Türkiye'deki otomobil pazarı, yüksek vergi sistemi ve kur dalgalanmalarıyla tüketiciler için zorlu bir döneme giriyor. İlk çeyrekte pazar beklentilerin üzerinde seyretse de sektör temsilcileri, Nisan sonrasında bu ivmenin devam etmeyeceğini öngörüyor.

Karar gazetesinden Ali Yıldırım'ın haberine göre, özellikle matrah dilimlerinin güncellenmemesi, yüzde 45-50-60-70 ÖTV oranlarının anlamsız kalmasına neden oldu. Bu durum, sıfır araçların başlangıç fiyatlarının neredeyse birkaç model dışında artık 1 milyon lira seviyesine çıkmasına yol açtı. Düşük vergi dilimindeki modellerin satış payı ise artış gösterdi.

Örneğin, 1.5 milyon liralık Fiat Egea ile 3 milyon liralık Mercedes C Serisi arasında vergi oranları açısından bir fark olmaksızın yüzde 80 vergi ödeniyor. Sektör temsilcileri, bu uçurumun giderilmesi için acil önlemler alınması gerektiğini belirtiyorlar. Bu noktada, tüketicilerin de vergisi düşük olan segmentlere yönelmeye başladığı görülüyor.

Otomobil pazarında yaşanan bu değişimlere paralel olarak, segmentler arasında da dengeler değişiyor. Bu yılın ilk çeyreğinde, pazarın büyük bir kısmını A, B ve C segmenti araçlar oluşturdu. Ancak vergi dilimleri daha yüksek olan D, E ve F segmentindeki araçların pazar payı azaldı.

Fiyat artışlarıyla birlikte, tüketicilerin tercihleri de evriliyor. Örneğin, sedan otomobillerden SUV'lere olan ilgi artıyor. Önceki yıllarda sedan otomobillerin en çok tercih edilen araç tipi olduğu göz önüne alındığında, SUV'lerin giderek daha fazla talep gördüğü görülüyor.

Osman Sınav'ın Acı Günü Osman Sınav'ın Acı Günü

Son 5 yılda sıfır araç fiyatlarında büyük bir artış yaşandı. Pandemi öncesinde ortalama 100 bin lira olan bir otomobilin fiyatı, bu süreçte yaklaşık 1 milyon liraya kadar çıktı. Bu da yaklaşık yüzde 900'lük bir fiyat artışını temsil ediyor. Bu dönemde asgari ücret artışı ise yüzde 500 civarında kaldı.

Genel olarak, otomobil pazarında yaşanan bu değişimler, tüketicilerin tercihlerini ve satın alma gücünü etkiliyor. Fiyatların artmasıyla birlikte, vergi dilimlerindeki adaletsizliklerin giderilmesi ve tüketicilerin daha geniş bir aralıkta seçeneklere sahip olması için önlemler alınması gerekiyor.

Haber Merkezi