Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD); hakkın ve hukukun, adaletin ve eşitliğin, barışın ve güvenin, refahın ve mutluluğun sağlandığı; tarihe ve topluma mal olmuş mahalli ve evrensel değerlerin gözetildiği, kendi içinde bütün, bölgesinde, ekonomik ve siyasi alanda etkin, dünyada saygın bir Türkiye hayaliyle yola çıkan hassasiyet sahibi iş adamlarının, 5 Mayıs 1990 tarihinde İstanbul'da kurdukları bir "İşadamları Derneği"dir.

7500'i aşan üyesi ile MÜSİAD;

•    35.000'e yakın işletmeyi temsil eden ve yaklaşık 1.500.000 kişiye istihdam sağlayan,

•    Yurtiçinde 68 irtibat noktası bulunan, üyelerinin sorunlarını, görüş ve önerilerini kamu kurum ve kuruluşlarına yerinde ileten,

•    Yurtdışında 4 aktif temsilci ile birlikte 60 farklı ülkede toplamda 143 nokta ile hizmet veren,

İş dünyasına olduğu kadar toplumun diğer kesimleri için de örnek bir eğitim, rehberlik, danışmanlık merkezi haline gelen, uygulama ve çalışmalarını profesyonel düşünce zeminine oturtan, "kamu yararına dernek" statüsüne sahip güçlü bir "Sivil Toplum Kuruluşu"dur.

MÜSİAD'ın misyonu; ulusal ve uluslararası düzeyde bağımsız ve bağlantısız hareket eden bir işadamları derneği olarak, önceden belirlenen ilke ve değerleri paylaşan üye sayısını artırmak, üyeleri arasındaki dayanışmayı geliştirmek ve kendi içinde sağladığı bu birlik ve beraberlik ruhuyla ülkemizin maddi ve manevi yönden gelişmesine katkıda bulunmaktır.

GÜNCEL KONULARA İLİŞKİN AÇIKLAMALAR:

" ANLAMSIZ BÜYÜME TABLOLARI ÇİZMİYORUZ"


Güzel başlayıp, güzel sürdürdüğümüz, birilerinin karalama çabalarına rağmen aslında ekonomik anlamda güzel de sonlandırdığımız 2013 yılını, aradaki çalkantılı, hatta biraz çalkalandırılmış gündemiyle geride bıraktık. Benzer tabloyu, 2013'ün son günlerinden başlayarak, bu yılın ilk çeyreğinde de yaşadık. MÜSİAD olarak, 2013 yılını, hiç te karamsar bakışlarla değil, tam tersine, sonuçlandığı şekliyle öngörmüştük. Aynı şekilde, 2014 yılı için de, ilk 3 aydaki verilere bakarak, olumlu düşünüyor, birilerinin geçen yıl da manipüle etmeye çalıştığı gibi, % 2'ler civarında anlamsız büyüme tabloları filan çizmiyoruz.

Bir ülke, işadamlarından, daha fazla yatırım, daha fazla istihdam, sosyal gelişime daha fazla katkı bekler. Biz işadamlarının beklediği ise; Huzur, Güven, Pozitif İstikrar, Hızlı ve Adil İşleyen bir Hukuk Sistemi'dir. Siyasi İstikrarla gelen Ekonomik İstikrar ve hedeflerin yakalanmasıyla elde edilen Güven Ortamı, 1 yılı aşkın bir süredir devam eden Çözüm Süreci ve Demokratikleşme Paketiyle, geleceğe daha güvenle bakıyoruz.

Hafızalarımızı tazelersek, 2013 yılının ilk yarısında ekonomik anlamda sergilediğimiz performans, tüm dünyanın takdirini kazanmıştı. IMF ile biten borç ilişkisi, yatırımların ayağa kalkması, kredi notunun yatırım yapılabilir seviyeye çıkarılması, ilk akılda kalanlar.

Aslında, bunlar 2013'ün sadece ilk yarısı için geçerli olan gelişmeler değildi. Ama, Haziran başından itibaren, ekonomiden çok siyasetin gündemi öne geçti. Gezi olayları ile başlayan ve 17Aralık ile devam eden süreçte, Borsa, Mayıs 2013'te 93.000'in üzerine çıkarak rekor kırmışken, yılı % 27 değer kaybıyla kapattı. Aynı süreçte, TL ise % 18 değer kaybetti. Son 10 yılda, TL değer kaybının sadece % 19 olduğu dikkate alındığında, 5 aylık bir süre içerisinde yaşanan değer kaybının, ekonomik istikrarı ne kadar riske soktuğu açıktır.

Ama, tüm bu koşullara rağmen, Türkiye ekonomisi 2013 yılında %4 büyümüştür. Küresel krizin etkilerinden kurtulmaya çalışan Avrupa Bölgesi'nde % 0,5'lik büyüme gerçekleşirken; Türkiye'nin,
2013    yılında OECD ülkeleri içerisinde en yüksek büyüyen ülke olması, önemlidir.

2014    yılına da, yine pek çoklarınca felaket senaryolarının çizildiği, ulusal ve uluslararası pek çok kurumun ardı ardına Türkiye'nin 2014 büyüme tahminlerini aşağı yönlü revize ettikleri bir ortama girdik. Buna karşılık, elimizdeki rakamların hiç biri, Türkiye'nin büyümesini aşağı yönlü revize etmeyi gerekli kılmıyor.

Sanayi üretimi, geçen yılın ilk 2 ayında %3 artmışken; 2014 Ocak ve Şubat aylarında ortalama %6 artış gösterdi. Yine, MÜSİAD olarak yayınladığımız SAMEKS endeksi de, Kasım'dan itibaren en yüksek değerine Mart'ta ulaştı ve artış trendini koruyor. Dış ticaretimiz, özellikle AB ülkelerinin toparlanma sinyalleri vermesiyle artış eğilimini sürdürüyor. Gerek tüketicinin, gerekse reel kesimin ekonomiye güveni artış gösteriyor. İç talebin canlılığını, vergi gelirlerinden, özellikle dâhilde alınan KDV artışı da destekliyor.

"KDV UYGULAMASINDAKİ DEĞİŞİKLİĞİ OLUMLU KARŞILIYORUZ"

Tam da bu noktada, bugün Maliye Bakanımızın açıklamış olduğu KDV uygulamasındaki değişikliği olumlu karşıladığımızı, tarım alanında da uygulamanın genişletilmesinin uygun olacağını düşünüyoruz.

ENFLASYON HAKKINDA DÜŞÜNCELERİMİZ:

17 Aralık süreci ve ABD Merkez Bankası FED'in tahvil alım programında azaltmaya gitmesiyle birlikte Türk Lirası'ndaki değer kaybı Aralık ayından itibaren enflasyon üzerinde yukarı yönlü etkide bulunmuştur.

Önümüzdeki dönemde enflasyonun seyri TL'nin değer kaybının gecikmeli etkilerine bağlı olarak yukarı yönlü bir risk taşımaya devam edeceği öngörüsünde bulunuyor, bununla birlikte yerel seçim sonrası siyasi istikrarın sağlanmasıyla değerlenen TL'ye bağlı olarak Haziran ayından itibaren enflasyonda düşüşler bekleyebileceğimizi düşünüyoruz.

85. GENEL İDARE KURULU ELAZIĞ İLİNDE TOPLANDI

85. Genel İdare Kurulu toplantısı, Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği'nin iki ayda bir farklı şehir ve farklı bir konuyla düzenlediği Genel İdare Kurulu'nun 85.Sİ MÜSİAD Elazığ Şubesi'nin ev sahipliğinde 25-26 Nisan 2014 tarihlerinde Elazığ'da gerçekleştirilmiştir.

85. Genel İdare Kurulu Toplantısı ve Gala programına Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, Elazığ Valisi Ömer Faruk Koçak, AK Parti Elazığ Milletvekilleri Zülfü Demirbag, Şuay Alpay, Faruk Septioğlu ve Sermin Balık, MÜSİAD Genel Başkanı Nail Olpak, Belediye Başkanı Mücahit Yanılmaz, Fırat Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kutbeddin Demirdağ, Emniyet Müdürü Nihat İşlek, MÜSİAD Genel Başkan Yardımcıları Nazım Özdemir ve Abdurrahman Kaan, MÜSİAD Şube Başkanları ile yurt içi ve yurt dışından çok sayıda iş adamı katılmıştır.


T.C. ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANLIĞI'NIN İŞTİGAL SAHASINDA YER ALAN KONULAR İLE İLGİLİ GÖRÜŞ VE ÖNERİLER ile ilgili olarak Müsiad Genel Başkanı Sn. Nail OLPAK sunum yapmış, MÜSİAD Genel Merkezi ise sorunları ve çözüm önerilerini sunmuştur.

ISPARTA MUSIAD TEMSİLCİLİĞİ RAPOR ÖZETİ

Isparta Antalya Dereboğazı Yolu



İSPARTA- ANTALYA (DEREBOĞAZI) yolu, 1950' li yıllarda bir grup Isparta sevdalısı tarafından kurulan bir dernek marifetiyle temeli atılmış, 1980 ' lif yıllarda zamanın Başbakanı Sayın Turgut Özal tarafından hizmete açılmıştır. 1990' lı yıllarda da Sayın Demirel tarafından Devlet yolu haline getirilmiştir.

156 km olan Isparta- Ağlasun - Bucak - Antalya yolu, DEREBOĞAZI yolunun açılmasıyla 115 km' ye düşmüş böylece hem yakıt, hem de zaman tasarrufu sağlanmıştır.

Kaldı ki İstanbul - Ankara ve diğer illerden gelip yaz aylarında büyük bir nüfus yoğunluğu yaşanan Serik - Manavgat - Alanya yörelerine (Doğu Antalya) gitmek isteyenler Dereboğazı yolunu kullanarak asgari 40 km tasarruf etmektedirler.

12 Haziran 2011 de yapılan Genel Seçimler öncesinde Sayın Başbakanımız Recep Tayyip ERDOĞAN Isparta mitinginde Isparta - Antalya duble yolunun DEREBOĞAZI'ndan yapılacağı sözünü vermiş idi.

Ancak Karayolları Genel Müdürlüğünün yatırım programında Isparta -Antalya duble yolu gözükmemektedir. Sadece 2013 yılı sonlarında Isparta-Ağlasun kavşağı arası 12 km, Antalya- Isparta çıkışı Topallı Köyü arasında 12 km. olmak üzere 24 km duble yolun ihalesi yapılmış bulunmaktadır.

Arada kalan 80 km.' nin akıbeti belli değildir. O nedenle özellikle Batı Anadolu'da komşu illeri ile duble yolla bağlanmayan tek il ISPARTA’DIR. Isparta-Antalya arası maalesef 2 şeritli bazı yerlerde ise 3 şeritli yollarla ulaşım sağlanmaktadır. Isparta - Antalya arası duble yolu güzergahı mutlaka Dereboğazı olmalıdır. Zira Doğu Antalya ve Havalimanı için en kısa yol Dereboğazı yoludur. Yine ülkemizin önemli sebze ve meyve deposu konumunda olan Antalya, Serik, Manavgat, Alanya ve Gazipaşa hallerinden çıkan sebze ve meyve kamyonları Ankara, İstanbul gibi metropollere ulaşım olarak en kısa yol olarak Dereboğazı yolunu tercih edecekler, böylece büyük şehirlerde ikamet eden halkın da mutfak giderlerine önemli bir katkı sağlanmış olacaktır.

Dereboğazı yolunun duble yol olması halinde Isparta - Antalya arası yaklaşık 40 - 45 dakikaya inecek, böylece ileride Antalya Havalimanının hava trafiği yoğunluğu yükünü hafifletmek için Isparta Havaalanı da daha faydalı hale gelebilecektir. Günümüzde birçok ilde ve ülkede havaalanlarının şehre uzaklıklarının yerine göre 50 - 60 dakika arasında olduğu malumunuzdur.

Isparta Havaalanından, Antalya Havaalanına Dereboğazı üzerinden mesafe şehir trafiğine girmeden 135 km olacaktır. Bir diğer önemli konu ise 2023 Turizm stratejik planlamasında ilimizin kış turizm bölgesi ilan edilmesi nedeniyle Antalya Havaalanı ile Davraz Kayak Merkezi arasındaki mesafe özellikle dikkate alınmalıdır. Yolun açılması ile Davraz Kayak Merkezinin cazibe merkezi olma özelliğine hızla kavuşacağı düşünülmektedir. Aynca özellikle yaz aylarında aşırı nem ve sıcaktan bunalan Antalyalı hemşerilerimiz için 1050 rakımındaki Isparta doğal klima özelliği ile cazibe merkezi haline gelecek ve kolay ulaşım özelliği ile Antalya ve Isparta illerinin ekonomisine ciddi katkılar sağlanabilecektir.

Yukarıda da izah etmeye çalıştığımız üzere Isparta - Antalya duble yol projesi Dereboğazı güzergahı üzerinden programa alınması halinde Sayın Başbakanımızın sözü de yerine gelmiş olacaktır.

2-      Isparta Konya yolu

2014 yılı itibariyle ülkemizde gerek hizmete açık, gerek yapım çalışmaları devam eden, gerekse de ihale sürecinde olan yaklaşık 29.000 km. bölünmüş yol ağı bulunmaktadır.

Ancak inanç turizmi merkezlerinden en önemlisi olan Konya'nın Isparta’ya ulaşım çift yönlü (tabiri caizse ilkel) yolla yapılmaktadır. Emniyet Genel Müdürlüğü kayıtları incelendiğinde bu yol üzerinde hatalı sollama ve yol kalitesinden kaynaklı olarak yılda yüzlerce trafik kazası olmakta bir o kadar da can kaybı olmaktadır. Can azizdir. İnsan sağlığı hiçbir maddi varlıkla kıyaslanamaz ve ölçülemeyeceği malumlarınızdır.

29.000 km. lik bölünmüş yol ağı ile örülmüş ülkemizde sadece 140 km. lik EĞİRDİR (Isparta) - BEYŞEHİR (Konya) arası programa alınamaması oldukça düşündürücüdür.
 


Üsteki haritada görüleceği gibi Isparta -Eğirdir arası ile Konya-Beyşehir arası bölünmüş yolla ulaşım sağlanmaktadır.
 
Özellikle Türkiye'nin en önemli elma üretim merkezi konumundaki Isparta’nın elma ihracatı Irak ve Suriye'yedir. Son baharda bu yol her zamankinden daha yoğun olarak kullanılmakta çok fazla da kazalara sebep olmaktadır.

Batı Anadolu'da sadece Isparta- Konya ve Isparta- Antalya arası bölünmüş yolla ulaşım sağlanmaması çok manidardır.

Sayın Başbakanımız seçim mitinglerinde bu yolların mutlaka en kısa zamanda yapılacağı sözünü de vermiş bulunmaktadır.

3-      Yalvaç - Çay, Yalvaç Afyonkarahisar yolu

Yalvaç coğrafi olarak İç Anadolu, Akdeniz ve Ege Bölgelerinin kesiştiği Sultan dağlarının çevreleyip kuşattığı yüksek bir rakıma sahip (1100 m. ) bir yerleşim merkezidir. 2014 rakamları baz alınırsa 58700 insanın yaşadığı fakat yurt içi ve yurt dışında bulunan mensuplarının yaz aylarında Yalvaç’a dönüp tatillerini geçirmeye geldiklerinde 100.000 civarında bir nüfusa sahip olan bu ilçenin ulaşımı Konya'ya 185 km, Afyonkarahisar 'a 230 km ve İli olan Isparta ya 103 km kara yolu ile bağlı bulunmaktadır.

Ulaşım genellikle Isparta - Konya bağlantılı yol ile yapılmaktadır. Senirkent -Uluborlu Keçiborlu- Dinar ve Afyonkarahisar a bağlı yol ile Eğeye ulaşılmaktadır. Afyonkarahisar 'a kısa bir bağlantı yolu olarak halen yaz aylarında kullanılan Yalvaç-Sağır-Karamık-Afyonkarahisar yolu ( bir kısmı stabilize bir kısmı da asfalt) kullanılmakta ve çok kısa olan bu yol Yalvaç - Afyonkarahisar arasını 93 km ye düşürmektedir. Halen Afyonkarahisar- Ankara , Afyonkarahisar- İstanbul bağlantılı seyahatlerde tercih edilen bir yoldur.

Diğer bir güzergah olan Yalvaç- Yarıkkaya -Çay-Afyonkarahisar karayolu ise açık olmakla beraber bakım ve onarım gördükçe yaz aylarında kullanılabilen bir yol olup bu yol da Yalvaç ile Afyonkarahisar arasında ki mesafeyi azaltmış olup, 90 km ye düşürmektedir. Bu yolun açılması İç Anadolu'nun Akdenize bağlanan yeni bir atar damarı gibi olabilecek ve Yalvac'ın sosyo ekonomik yapısını olumlu yönde etkileyecek bir ulaşım noktası olacaktır.

Bu iki yoldan birisinin Ulaştırma Bakanlığı Karayolları ağına alınması halinde Isparta İlinin bu kenar ilçesinin ulaşım ihtiyacı yıllardan beri beklenen ticari ve iktisadi hayallerinin gerçekleşmesine vesile olacak ve Yalvaç ve Yalvaçlıları ana yollardan 18 km içerde kalmamın acısını çekmekten kurtaracaktır. Özetle ; Akdeniz , İç Ege ve İç Anadolu'nun kesiştiği bu İlçenin bağlantı noktalarının açılması yaşayan ve yaşayacak olan Yalvaç'lılara büyük bir hizmet olacaktır.



4- Isparta Süleyman Demirel Organize Sanayi Bölgesi Mania Planı

Isparta Süleyman Demirel Organize Sanayi Bölgesi 1992 yılında kamulaştırılmış, 1993 yılında İmar planlan onaylanmış ve en son 2006 yılında revize imar planları ile son halini almıştır. Bu imar planlarına göre projeler ruhsatlandırılmış ve iskânları verilmiştir. Hali hazırda 60 tesisi işletmeye geçmiş, 71 parselin tahsis ve satışı yapılmıştır.

14/04/1992 tarihinde onaylanan Isparta Süleyman Demirel Hava Limanı mania planına göre bölgemizdeki yapılaşmalarda her hangi bir sıkıntı görülmemektedir. Ancak, 29/12/2011 tarihinde onaylanan Isparta Süleyman Demirel Hava Limanı mania planına göre Bölgemizin %70'ine yakınında yapılaşma yapılamaz duruma gelmiş ve 3.5 metreden daha fazla yüksek bina yapımına izin verilmemektedir. Gecekondu bile olmayacak bina yüksekliği ile sanayi binasının yapımı mümkün değildir.

1992 mania planı ile 2011 tarihli mania planı yükseklik kriterleri arasında 26-30 metre yükseklik farkı bulunmaktadır. Eski mania kriterlerinin geçerli olması sorunu çözecektir.

Ayrıca, genişleme alanında da aynı sıkıntı vardır. Doğal maniaya girmeyen yerlere izin verilmesi veya mevki mevki yükseklik belirlenerek genişlemeye izin verilmesi sıkıntıları aşılmış kılacaktır.

Bu konunun asıl muhatabı; TC. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı- Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü olup Isparta Süleyman Demirel Organize Sanayi Bölgesinin bu sorunun giderilmesi ile ilin ekonomisine katma değer üretiminde fayda sağlayacağı muhakkak olduğu gibi 2023 hedeflerinin oluşmasına katkı sağlanacaktır. Şeklinde rapor sunulmuştur.

Toplantıya Isparta’dan 7 kişilik bir heyetle katıldık. Genel İdare Kurulu toplantısına Isparta İl Temsilciliğimiz 4 konu hakkında rapor hazırlamış ve raporun sunuşu İl temsilcisi olarak tarafımdan yapılmıştır. Hazırlamış olduğumuz raporda Isparta- Antalya Dereboğazı yolu ile Isparta- Konya yolunun duble yol olarak yapımı, Yalvaç - Sağır- Afyon kara hisar yolunun devlet yolu haline getirilmesi, Isparta S.D.O.S.Bölgesinin Mania planı ile ilgili sorun gündeme getirilmiş, sayın Bakan sorunlarla ilgili sözlü cevap vererek çözümü yolunda gerekli incelemeleri yapacağını ve Müsiad şubelerince hazırlanan ve kendisine sunulan raporlarla ilgili konular ile ilgili görüş ve önerilere Müsiad genel merkezi nezdinde dönüş yapacağını ifade etmiştir. Gık toplatısı esnasında Karayolları Genel Müdürü Sn. Mehmet Cahit TURAN beyle projeler üzerinde görüş alış verişinde bulunulmuş, önümüzdeki günlerde ise konularla ilgili olarak kendisi ile görüşeceğiz.

Haziran ayında Van Şubesi organizasyonunda gerçekleştirilecek 86. Genel İdare Kurulunun Gümrük ve Ticaret Bakanı Sn. Hayati YAZICI beyefendinin çağrılması yönünde karar alınmıştır. Sayın. Bakanın uygunluğu neticesinde programa katılması halinde Isparta ilinin Gümrük ve Ticaret Bakanlığı nezdindeki sorunları ve çözüm önerileri rapor olarak iletilecektir.