Deprem Öldürmez Bina Öldürür

Öncelikle Van ve Ercis’te meydana gelen depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan  rahmet,  geride kalanlara sabır, yaralı vatandaşlarımıza  acil şifalar diliyorum.

Oluşan tabloya bakınca, 7,2 şiddetinde bir depremde yıkılan binaları ve ayakta kalan binaları görünce Ahmet Mete Işıkara hocanın dediği  “Deprem öldürmez bina öldürür” sözü aklıma geldi.

Hepimizin de bildiği üzere ülkemiz Deprem  bölgesi ve bizlerde depremle yaşamasını öğrenmemiz lazım. Tabi ki bunu söylerken, başımıza gelen bu felaketlere alışmamız gerektiğini söylemiyorum. Tedbir, tedbir, tedbir maalesef tedbir almamız gerekiyor.

Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsünün verilerine göre;

 

  • 7 Mayıs 1930’da Hakkari’de, 7,2 büyüklüğündeki bu depremde kayıtlara göre 2 bin 514 kişi hayatını kaybetti.
  • 27 Aralık 1939’da Erzincan’da, 7,9 büyüklüğündeki bu depremde 32 bin 968 kişi yaşamını yitirdi, yaklaşık 100 bin kişi yaralandı.
  • 20 Aralık 1942’de Tokat’ın Niksar ve Erbaa ilçelerini etkileyen 7 büyüklüğündeki depremde yaklaşık 3 bin kişi yaşamını yitirdi, 6 bin 300 kişi yaralandı.
  • 26 Kasım 1943’te Samsun’un Ladik ilçesinde meydana gelen 4 bin kişinin hayatını kaybettiği depremin büyüklüğü de 7,2 olarak ölçüldü.
  • 1 Şubat 1944’te Bolu’nun Gerede ilçesinde 7,2 büyüklüğündeki depremde 3 bin 959 kişi yaşamını yitirdi.
  • 18 Mart 1953 yılında Çanakkale Yenice’de  7,2 büyüklüğündeki depremde 265 kişi yaşamını yitirdi.
  • 25 Nisan 1957’de Fethiye’de , aynı yıl Mayıs ayında ise Bolu Abant’ta 7,1 büyüklüğünde depremler oldu. Fethiye’de 67, Abant’ta ise 52 kişi yaşamını yitirdi.
  • 19 Ağustos 1966’da Muş Varto’da 2 bin 396 kişi yaşamını yitirdi, bin 489 kişi yaralandı.
  • 22 Temmuz 1967’de Adapazarı Mudurnu’da 6,8 büyüklüğündeki depremde de 89 kişi yaşamını yitirdi.
  • 28 Mart 1970’de Kütahya Gediz’de meydana gelen 7,2 büyüklüğündeki depremde bin 86 kişi yaşamını yitirdi, bin 260 kişi yaralandı.
  • 6 Eylül 1975 yılında Diyarbakır Lice’de 2 bin 385 kişinin öldüğü depremin büyüklüğü ise 6,6 olarak ölçüldü.
  • 24 Kasım 1976 Van’ın Muradiye’de  7,5 büyüklüğündeki depremde  3 bin 840 kişi yaşamını yitirdi, birçok kişi yaralandı.
  • 30 Kasım 1983 yılında ise Erzurum ve Kars’ı etkileyen 6,9 büyüklüğündeki depremde  bin 155 kişi yaşamını yitirdi,, bin 142 kişi yaralandı.
  • 13 Mart 1992’deki Erzincan depremi bu ille birlikte Tunceli’yi de vurdu. 6,8 büyüklüğündeki bu depremde 653 kişi yaşamını yitirdi. Yaralı sayısıysa 3 bin 850 olarak belirlendi.
  • Dinar’da 1 Ekim 1995’te meydana gelen 6,1 büyüklüğündeki depremde 90,
  • 27 Haziran 1998’de Ceyhan’da   6,2 büyüklüğündeki depremde ise 146 kişi yaşamını yitirdi.
  • 17 Ağustos 1999’da Gölcük’te  7,8 büyüklüğündeki depremde  17 bin 480 kişi yaşamını yitirdi. On binlerce kişinin yaralandığı bu depremde 73 bin 342 ev hasar gördü.
  • 12 Kasım 1999’da deprem  Düzce’de  7,5 büyüklüğündeki bu depremde 763 kişi hayatını kaybetti.
  • 3 Şubat 2002’de Afyon-Sultandağı’nda  6,4 büyüklüğündeki depremde ise 44 kişi yaşamını yitirdi.
  • 1 Mayıs 2003’te Bingöl’de  6,4 büyüklüğündeki depremde de 176 kişi hayatını kaybetti.
  • Van-Erciş’deki 7,2 şiddetindeki  depremin yaraları hala sarılmaya çalışılıyor.

Görünen şudur ki deprem bizim yıllarca başımızdan hiç eksik olmamış ve binlerce insanımızı kaybetmişiz. Bundan sonrada depremler kaçınılmaz görünüyor. 

Yeni yapıların depreme dayanıklı yapılması yönünde kesinlikle taviz verilmemesi gerekmektedir. Eski binalarında güçlendirilmesi veya yıkılarak yerine depreme dayanıklı binalar yapılması konusunda devletin konuya el atması zorunlu hale gelmiştir.

Sağlıklı yapıların oluşturulması için belediye, yapı denetim firmaları ve müteahhitlerin birlikte çalışması gerekmektedir. Belediyelerin, bir inşaat yapılmadan önce arsanın zemin etüdünü mutlaka kontrol etmesi, yapı denetim firmalarının ise taviz vermeden denetimlerde bulunması  kaçınılmaz olmuştur.

Konunun hassasiyetini benimseyip, vatandaşlar olarak bu konuda üzerimize düşeni yapmamız gerekmektedir. Depremlerle ilgili kurum ve kuruluşların yanında bireyler olarak da eğitimler almamız ve bunların gerekliliğini yerine getirmemiz gerekmektedir.

İnşaallah bu felaketleri bir daha yaşamayız.