Hiçbir neden yokken, ya da biz bilmezken, tepemiz atmış konuşmuşuzdur

Onca neden varken ve tam sırası gelmişken, hiçbir şey yapmamış susmuşuzdur.

Aynı anda aynı sesiz geceye doğru içim sıkılıyor demişizdir

Aynı sabaha uyanırken kim bilir aynı düşü görmüşüzdür

Belki benim kağıt param döne dolaşa senin cebine girmiştir

Belki aynı posta kutusuna değişik zamanlarda birkaç mektup atmışızdır

Ayın karpuz dilimi gibi batışını izlemişizdir deniz kıyısında 

Aynı köşeye oturmuşuzdur belki birkaç gün arayla

OLAMAZ MI OLABİLİR…

Onca yıl sen burada, onca yıl ben burada yollarımız hiç kesişmemiş

O eylül akşamı dışında

Aynı anda başka insanlara seni seviyorum demişizdir

Mutlak güven duygusuyla başımızı başka omuzlara dayamışızdır

OLAMAZ MI OLABİLİR….

        Bülent Ortaçgil hiç akılda yokken, hiç olmayacak şeyler başınıza geldiğinde,  bilgisayarın hopörlörünü yırtarcasına sert ama sakin olamaz mı diye sorar akabinde olabilir diye cevap verir. Sizi kadere inandırır.Aynı bu yukarıda sözlerini paylaştığım şarkıdaki gibi nedensiz konuşmalar, nedensiz susuşlar, aynı zamana denk gelip bizi birbirimizi  anlamaya sevk eden can sıkıntıları, aynı hayaller, dillendirilmeyen düşler, kişilikler-yaşam biçimleri farklı olsa da ortak paydada buluştuğumuz anlar, olamaz mı  olabilir…..Peki bunları alt alta yan yana hiç fark etmez bir araya getirdiğimizde ortaya ne çıkar? Dostluk mu, aşk mı, sevgi mi, anlayış mı?İçimizi  acıtan keşkeler vardır bir de olabilenlerin yanında olmasını istediğimiz ama olmayanlar, olduramadıklarımız.Birkaç gün arayla aynı yerlere oturmak yetmez bazen bize, aynı anda yan yana oturmak isteriz, ayın karpuz dilimi gibi batışını birlikte seyretmeyi dileriz,başka insanlara seni seviyorum demek değil o cümleyi aynı anda birbirimiz için söylemeliyiz ve başka omuzlar acı verdiğinde tesadüflerin az geldiği hayatın akışında tesadüfsüz yanımızda olsun diye dilediğimize omzumuzu dayamayı tercih ederiz.Çok zor belki ama olamaz mı olabilir; neden olmasın…..

         Yolları hiç kesişmemişlerin canı sadece böyle şarkılar dinleyince yanmaz. Onlar hayatın içinde boynu bükük olmamış, onmamışlardır.Sevdikleriyle değil hayatı hep sevdiklerinin arkasından yaşarlar. Bir yere vardıklarında şimdi falanca buradaydı diye dillenir çok kez ümitleri. Sevdiklerinin oturdukları yerlerde biraz durgun otururlar, biraz dalgın olurlar.Dalgınlıkları hayata geç kalmalarından, doğru yerlerde yanlış zamanlarda bulunmalarından, eğreti yaşamalarından olsa gerek.Onlar belki bir şeylerin savaşını verirken kazanmışlardır ama zaferlerini kutlayacak kimseyi bulamamışlardır. Onlar sindirilmemişlerdir ama sinmişlerdir. Onlar sevildiklerini sorgulamadan sevmişlerdir.Ve hep karşılıksız, menfaatsiz, almadan vermişlerdir.Sonra aniden hayat böyle ezik daha doğrusu ezmeye devam ederken bir anda sıkılmış ve tek başına kimseyi ortak almadan yanına  sessiz geceye doğru haykırmışlardır. Olamaz mı olabilir. Bitemez mi bitebilir, bitsin  zaten, neden bitmesin…..

         Son olarak olan biten  her şeyin üzerine dinlenebilecek  bir sürü şarkı, bir yığın şiir ve söylenecek bir sürü söz var. Susada biliriz, yazada biliriz. Anlayan olursa konuşabiliriz. Gerek var mı? Sonu hiçbir yere varmayacak veya çok yere varacak, yorum gereken konular. Dönemez mi dönebilir…. Sevemez mi sevebilir neden sevmesin….. O zaman sevgiyle…..