Hareket Partisi vardır. İktidara da taliptir.''