Çavuşoğlu, Ayasofya'nın tapusunu gösterdi Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Ayasofya ile ilgili yapılan tartışmalara karşı çıktı. ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan "2019 Milletlerarası Dini Özgürlükler Raporu"na tepki gösteren Bakan Çavuşoğlu, "ABD gibi bir ülkenin Türkiye'yi sorgulaması abesle iştigal." dedi. Fetihten 567 sene sonradan tartışmaların başlamasının manidar olduğuna dikkati çeken Çavuşoğlu, Danıştay'ın 2 Temmuz'da karar vereceğini söyledi. Çavuşoğlu'nun açıklamaları şöyle: Bakan Çavuşoğlu, katıldığı canlı yayın esnasında Fatih Sultan Mehmet'in vasiyetini ve Ayasofya'nın tapusunu göstererek, "Bakın burada belgesi var. Fatih'in vasiyeti ve vakfiyesi var. Evet, bu yapılar tüm insanlığındır. Lakin nasıl değerlendirileceğine biz karar veririz. ABD ve Yunanistan'ın bize düşünce verme hakları yok. İnanç özgürlüğünde nerede olduklarını biliyoruz." dedi. "Ayasofya kuşkusuz milletlerarası bir konu değildir. Kimse Türkiye'yi sorgulamasın. ABD gibi bir ülkenin Türkiye'yi sorgulaması abesle iştigal. Irkçılık var, Müslüman düşmanlığı, tanıdık olmayan düşmanlığı var. Türkiye ise tam tersini yapıyor. Böyle bir durumda Ayasofya'nın tartışmaya açılması, fetihten 567 sene sonradan Ayasofya'yı hatta İstanbul'u tartışmaya başlamak manidar.
1972 UNESCO sözleşmesine baktığımızda herhangi bir mülkiyetin tarihi dokusunun başka bir şey lakin o mülkiyetin bu şekilde cami ya da diğer türlü kullanılmasına ilişkin bir şey yoktur. Bir derneğimiz Danıştay'a başvurdu. 2 Temmuz'da Danıştay kararını verecek. Burası bizim kendi bağımsızlık alanımız. Esasen dini azınlıkların hakları konusunda yalnızca bize değil, dünyaya ders verecek en son ülkelerden biri Yunanistan. Avrupa'da camisi olmayan tek başkent Atina. Selanik'te kesintisiz açık bir cami yoktur. Batı Trakya'da Türk azınlıkların seçtiği müftüler namaz kıldırdığı için ceza aldı. Oradaki Türk azınlık, Türk adını da kullanamıyor. Yunanistan bu konuda üç kere hükümlü edildi. Anlaşmaya gelecek olursa, İyon Denizi'nde olduğu için bizi ilgilendiren bir durum yok. Yani Doğu Akdeniz ve Ege'yi ilgilendiren bir koşul yok. Bu anlaşma esasen, gerçekleri görme bakımından çok anlamlı bir anlaşmadır. Yunanistan bugüne dek adaların hatta kayaların belli başlı kara gibi kabul edilmesini istiyordu. Kendi ana karasına uzakta adaların bütün yetkinliği olamaz. Ege'de Akdeniz'de bizim savunduğumuzu Yunanistan, İtalya'yla yaptığı anlaşmada kabul etmiş. Bizim tezlerimizin haklılığı tescillemiş oldu." Bu haber sizlere www.haber32.com.tr farkıyla sunulmuştur