MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ''Sayın Başbakan, (Benim birinci dönemim çıraklıktır, ikinci dönemim kalfalıktır, şimdi üçüncü dönemi ustalık dönemi olarak istiyorum) diyor. Sayın Başbakan, sen yanılıyorsun. Milletimiz bu dönemleri zannediyorum şöyle tanımlıyor; Birinci dönemin gaflet, ikinci dönemin delalet, üçüncü dönemin -Allah muhafaza istemiyoruz- ihanet olacaktır'' dedi.
Bahçeli, partisinin Kayseri mitinginde yaptığı konuşmada, 12 Haziran'da yapılacak milletvekili seçimlerinin ülkenin karşı karşı kaldığı iç ve dış tehditlerin yoğunluk kazandığı bir dönemde gerçekleştirileceğini savundu.
Bu seçimlerin yol ayrımına sürüklenmiş bir Türkiye'de millet iradesinin yeniden değerlendirilmesiyle, yeni bir ufkun kucaklanmasına vesile olacağını ifade eden Bahçeli, şöyle devam etti:
''Bu seçimler yol ayrımındaki bir Türkiye'de milletimizin kendi kaderini kendi iradesi ile yeniden oluşturacağı bir dönemi başlatacaktır. O bakımdan bu seçimleri bütün siyasi partiler gibi MHP olarak önemsiyoruz. Bu seçimlerde mutlaka yüksek bir katılımla sağlıklı, güvenli, adil, hile karışmamış bir seçim sonucu alınması için siyasi iktidara da çok büyük bir sorumluluk düştüğü kanaatindeyiz.''
Bahçeli, Türkiye'nin yaklaşık 9 yıldır AK Parti tarafından yönetildiğini belirterek, şunları kaydetti:
''AKP, 2002 ve 2007 genel seçimlerinde 330 ve 341 milletvekili aldığından sayısal çoğunlukla tek başına iktidar olmuş ve bu iktidar döneminde 58, 59, ve 60. hükümeti kurmuştur. Dolayısıyla koalisyonlar dönemi sonrasında milletimizin sosyoekonomik meselelerinin biran önce çözüme kavuşturulması için tek başına bir iktidar özlemi yeni kurulan bir siyasi parti olarak millet iradesinin oraya yönelişiyle AKP'ye nasip olmuştur. AKP bu sayısal çoğunluğuyla ve milletvekillerinin mecliste temsil gücüyle, parti programında, hükümet programlarında ve seçim beyannamelerinde neyi vaat etmişse, neyi önermişse, ne yapılmasını istediyse hepsini gerçekleştirebilecek bir siyasal güç olmuştur. Yani bugünkü siyasi iktidarın gerek 2002 gerekse 2007 sonrasında yeniden oluşmuş TBMM'de alamayacağı bir karar, çıkartamayacağı bir yasa ve uygulamayacağı bir sosyoekonomik politika yoktur. Ancak aradan geçen süre içerisinde teslimiyetçi politikalarla, kazan kazan oyunlarıyla, ekonomide sat kurtul, milli meselelerde ver kurtul anlayışıyla bu iktidar milletinden almış olduğu desteğe layık olamamıştır ve Türkiye'nin temel meseleleri çözüme kavuşturulamamıştır. Bu iktidar döneminde üniter yapı, milli devlet, toprak bütünlüğü, bin yıllık kardeşliğimiz tartışmaya açılmış ve sorgulanmaya başlanmıştır. Sıfırlanmış bir terör bu iktidar döneminde azmıştır ve bu iktidarın kara bir gün olarak ilan ettiğimiz 1 Ağustos 2009 tarihinden PKK'nin siyasallaşma sürecinin başlangıcı kabul edilebilecek bir tarihi hatayla, demokratik açılım zırvasını başlatmakla Türkiye'yi bölünmenin eşiğine getirmiştir.''

-''MİLLET SİZDEN KURTULMAK İSTİYOR''-

''Açmış olduğu 'şerefsizlik' tartışmasında kimin şerefsiz olduğunun da bir kez daha teyidi olan müzakereyi İmralı canisi ile sürdürmüş, sonuç itibarıyla bir rol paylaşımı içerisinde biraz terör biraz taviz ile Türkiye'yi iki dilli hayat, demokratik özerklik, federasyon, konfederasyon aşamalarıyla bölmeye yönelik bir gafletin içine düştü'' diyen Bahçeli, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Sayın Başbakan, (Benim birinci dönemim çıraklıktır, ikinci dönemim kalfalıktır, şimdi üçüncü dönemi ustalık dönemi olarak istiyorum) diyor. Sayın başbakan, sen yanılıyorsun milletimiz bu dönemleri zannediyorum şöyle tanımlıyor; birinci dönemin gaflet, ikinci dönemin delalet, üçüncü dönemin -Allah muhafaza istemiyoruz- ihanet olacaktır. Onun için ihanet dönemine geçmeden AKP'yi, onlara oy vermiş aziz vatandaşlarımı ve Türkiye'yi kurtarmak istiyoruz. Bunun için 12 Haziran önemli bir gün. 12 Haziran'da bu millet sizden kurtulmak istiyor. Bu milletin sizden kurtuluşu, aynı zamanda Recep Tayyip Erdoğan'dan AKP'nin kurtuluşu olacak.''

-''BU İKTİDARDAN KURTULMANIN ZAMANI GELDİ''-

Türkiye'nin bugün huzur ve güven ortamında olmadığını savunan Bahçeli, şunları söyledi:
''Bugün ülkemizin birçok sosyal ve ekonomik sorunları bulunmaktadır. Sayın Başbakan bu sorunlar üzerinde hiç durmuyor. Sadece üçüncü dönem iktidar olabilmek için çıldırmış ve çılgın projelerle milleti aldatmaya çalışıyor. Onun için bu iktidarda kurtulmanın zamanı gelmiştir. Aziz vatandaşlarım bunun kararını siz vereceksiniz. Çünkü, ülke sizin, karar sizin. Gelin hep beraber şöyle bir düşünelim.
Eğer evinizde aş kaynıyorsa, işsiz evladınız yoksa, gelir seviyeniz yükselmişse, yeni bir hayat standardına kavuşmuşsanız, toplumda huzur ve güven içeresinde yaşadığınızı kabulleniyor ve geleceğe umutla bakıyorsanız, o zaman hep beraber Sayın Başbakan'ın (Durmak Yok, Yola Devam) sloganını kabullenerek 12 Haziran'dan sonra da yola devam edebilirsiniz ama gerçek bu değilse, yoksullaşan, evinde en az 1 veya 2 evladının işsiz olduğu, gelir dağılımı adaletsizliği karşısında geçim darlığına düşmüş, sosyal yönden büyük bir huzursuzlukla (Bu ülkede nasıl yaşanılır) sorusunu arıyorsanız, işte o cevap 12 Haziran'da omuz omuza.''