Yapılan açıklamada, 7471 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un, değerli arsa ve arazilerin alt gelir gruplarından alınıp zenginlere ve yabancılara satılmasına imkan tanıdığı belirtildi.

Açıklamada öne çıkan noktalar şunlar:

  1. Rezerv Yapı Alanları Endişesi: Yasanın 6. maddesi ile "rezerv yapı alanı" tanımının yeniden yapıldığına dikkat çekilerek, bu tanımın mülkiyet haklarının gasp edileceği endişesine yol açtığı ifade edildi. Özellikle kent merkezlerinde bulunan değerli arsa ve arazilerin rezerv yapı alanı olarak ilan edilmesinin, alt ve alt-orta gelir gruplarının yerinden edilmesine neden olabileceği belirtildi.

    Yalvaç heyetinden Başkan Başdeğirmen’e ziyaret Yalvaç heyetinden Başkan Başdeğirmen’e ziyaret
  2. Sınıfsal Ayrımcılık İddiası: Açıklamada, kentsel dönüşüm projelerinin üst gelir grupları ve yabancılar tarafından doldurulacağı endişesine vurgu yapılarak, deprem karşısında sınıfsal bir ayrımcılık oluşabileceği ifade edildi.

  3. Mülkiyet Hakkının Gaspı: Anayasa ile teminat altına alınan mülkiyet hakkının gasp edildiği iddiasına yer verilen açıklamada, hak arama yollarının daraltıldığı ve kısıtlandığı ifade edildi.

  4. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'na Geniş Yetki: Yasa ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'na geniş idari işlem yetkisi verildiği belirtilerek, yerel yönetimlerin yetkilerinin ortadan kaldırıldığı ifade edildi.

  5. Dönüşümün Rant Odaklı Hız Kazandığı İddiası: Açıklamada, kentsel dönüşüm uygulamalarının asıl amacının depreme yönelik hazırlık olmadığı, rant değeri yüksek bölgelerde hız kazandığı ifade edilerek, vatandaşların haklarını koruma çabalarının engellendiği iddia edildi.