Uzun bir süredir Türkiye’nin gündeminde olan Çözüm süreci önümüzdeki aylarda belli ki bir başka boyuta doğru geçmeye başlayacak. İktidarın yol haritası şuanda sorunsuz bir biçimde ilerlediğini görüyoruz. Türkiye 30 yıllık bu sorun karşısında bugün geliştirdiği kendi çözüm metodunun başarılı olması Halkın vereceği desteğe bağlı. Sayın Başbakan’da her seferinden zaten bunu dile getiriyor. Halkın desteği olmadan bu iş olmaz diyor.

Halkın desteğini almanın önemli bir yolu da Sayın Başbakanın ortaya koyduğu Akil Adamlar'ın çalışmaları olacaktır. Eğer bunu İktidar tek başına kendi götürmek isteseydi, belki bir kesim bunun önünde engel olmak için direnecekti. Fakat Akil Adamlar ile bu işi tabana yaymak, bunu anlatmak, bunun sonucunda Türkiye'nin bir basamak daha yükseleceğini ortaya koymak gerçekçi bir fikir olarak önümüzde duruyor.

Benim Akil Adamlar ile ilgili tek endişem şu. Akil Adamlar komisyonlarında olanların geçmişleri, kendi alanlarından uzmanlıkları tabiî ki tartışılmaz. Burada önemli olan bizim geçmiş hastalıklarımıza yakalanmamız. Eğer Akil Adamlar bu süreci tamamıyla halka iletemezlerse bu süreç sekteye uğrar. Mesela; Isparta’ya Tobb Başkanı Sayın Rıfat Hisarcıklıoğlu gelecek Akdeniz Bölgesi komisyonu başkanı olarak.

Eğer bu toplantılarda lüks otellerde Vali, Belediye Başkanı, Bürokratlar yanında birkaç İşadamı derneği grupları katılacaksa bu işi hiç yapmanın faydası olmaz. İki gün medyada yer alır sonra unutulur. O yüzden bu komisyonların halk ile birebir diyaloğ kurması veya buna benzer metotlar izlemesi gerek. Ancak bu şekilde sonuca ulaşacağını düşünüyorum. Bu iş’de Körler Sağırlar Birbirini ağırlar modunda olacaksa hiç olmasın daha iyi.

Tüm bu çözüm süreci işlerken Muhalefeti de anlamak oldukça zor. Dün TBBM’de Çözüm süreci komisyonu kurulması teklifini veren CHP grubu, bu teklife Ak Partinin destek vermesi üzerine verdiği önergeyi geri çekiyor. Sebep, bizim verdiğimiz önergeye siz destek olamazsınız. Bu nasıl bir akıl tutulmasıdır anlamak mümkün değil.

Kalın Sağlıcakla.