1999 Yılında dönemin Rektörü Metin Lütfü Çakmakçı tarafından hayata geçirilen Dana Bank o dönem Isparta'da çokça adından söz ettirmişti. Geçtiğimiz günlerde bu projeye benzer bir projeyle büyük bir vurgun yapan Mehmet Aydın isimli dolandırıcı'da arkasında binlerce mudi bırakarak kayıplara karıştı. Çiftlik Bank ve Dana Bank isimleri gibi içerikleriylede birbirine çok benzeyen bir projeydi.

ÇAKMAKÇI O DÖNEM DANA BANK PROJESİNİ BÖYLE ANLATMIŞTI

(Hürriyet 1999)

Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi, dünyanın belki de en ilginç bankacılığını yapıyor. Üniversiteye yatırılan parayla, vatandaş adına hayvan alınıyor. Sözgelimi 200 kiloluk hayvan, 6-8 ay içinde 450-500 kiloya getiriliyor. Dana bankacılığı, 3 aydır tıkır tıkır işliyor.

1992'de kurulan ve şu anda 27 bin öğrencisiyle Türkiye'nin önemli üniversitelerinden biri haline gelen Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. M. Lütfü Çakmakçı, ‘‘Temel felsefemiz uygulama içinde eğitim, eğitim içinde uygulama yapmak’’ dedi. Bu sistemin orta ölçekli sanayi boyutunda işletmeler kurup, bu işletmelerde öğrenciyi fiilen çalıştırmak olduğunu belirten Prof. Dr. Çakmakçı, tüm dünyada çok büyük ölçekli sanayilerin yok olduğunu, orta ölçekli sanayilerin geliştiğini, bu küçük birimlerin yanyana getirilmesiyle büyük sistemlerin oluştuğunu vurguladı.

Rektör Prof. Dr. Çakmakçı, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Koptagel İlgün ile Hürriyet'e bilgi verirken, kendilerinin de böyle bir modeli benimsediklerini söyledi. Prof. Dr. Çakmakçı, ‘‘Köy enstitüleri felsefesi vardır. 1933'de kurulmuş Yüksek Ziraat Enstitüsü felsefesi vardır. O dönemlerde teknoloji üretir. Bilgiyi, teknoloji üreten noktaya getirir’’ dedi.

DANA BANKASI

Üniversite bünyesinde ilginç yeniliklere de imza atan Prof. Dr. Çakmakçı, bir 'Dana Bankası' kurduklarını anlatarak bu ilginç projeyi şöyle anlattı:

‘‘Şu anda halk için hayvan besliyoruz. Dana Bankası'nın özelliği şu: 'Bankaya para yatıracağınıza bize getirin. Ya siz hayvan alın veya sizin adınıza hayvan alalım, biz bakalım' diyoruz. 200 kiloluk hayvanı 450-500 kiloya 6-8 ay içinde getiriyoruz. Şu anda 3 aylık bir deneme periyodumuz vardı. Temmuz ve Ağustos aylarında hayvanlar asla padoklara konmaz. 2 aylık ortalamamız hayvan başına 56 kilo. Yani günde 900 gram canlı ağırlık.

Verdiğimiz yem ile canlı ağırlık düşünüldüğünde bankaya koyduğunuz paradan daha fazlasını kazanıyorsunuz. Bizim istediğimiz, insanların rant yerine üretimle katkıda bulunmasıdır.

Şu anda İYAŞ adıyla halkın oluşturduğu, 2 bin ortağı olan bir alışveriş merkezi var. Onun 100 hayvanına biz bakıyoruz.

Hayvanlar sigortalanıyor. Yemini biz hazırlıyoruz. Sadece döner sermaye olarak hazırladığımız yemin yüzde 15'i oranında işletme masrafı alıyoruz. Onun dışında başka bir şey alınmıyor. Dolayısıyla 8 ay sonra üreticiye bankadaki paradan daha fazla kár verecek. Aynı zamanda biz 8-10 milyar lira civarında bir kazanç elde edeceğiz. Burada Ziraat Mühendisliği Zooteknik bölümü öğrencileri çalışıyor.’’