Yargıtay'ın içtihat bülteninden edinilen bilgilere göre, davacı-karşı davalı kadın vekili, erkeğin aşırı kıskanç olduğunu, kadına ve ortak çocuklara fiziksel şiddet uyguladığını, yatak ayrımı yaptığını, baskıcı olduğunu, birlik görevini ihmal ettiğini, küçük düşürücü sözler sarf ettiğini, ailesi ile görüşmesine izin vermediğini, ailesinin evlilik birliğine müdahalesine sessiz kaldığını, hakaret ettiğini, ilgisiz olduğunu iddia ederek tarafların boşanmasını ve karşı davanın reddedilmesini talep etti.

Soner Toros Vefatının 3. Yılında Dualarla Anıldı Soner Toros Vefatının 3. Yılında Dualarla Anıldı

Davalı-karşı davacı erkek vekili ise, asıl davada dayanılan vakaların gerçeği yansıtmadığını, kadının birden fazla kez sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, birlik görevini ihmal ettiğini, ortak konutu terk ettiğini, sık sık telefon hattını değiştirdiğini, gizli telefon kullandığını, sosyal medyada değişik isimlerle hesaplar açtığını iddia ederek karşı davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanunu'nun 161. ve 163. maddeleri hükümleri gereği boşanmalarını ve asıl davanın reddedilmesini talep etti.

Yargıtay, ilk derece mahkemesinin kadına verdiği boşanma kararını, erkeğin itirazı üzerine yeniden inceledi ve erkeğin zina iddialarını kabul ederek asıl davanın reddine karar verdi. İçtihat bültenine göre, boşanma davalarında taraflar arasındaki kusur belirlenirken delillere ve gerçekleşen kusurlu davranışlara dikkatle bakılması gerektiği vurgulandı.