CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ''Zonguldak'a gitti dedi ki 'Bu üniversiteyi biz kurduk'. Halbuki Zonguldak Üniversitesi 1992'de kurulmuş. En son numarasını biliyor musunuz? ODTÜ'yü de Recep bey kurmuş. Dilinin ucuna gelmiş '1453'te İstanbul'u da biz fethettik' diyecek ama lafını geri almış'' dedi.
CHP Lideri Kılıçdaroğlu, Antalya'da Kepez Arena önündeki alanda düzenlenen mitingde halka seslendi. Kılıçdaroğlu, mitingde halka sesleneceği platforma eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ile birlikte çıktı. Kılıçdaroğlu ve Baykal el ele tutuşarak uzun süre halkı selamladı.
''Başbakan Kemal'' sloganları eşliğinde konuşmasına başlayan Kılıçdaroğlu, geçen yerel seçimlerde Antalya'da halkın iktidarının kurulduğunu, 12 Haziranda Antalyalıların ayağa kalkacağını ve Türkiye'de halkın iktidarını kuracağını söyledi.
Alanı dolduran kalabalığa dikkati çeken Kılıçdaroğlu, ''Bizim mitingler devletin mitingi değil. Vali talimat vermiyor, kaymakam talimat vermiyor. Okullar tatil edilmiyor, yandaşların fabrikaları kapatılıp işçi zorla miting alanına götürülmüyor. Onlar devletin mitingini yapıyorlar, biz halkın mitingini yapıyoruz. Adım adım, direne direne, bütün baskılara rağmen, medyaya rağmen, halkın iktidarını kuracağız ve yükselişe geçeceğiz'' dedi.
Vatandaşlardan anket sonuçlarına itibar etmemelerini isteyen Kılıçdaroğlu, halkın ''korku imparatorluğuna direndiğini ve korkusunu yendiğini'' ifade etti.
Kılıçdaroğlu, Antalya'nın sadece Türkiye'nin değil, dünyanın en güzel illerinden birisi olduğunu kaydetti. Antalya'nın insanlarının, havasının güzel, topraklarının bereketli olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, kentin sorunlarını aşmanın da kendilerinin görevi olduğunu kaydetti.
Antalya'yı daha görkemli bir marka yapmak için çalışacaklarını belirten Kılıçdaroğlu, Antalya'nın turizmin yanı sıra, tarımda da Türkiye'nin başkenti olduğunu söyledi.
Kılıçdaroğlu, alandaki bir dövizde yazılı, ''Recep der 3 çocuk yapın, yandaşı der 4 eş alın, benim bir sevdiğim var alamadım, ne olacak benim bu halim. Atanamayan öğretmen'' sözlerini okudu.
AK Parti hükümetinin 2002 yılından bu yana atanamayan öğretmenlerin atanacağına dair defalarca söz verdiğini belirten Kemal Kılıçdaroğlu, iktidara gelmeleri durumunda ilk 1 yıl içinde atanamayan öğretmen kavramının kalmayacağını bildirdi.

-''İCRA DAİRE SAYISI 7'DEN 14'E ÇIKTI''-

Çiftçilerin de büyük sorunları olduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, herkesin borçlu olduğunu söyledi.
Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
''AKP Antalya'ya bir hizmet yaptı. Biliyor musunuz ne hizmeti olduğunu? Ben size söyleyeyim. Antalya'da 7 olan icra dairesini sayısını 14'e çıkardı. Baktı herkes borçlu. Bunların bir sloganı var: İstikrar sürsün, Türkiye büyüsün. Sevsinler senin büyüme anlayışını. İcra daireleri büyüyor, Recep Bey'in hoşuna gidiyor. Antalya borç içinde, Recep Bey huzur içinde yatıyor.

-''MERKEZ BANKASI ÖZGÜR''-

Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın kendisini, ''Merkez Bankası'ndaki paraya mı göz diktin?'' diye eleştirdiğini hatırlatarak, şöyle konuştu:
''Bilmiyor Merkez Bankası özgür. Özerk. O paraya hükümetler müdahale etmez. Ama ne diyeceksiniz, 'Ben söylerim, millet yutar' diyor. Millet yutacak mı? Millet yutar mı bu numarayı? Ben de biliyorum ki millet yutmaz. Çünkü Recep Bey ne söylüyorsa üç adım geriye çekilip bakmak lazım, bu adam ne söylüyor. Çünkü biliyorsunuz Zonguldak'a gitti dedi ki 'Bu üniversiteyi biz kurduk' dedi. Halbuki Zonguldak Üniversitesi 1992'de kurulmuş. En son numarasını biliyor musunuz? ODTÜ'yü de Recep bey kurmuş. Dilinin ucuna gelmiş '1453'te İstanbul'u da biz fethettik' diyecek ama lafını geri almış.''

-''BUNLARIN HAYATI HALKI ALDATMAK ÜZERE KURULU''-

Kılıçdaroğlu, çiftçilere mazotun litresini 1,5 lira yapacağı sözünü yineledi. Çiftçinin elektrik borçlarını da faiziyle birlikte sileceğini belirten Kılıçdaroğlu, ilk 4 ay içinde sözlerini yerine getiremezse hem başbakanlığı, hem siyaseti bırakacağını söyledi.
Vaatlerinin yerine getirilebilir olduğunun görülmesinin ardından şimdi de ''CHP iktidara gelirse faizler yükselir, faizler yükselirse borcunuzu ödeyemezsiniz, perişan olursunuz, sakın CHP'ye oy vermeyin'' diye propaganda yapıldığını kaydeden Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Buna inanıyor musunuz? Siz inanıyor musunuz? Söyledikleri doğru değil. Ben de zaten inanmıyorum. Allah aşkına düşünün mazotun litresini 1,5 lira yapıyoruz, niye adam borcunu ödemesin. Cebinde para kalacak, 4 lira vereceğine 1,5 lira verecek. İki, elektrik borcunu ve faizini siliyoruz. Niye faiz yükselsin? Adamın cebinde para kalacak. Bunların hayatı halkı aldatmak üzere kurulu. Bunların hayatı yalan söylemek üzerine kurulu. Bunlar halka doğruları söylemiyorlar. Ama bana inanacaksınız. Bana güveneceksiniz. Ben size inanıyorum, ben size güveniyorum. Beraber karşılıklı Türkiye'yi yöneteceğiz.''

-''TAYYİP'İN DERDİ İSTANBUL BOĞAZI''-

Kemal Kılıçdaroğlu, alandaki bir dövizde yazılı, ''Tayyib'in derdi İstanbul Boğazı, Kemal'in derdi halkın boğazı'' sözlerini okudu. Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
''Recep'in derdini biliyorum. O kanal hikayelerine inanmayın. Ne kanalı? Öyle birşey yok. Oturmuş gündem değiştirecek. Onun bütün projelerinin odağında 'Ben yandaşıma nasıl biat ederim' hepsi onun üzerine kurulu. CHP'nin bütün projelerinin odağında insan var. İnsanın yüceliği var. İnsanın mutluluğu var. Bizim projelerimiz insan üzerine kurulu, insan sevgisi üzerine kurulu. Biz istiyoruz ki bu güzel ülkede hiçbir çocuk yatağa aç girmesin, anneler çocuklarına sabah kahvaltısı veremediği için intihar etmesin. Gazilerimiz huzur içinde, onurla yaşasınlar. Gazilerimiz Manisa'da olduğu gibi açlıktan yatağında ölmüş olarak bulunmasın. Biz istiyoruz ki çöpten kağıt toplayan çocuğumuz kamyon altında kalıp hayatını kaybetmesin. O çocuğumuz okula gitsin, sabah süt içsin. Biz diyoruz ki sabahleyin polis gelip kapınızı çalmasın. Baskın yapmasın. Eğer sabahın 6'sında kapınızın zili çalacaksa sütçü çalsın, iki şişe süt bıraksın. Anneler o sütü çocuklarına içirip iki yanağından öpüp okuluna göndersin.
Her evde huzur olsun. Biz istiyoruz ki her evde akşam tencere kaynasın. Biz istiyoruz ki şu anda 4 çocuktan biri yatağa aç giriyor, hiçbir çocuk aç girmesin. Bu ülkede barış, huzur ve demokrasi olsun. Biz istiyoruz ki siyaset temiz olsun, biz istiyoruz ki siyaset halka hesap vermeyi namuslu görev kabul etsin. Gençlerimiz kavgadan uzak, barış için, özgürlük için, Türkiye'nin her tarafında özgürce düşüncelerini açıklayabilsinler. Biz istiyoruz ki demokrasi ve özgürlük olsun.''