Cumhurbaşkanı ve İslam Konferansı Teşkilatı Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi (İSEDAK) Başkanı Abdullah Gül, malların İslam ülkeleri arasında daha serbest dolaşımına en büyük katkının, tercihli ticaret sisteminin hayata geçirilmesiyle oluşacağını belirterek, sistemin hukuki zemininin tamamlanması için Menşe Kuralları Anlaşması'nın bir ülke tarafından daha onaylanmasına ihtiyaç duyulduğunu belirterek, üye ülkeleri, onaylarını tamamlamaya çağırdı.
27. İSEDAK İzleme Komitesi toplantısının açılış oturumunda, Cumhurbaşkanı Gül'ün mesajı okundu.
DPT Dış Ekonomik İlişkiler Genel Müdürü Metin Eker tarafından okunan mesajda Abdullah Gül, İslam dünyasının kalbinde cereyan eden toplumsal hareketlerin, halklar için kısa vadede bazı riskleri bünyesinde barındırsa da uzun dönemde demokrasi, barış ve refah bakımından tarihi fırsatlar sunduğuna inandığını belirterek, bu tarihi süreci, İslam ülkeleri olarak özgüven, dayanışma ve işbirliği içinde yönetmek durumunda olduklarına dikkati çekti.
Dünyanın da hızlı bir değişimden geçtiği ve uluslararası düzeyde rekabetin oldukça arttığını kaydeden Gül, bu rekabetçi şartlarla mücadele için işbirliğinin önemini vurguladı.
İslam dünyasının ekonomik ve sosyal kalkınma bağlamında çok büyük bir potansiyel barındırdığını, ancak bu potansiyeli yeterince geliştiremediğini belirten Gül, mesajında ''Zengin doğal kaynaklara sahip olmamıza rağmen, ülkelerimizde ortalama kişi başı gelir seviyesinin düşük olması, coğrafyamızın önemli bir kısmında yoksulluğun hüküm sürmesi ve eğitim ve sağlık gibi sosyal alanlarda dünya standartlarının gerisinde olmamız üzerinde önemle durmamız gereken yapısal sorunlardır. Bu sorunları çözerek topyekün kalkınmamız için istikrarlı, şeffaf ve hesap verebilir yönetimlere ihtiyacımız olduğunu bir kez daha vurgulamak istiyorum'' ifadesine yer verdi.

-''BU YIL ULAŞTIRMA ALANINDA ÇALIŞMALAR YAPILACAK''-

Gül, İSEDAK Ekonomi Zirvesi tarafından öncelikli sektörler olarak seçilen turizm, ulaştırma ve tarım konularında yapılacak faaliyetlerin işbirliğine ivme kazandıracağına inandığını belirterek, özellikle ulaştırma sektörünün önemi üzerinde durdu.
Bu sektörün üye ülkeler arasında malların ve insanların daha rahat dolaşımının sağlanması, turizm ve ticaretin gelişmesi, bilginin paylaşımı ve küresel ekonomiyle entegrasyon bakımından çok büyük önem taşıdığına işaret eden Cumhurbaşkanı Gül, üye ülkelerin ulaştırma ve lojistik hizmetlerinde, fiziki ve hukuki altyapıyı geliştirmek, çok taraflı ve ikili anlaşmaları yaygınlaştırmak, sınır geçişlerindeki sorunları çözmek ve ortak yatırımları artırmak gerektiğini kaydetti.
İSEDAK Ekonomi Zirvesinde alınan kararlar doğrultusunda, bu yıl ulaştırma alanında işbirliğinin geliştirilmesi için çeşitli çalışmalar yapılacağını ifade eden Gül, ''Bu çalışmaların başlatılan işbirliği yönünde önemli girdiler sağlamasını bekliyorum. Bu kapsamda, bu yılki Görüş Alışverişi Oturumunun temasının 'Turizm ve Ticarette Ulaşım Ağlarının Etkisi' olması, sektörle ilgili önümüzdeki dönemde yapılacak işbirliği çalışmalarına önemli katkı sağlayacaktır'' dedi.
Tarımın da öncelikli alanlardan biri olduğunu dile getiren Gül, bu alanda, üretim süreçlerinin modernleşmesi, verimliliğin ve katma değerin artırılması, tarımsal ürünlerin pazarlanmasına önem verilmesi gerektiğini kaydetti.
İSEDAK çerçevesinde başlatılan gıda güvenliği işbirliği programına üye ülkeleri aktif olarak katılmaya çağıran Gül, bu yıl Türkiye'de yapılacak olan Tarım Bakanları Toplantısının bu konularda somut adımlar atılmasına katkı sağlayacağına inandığını belirtti.

-''TERCİHLİ TİCARET SİSTEMİ BİR AN ÖNCE YÜRÜRLÜĞE GİRMELİ''

Mal, sermaye, bilgi ve insan unsurlarının ülke sınırlarını aşarak daha serbestçe dolaşmasının ekonomik, sosyal ve kültürel gelişme için elzem unsur olduğunu ifade eden Gül, ''Bu unsurların ekonomilerimiz arasında serbestçe dolaşımı, İslam Dünyası olarak topyekün kalkınma çabalarımızın temelini oluşturmaktadır'' dedi.
Malların İslam ülkeleri arasında daha serbest dolaşımına en büyük katkının, Tercihli Ticaret Sisteminin hayata geçirilmesiyle oluşacağını ifade eden Gül, şunları kaydetti:
''İKT Tercihli Ticaret Sisteminin bir an önce işlerlik kazanması bizleri İKT içi ticaretin geliştirilmesinde çok daha ileri noktalara taşıyacaktır. Bu itibarla, İKT Tercihli Ticaret Sistemi'nin bir an önce yürürlüğe girmesi büyük önem arz etmektedir.
Körfez ülkelerinin taviz listelerini Ticaret Müzakereleri Komitesi (TMK) Sekreteryasına iletmelerini bu açıdan memnuniyetle karşılıyorum. Ancak, sistemin hukuki zemininin tamamlanması için Menşe Kuralları Anlaşması'nın bir ülke tarafından daha onaylanması gerekmektedir. Bu sürecin kısa sürede tamamlanması için üye ülkeleri onaylarını tamamlamaya ve taviz listelerini bir an önce TMK Sekreteryasına iletmeye çağırıyorum.''
Gül, Tercihli Ticaret Sisteminin hayata geçirilmesiyle, On Yıllık Eylem Programı kapsamında belirlenen, üye ülkeler arasındaki ticaret hacminin 2015 yılında yüzde 20'ye çıkarılması hedefine ulaşmada önemli ve kalıcı bir katkı sağlamış olacağına vurgu yaptı.
Üye ülkeler arasında ticaretin artırılmasında önemli engellerden biri olan standardizasyon eksikliği sorunlarını çözmek, mevcut standartların harmonizasyonu ve standartların oluşturulmasını sağlamak üzere İslam Ülkeleri Standartlar ve Metroloji Enstitüsünün (SMIIC) kurulmasını memnuniyetle karşıladığını ifade eden Gül, enstitünün kurulmasıyla ticaret önündeki teknik engellerin kaldırılarak, İKT-içi ticarete katkı sağlanacağına inandığını belirtti. Gül, SMIIC'in kurumsallaşması için gerekli çalışmaların bir an önce yapılmasını önemsediğini dile getirdi.

-''FİNANSAL İŞBİRLİĞİ ÇALIŞMALARI SON DERECE YARARLI''-

Gül, ülkelerin kalkınmasındaki önemi nedeniyle özel sektörün İSEDAK faaliyetleri içindeki yerine ve güçlendirilmesine büyük önem verilmesi, özel sektör için uygun faaliyet ortamlarının hazırlanması gerektiğini kaydetti.
İSEDAK kapsamında yürütülen özel sektör çalışmalarının da güçlendirilerek sürdürülmesini son derece faydalı gördüğünü ifade eden Gül, bu bağlamda, İKT fuarlarına ve özel sektör toplantılarına üye ülkelerin firmalarının daha fazla katılım sağlayarak İKT-içi iş ortakları bulmalarına ve iş hacimlerini geliştirmelerine özel önem atfettiğini belirtti.
Sermayenin daha serbest dolaşımına zemin hazırlayan finansal işbirliği çalışmalarını, fon fazlası olan üye ülkelerle fon ihtiyacı olanların buluşmasına aracılık ederek, birikimlerin üye ülkelerin ihtiyaçlarını giderecek şekilde kullanılmasına imkan vermesi bakımından son derece yararlı bulduğunu dile getiren Gül, mesajına şöyle devam etti:
''Bu çerçevede, üye ülkeler arasındaki finansal işbirliği çalışmalarından sağlanan faydaları en üst düzeylere çıkarmak amacıyla İKT Borsalar Forumu, Merkez Bankaları Başkanları Toplantıları ve bu yıl içinde başlatılması için çalışmaları yürütülen Sermaye Piyasaları Düzenleyici Kurumlar arasında işbirliği çalışmalarını teşvik ediyor ve destekliyorum.
Borsalar Forumu çalışmaları kapsamında alım satıma konu bir endeks oluşturulmasında son aşamaya gelinmiş olmasını ve merkez bankaları işbirliği kapsamında ödeme sistemleri oluşturulması konularının görüşülmesini, işbirliği çalışmalarımızın finansal ayağının güçlendirilmesi açısından önemli buluyorum. Sermaye piyasaları düzenleyici kuruluşları arasında da işbirliği çalışmalarının bir an önce ivme kazanmasını arzuluyorum.''

-''EN AZ GELİŞMİŞ ÜLKELERİN ÖNEMLİ KISMI İKT ÜYESİ''-

Gül, dünyadaki en az gelişmiş ülkelerin önemli bir kısmının İKT üyesi olması ve İslam Coğrafyasından 100 milyonlarca insanın gıda kıtlığından ve yetersiz beslenmeden muzdarip olmasının ''fakirlikle mücadele programının'' önemini daha da artırdığını kaydetti.
İstanbul'da düzenlenen 4. Birleşmiş Milletler En Az Gelişmiş Ülkeler Konferansı'nda kabul edilen İstanbul Eylem Planı ile en az gelişmiş ülkelerin önümüzdeki 10 yıl içinde kalkınma yol haritalarının çıkarıldığını anımsatan Gül, BM Konferansı'nın hedefleriyle de uyumlu olarak İKT üyesi ülkelerdeki yoksulluğun azaltılması amacıyla hazırlanan İKT Pamuk Programını, Mesleki Eğitim Programını ve İKB bünyesinde oluşturulan fonları daha aktif kullanmak ve ihtiyacı olan ülkelere daha fazla yarar sağlar hale getirmek gerektiğini vurguladı.
Mesajının son bölümünde, İKT üyesi bazı ülkelerde son dönemde yaşanan siyasi gelişmelere de değinen Gül, ''Yaşanan siyasi dönüşüm süreçlerinin, halklarımızın meşru özlem ve taleplerini karşılayacak şekilde neticelenmesini, ülkelerimizin bu süreçten daha demokratik, daha istikrarlı ve daha müreffeh olarak çıkmasını temenni ediyorum'' ifadelerine yer verdi.