Antalya'dan Konya'ya gelip yerleşen Ayşe D. (35) ve Hür Duran (32) çifti aralarında 5 Şubat akşamı birlikte yaşadıkları evde ağız dalaşı çıktı. Ayşe D. evden çıkıp, Selçuklu ilçesi Yeni İstanbul Caddesi Piri Reis Parkı'na geldi. Peşinden parka gelen Özgürlük Duran, sözde sevgilisini dövmeye başladı. Raslantı parktan geçen 20 yaşındaki Kadir Şeker de olaya müdahale etmek istedi. Çıkan arbedede, Şeker'in elindeki bıçak, Duran'ın kalbine isabet etti. Hür Duran, hayatını kaybederken, tıp fakültesinde okumak için üniversite sınavına hazırlanan Kadir Şeker, gözaltına alındı. Adliyeye sevk edilen Şeker, çıkarıldığı mahkemece
'kasten adam öldürme' suçundan tutuklandı. Soruşturma sonunda Kadir Şeker hakkında, 'kasten adam öldürme' suçundan iddianame düzenledi. İddianamede, yargılamanın ömür boyu hapis cezası istemiyle yapılması, verilecek cezanın ise tahrik indirimiyle 12 yıldan 18 yıla değin olması istek edildi. Hem, 'yasak bıçaklar ve diğer aletlerle ilgili suçlar ve cezaları' dahilinde 6 aydan 1 yıla dek hapis cezası verilmesi istendi.
İddianame 3'üncü Ağır Cinayet Mahkemesi göre kabul edilirken, açılan davanın ilk duruşması 28 Nisan günü yapıldı. O tarihte koronavirüs testi pozitif çıkan Şeker, duruşmaya, Ses ve Bilişim Görüntü Sistemi (SEGBİS) ile katıldı. Tutuklu sanık Kadir Şeker, önceki ifadelerini baştan ettiğini, savunmasını uzun uzadıya yüz yüze yapmak istediğini ve tahliyesini talep ettiğini söyledi. Duruşma, Kadir Şeker'in tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı erteledi. Kadir Şeker, bugün ikinci kez başat karşısına çıktı. Son HSK Kararnamesi'yle Konya Bölge Adliye Mahkemesi üyeliğine atanan Konya 3'üncü Ağır Suç Oluşturan Mahkemesi Başkanı Kadir Erdeo, duruşmada başkan olarak yer aldı. Bayan Meclisleri Platformu üyeleri ise duruşma öncesi adliye önüne gelip, Kadir Şeker'e destek verdi. Platform adına izah etme yapan Ezgi Çetinkaya, kadına şiddete sessiz kalmayan Kadir Şeker'e adalet istediklerini söyledi.
Duruşmada Şeker, yaşananları şöyle anlattı:
"Eve bu arada kadın yas seslerini duydum. Kadın, 'Tamam yeter artık' diyerek, ağlıyordu. Kadının ağıt seslerine dayanamadım. Görmek istedim. Yanlarına dürüst gittim. Adam ayakta, kadına sürekli küfürler ediyordu. Adama 'Ne yapıyorsun, gücün kadına mı yetiyor? dedim. 'Karım değil mi, sanane' diyerek, bana küfür etti. Bana parmağındaki alyansı gösterdi. Kadın da bana, 'Bu benim eşim, sen git ablacım' dedi. Bu sırada Özgür, daima bağırıp, küfür ediyordu. Ben olay yerinden, kameriyeden 10-15 metre uzaklaştım. Arkamdan anneme yönelik küfürler etti. 'Seni bulacağım', deyip küfür etti. Ben de 'Beni bulamazsın' dedim." Özgürlük Duran'ın ardındaki geldiğini ifade eden Kadir Şeker,
"Daha Sonra arkamdan gelip, gözüme yumruk attı. Bana kesintisiz yumruklar atıyordu. Sonra boğazıma yapıştı, nefesim kesildi. Öleceğimi hissettim. Belki beni bırakır diye, cebimden bıçağı çıkardım. Fakat ben ona karşılık veremedim. Beni de bırakmadı. Sırt üstü yere düşmüştüm. O da benim üzerimde omuzlarımdaydı. Bir zaman sonra kalktım ve olay yerinden ayrıldım. Elimde kan olduğunu gördüm. Kendi elimin kesildiğini zannettim. sonra eve gittim. Teyzem ve kuzenime, akşam polisler beni almaya gelince olayı anlattım. Kesinlikte şahsın yaralandığını fark etmedim. Kendi elim kesildi zannettim. Ben böyle olsun istemedim. Fazla üzgünüm. Kesinlikle fena bir art niyetim yoktu. Yalnızca kadının iyi olduğunu bakmak, öğrenmek istedim.” dedi. Taraf avukatlarının soruları üzerine Kadir Şeker,
“Ben ona tekme atmadım. Ne de o bana tekme attı. Olay yerine bu arada, elimde bıçak yoktu. Benim boğazımı sıkınca, nefessiz kalınca beni bırakır, olur ya gider diye bıçağı çıkardım. Bıçak benim sağ cebimdeydi. İlk yanına gittiğimde aramızda uzaklık vardı. Bana orada saldırdı ve küfürler etti.” diye konuştu.
Duruşmada, Özgür Duran'ın dövdüğü öne sürülen Ayşe D. de şahit olarak dinlendi. İfadesine, önceki anlatımlarının doğru olduğunu belirterek başlayan Ayşe D.,
"Evde, Hür'le tartışmıştım. Özgür, omzuma vurup, küfür etti. 'Ben bu evde kalmam' dedim. Önce Özgürlük evden çıktı. Sonra ben evden çıktım. Sonra yakınlardaki parka gittim, orada ağladım. Bir zaman sonradan üşüdüm ve Hür'ü aradım. 5-10 dakika sonra kameriyenin önünden bir abla geçti. Bana, 'Yardıma ihtiyacın var mı?' diye sordu. Ben de 'Yok' dedim. Abla bu arada tekrar sordu, o sırada Özgürlük gelip, o ablaya, 'Sen niye karışıyorsun?' diyerek, bağırmaya başladı. Bağımsızlık öyle sesli bağırıyordu oysa apartmandaki herkes camlara çıktı. Bu sırada ismini daha sonra öğrendiğim Kadir yanımıza geldi. Kadir geldiğinde elinde siyah saplı bıçak vardı. Kadir, o an, Özgür ile birlikte olduğumuzu düşünemedi. Kadir, 'Kadını niçin rahatsız ediyorsun?' dedi. Serbest de 'Sana ne kadın benim kadınım' deyip, Kadir'e küfretti. Kadir'le birbirlerine giriştiler. Bağımsızlık, elleriyle Kadir'i uzaklaştırmaya çalıştı. Kadir'e vurmaya başladı. Kadir de ona vuruyordu. Ben de 'Ne yapıyorsun?' diye çığlık atıyordum. aniden Serbest'ün yere düştüğünü gördüm. Dengesini kaybettiğini zannettim. Özgür yerden kalkıp, bir iki adım atıp yeniden yere düştü. Kadir de bu sırada sırt üstü yerdeydi. Kadir yerden kalkıp, hiçbir şey olmamış gibi, elini kolunu sallaya sallaya yürüyordu. Serbest'ü yerden kaldırmaya çalışırken kan olduğunu ayrım edip bıçaklandığını anladım. 'Ambulans çağırın', diye çığlık atıyordum. Futbol sahasındaki gençler yardımımıza koştu ve ambulansı aradılar. Kadir alışılagelmiş bir şekilde olay yerinden ayrıldı.” dedi.
Vicdanen bakımlı olduğunu kaydeden Ayşe D.,
“Kadir, bana takviye amacıyla yanımıza geldi. Kadir'in direkt gelerek, Bağımsızlık'ü bıçakladığını söyleyemem. Bana takviye amaçlı geldi. Kadir'in tek hatası, keşke elinde bıçakla yanımıza gelmesiydi. Kadir'i, suçlamıyorum ve itham etmek istemiyorum. Ben bıçaklama anını görmedim zaten. Serbest sürekli çocuğa bağırıyordu. İlk Özgürlük, Kadir'e saldırdı. Kadir'e 'Ben sen git ablam, o benim eşim' dedim. Bağımsızlık, Kadir bu vesileyle elindeki bıçağı gördü ve yeniden hırçınlaştı. Kadir küfür etmedi. Serbest kesintisiz Kadir'e yönelik küfürler ediyordu. Kadir'in elinde siyah bir bıçak vardı. Kadir vicdanen rahat edecekse, olay yerine bıçakla geldiğini söylemeli. Benim ifadelerim doğrudur. Ben isteseydim o lahza Kadir'i kötüleyebilirdim. 'Bana sarkıntılık yaptı, saldırdı' da diyebilirdim. Ben ne gördüysem onu söylüyorum.” diye konuştu. Tanıkların dinlenmesinin gerisinde mahkeme heyeti Kadir Şeker'in tutukluk halinin devamını karar verip, duruşmayı 16 Eylül tarihine erteledi. Bu haber sizlere www.haber32.com.tr farkıyla sunulmuştur
