Ülkemizde İstanbul sözleşmesinin kaldırılmasından sonra ‘Kadına Şiddet Olayları’ daha da şiddetlenmeye başladı.

Bıçak, tabanca, sopa ve nihayet balta ile kadına şiddet olaylarında senelerce binlerce kadınımız öldürüldü.

Sobadan zehirlenen 2 kişi hastaneye kaldırıldı Sobadan zehirlenen 2 kişi hastaneye kaldırıldı

Biz İsrail-Filistin Savaşında binlerce öldürülen çocuklara üzülürken ülkemizde yetim kalan hem de çocuğunun yanında annesini öldüren yetim kalan binlerce çocuğumuz var.

Bu çocuklar yarın büyüdüğü zaman bu ülkeye nasıl yararlı olacak. Bu çocuklar babalarına karşı intikam hissiyle büyüyecekler. İcabında katil olabilirler.

Düşünelim; bir çift boşanma istiyor, kadın tekrar evlenmek istiyor, erkek geliyor ‘Sen evlenemezsin diye’ kadına şiddet uyguluyor.

Geçen basında okuduğum haberde kadın yemek pişirmiyor, çamaşır yıkamıyor diye kocası tarafından balta ile karısını parçalıyor, hem de erkek 70 yaşında. 21. Yüzyılda Cumhuriyetin 100. Yılında ülkemiz ne durumlara düştü.

Türk Adliyesi var, git boşanmak istiyorsan Adliyeye müracaat et? Neden cinayet işliyorsun? Can bu kadar ucuz mu?

Hayatta en önemli şey yaşam hakkıdır. Buna vurdumduymazlık yapamayız. Bu bir insanlık suçudur. Hele bir Müslüman bir ülkede bu cinayet yaşanmamalı.

Ulu Önder Mustafa Kemal ATATÜRK; ‘Ülkemizde kadın-erkek eşit haklara sahiptir. Dünyada daha kadınlara seçme ve seçilme hakkı yokken, bizim kadınlarımız 1934 yılında seçme ve seçilme hakkına kavuşmuştur. YAŞAM DÜNYADA PAHA BİÇİLMEZ, ONUN DEĞERİNİ BİLELİM VE KORUYALIM.