Isparta’nın dünyaya açılan markası “Reni Mobilya”. 45 yıllık bir emeğin ürünü, babadan oğula geçen üretim süreci ve sonrasında kendi markalarıyla otomasyon üretime geçiş.

SANDIK İMALATIYLA BAŞLAYAN BAŞARI HİKÂYESİ

Baba “Sandıkçı” lakabıyla bilinen Musa Can, çeyiz sandığı imalatıyla başlayan ve tel dolap imalatıyla devam eden bir başarı hikâyesi.

Baba Musa Can kendi isteğiyle emekli olup köye geri dönüş yapınca bayrağı oğulları Ahmet ve Mustafa Can devralırlar.

Abi Ahmet Can pazarlama yaparken, kardeşi Mustafa Can üretim yapar. İki kardeş 2008 yılından itibaren fabrikasyon üretime geçerler. Ve Sav yolu üzerinde 16500 metrekare açık alan üzerinde 6000 metrekarelik kapalı alanda üretim yapmaya başlarlar.

MİLLİ EKONOMİYE 10 MİLYON KATKI

Şuan için 45 kişinin istihdam edildiği Reni Mobilya Fabrikasında yıllık ortalama milli ekonomiye 10 milyon liralık katkı sağlanmakta.

Konu hakkında görüşlerini aldığımız 32 CMS Mobilya Sanayi ve Ticaret Limitet Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Can, hedeflerinin istikrarlı bir şekilde büyümek olduğunu söyledi.

KARDEŞ DAYANIŞMASININ SONUCU; RENİ MOBİLYA

Mesleği babalarından öğrendiklerini belirten Ahmet Can; “Biz kardeşim Mustafa Can ile birlikte bu mesleği babam Musa Can’dan öğrendik.

Babam kendi isteğiyle emekli oldu. Şimdi köyde hobi olarak bahçe işleriyle uğraşıyor. Allah ondan razı olsun.

2008 yılında iki kardeş fabrikasyon üretime geçtik. Otomasyon üretimle birlikte ‘Reni Mobilya’ olarak kendi markamızı oluşturduk. Ve 12 yıldır Reni Markasıyla panel modüler mobilya üretmekteyiz.

2011 yılında BAKA destekli proje ile yurtdışından son teknolojik otomasyon makineler alarak kapasitemizi yükselttik. Bu sayede hem kalitemiz arttı hem de yurt içi ile birlikte yurtdışına ihracatımız başladı” dedi.

AVRUPA’YA İHRACAT

2014 yılındaki Uluslararası İstanbul Mobilya Fuarına katlımla birlikte yurtdışı pazarlarını daha da arttırdıklarını ifade eden Ahmet Can; “2014 yılında İstanbul fuarına katılmıştık. Bu fuarla birlikte Fransa, Belçika, Almanya ve Bulgaristan gibi Avrupa ülkelerine ihracat yapmaya başladık. Avrupa’ya mal satmak çok kolay değil.  Kalite ve müşteri memnuniyeti sayesinde bu ihracatı yapıyoruz. Şimdi yaklaşık her yıl 1 milyon dolarlık ihracat yapıyoruz. 45 çalışanımız var. Yurtiçi pazarımızla birlikte milli ekonomi adına yıllık yaklaşık 10 milyon liralık katma değer sağlamaktayız” diye konuştu.

Mobilya sektörünün model ve renk olarak çok değişkenlik gösterdiğini belirten Ahmet Can, çağa ayak uydurabilmek için mobilyanın merkezi İnegöl’ü takip ettiklerini söyledi.

FAİZLE İŞİMİZ OLMAZ

Ülke genelinde yaşanan ekonomik krizden olumsuz etkilendiklerini ifade eden Ahmet Can, önemli bir konuya dikkat çekerek şu uyarıyı yaptı; “Biz imalatçıyız, üretim yapıyoruz. Faizle, borsayla işimiz olmaz. Şuan için bankalarda 1 kuruşluk mevduatım yok. Hiçbir zaman için paramı bankaya yatırayım da faiz kazanayım diye düşünmedim. Eğer fazla param varsa sunta ve hırdavat gibi hammadde alıyorum. Faiz belki de kısa vadede kazandırır, ama uzun vadede kaybettirir. O bakımdan günübirlik menfaatler uğruna yarınlarımızı feda edemeyiz” dedi. / İbrahim DEMİRAYAK