CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ''Diyorlar ki: Parayı nereden bulacaksın. Allah aşkına yedi sülalene para bulursun. Yandaşa para bulursun. Hortumcuya bulursun. Yoksul vatandaşa gelince para nerede diye sorarsın. Parayı bulacağız. Onları namerde muhtaç etmeyeceğiz. Bu ülkenin kaynağı da var, parası da var'' dedi.
Kılıçdaroğlu, Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen mitingde, hafif yağmur altında vatandaşlara hitap etti.
Gecikmesinin sebebinin Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinin toplantısına geciken Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'dan kaynaklandığını ileri süren Kılıçdaroğlu, bu yüzden Erzincan mitingine geç kaldığını söyledi ve alanda bekleyen vatandaşlardan özür diledi.
Kılıçdaroğlu, konuşmasında Aile Sigortası uygulaması hakkında bilgi vererek, 40 yıllık bir hayalini gerçekleştirmek için Erzincanlılardan destek istedi.
Aile Sigortası uygulaması ile geliri olmayan her ailede, asgari ücretin altında maaşı olan her aileye en az 600 lira yatıracaklarını bildiren Kılıçdarğlu, kimseyi aç, susuz bırakmayacaklarını ve kimseyi namerde muhtaç etmeyeceklerini ifade etti.
''Diyorlar ki: Parayı nereden bulacaksın. Allah aşkına yedi sülalene para bulursun. Yandaşa para bulursun. Hortumcuya bulursun. Yoksul vatandaşa gelince para nerede diye sorarsın. Parayı bulacağız. Onları namerde muhtaç etmeyeceğiz. Bu ülkenin kaynağı da var, parası da var'' diyen Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Recep Bey kızacak. Varsın kızsın. Allah'ına kurban Erzincan. Sizi seviyorum, siye saygı duyuyorum. Bir arzum var, emelim var. Bu ülkede, bu güzel ülkede hiçbir çocuğumuz yatağa aç girmesin. Bir arzum, emelim var; herkesin işi aşı olsun. Bir arzum var, bir emelim var; herkes kazansın. Herkes evine helal ekmek götürsün. Bir arzum var, bir emelim var, bir ahdim var. Siyasetle zenginleşmeyeceğim. Halk zenginleşecek cebi para görecek. Bir hedefim var; ben hiç kimseyi ötekileştirmeyeceğim. İster giyimi kuşamı, ister etnik kimliği, ister inancı... Allah'ına inandığım gibi bütün insanların yürek güzelliğine inanıyorum.''

-''ZAMANI İYİ YÖNETEMEYEN MEMLEKETİ YÖNETEMEZ''-

Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı eleştirerek, ''Buraya biraz gecikerek geldim. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinin 66. genel kurulu vardı. Oraya katıldım. Ama sayın Başbakan 45 dakika geç gelince, bütün program aksadı. Son cümle şunu söyledim: Zamanı iyi yönetemeyen, memleketi yönetemez'' diye konuştu.
Erzincan'ın topraklarının bereketli, insanlarının güzel olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
''Her şeyi güzel, ama gelin görün ki bu güzel ülkede Kurban Bayramı'nda yurt dışından ithal kurbanlık getirdiler. Erzincan'da yaylalar yok mu? Su yok mu? Yağmur yok mu? Çalışkan insanları yok mu? O zaman soru şu: Her şeyimiz var. Yurt dışından niye bu hayvanlar geliyor? Her türlü imkan var. Çünkü memleketi iyi yönetemediler. Yurt dışından canlı hayvan gelecek. Besici iflas edecek. Buna razı mısınız? Ben de razı değilim. Gönül birlikteliğimiz var. Halkın iktidarında bunlara son vereceğiz, bizim milletimiz üretecek.''
''Bu kardeşinize yetki verin. 13 Haziran'dan itibaren AKP genel merkezine bağlanan hortumları keseceğim'' diyen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
''Bu memlekette iki buçuk aylık Kübra annesinin kucağında Samsun'da açlıktan ölüyorsa, Ankara'dakilerin utanması lazım. Diyarbakır'da bir anne dört çocuğunu sabah kahvaltısı veremedi diye intihar ediyorsa, Ankara'dakilerin utanması lazım. Hakkari'de okula gitmesi gereken çocuk ailenin bütçesine katkıda bulunurum diye çöpte kağıt toplarken kamyon altında eziliyorsa, Ankara'dakilerin ayıbıdır.''

-''TÜRKİYE DEĞİŞİYOR, AYAĞA KALKIYOR. HALK İKTİDARINI İSTİYOR''-

Kılıçdaroğlu, Türkiye'de bir değişimin başladığını ifade ederek, ''Türkiye değişiyor, ayağa kalkıyor. Halk iktidarını istiyor. Yolsuzluktan bıktı. Haksızlıktan bıktı. Kardeş kavgasından bıktı. Ayrışmaktan bıktı. Ben ayrıştırmayacağım. Ben bölmeyeceğim. Herkesi kucaklayacağım'' dedi.
Kendisinin doğu-batı, güney-kuzey ayrımı yapmayacağını belirten Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
''Hakkari de benim ülkem Edirne de benim ülkem. Çorum da benim, Samsun da benim ülkem. Bu ülkede hiç kimseyi etnik kimliğinden, inancından dolayı ayrıştırmayacağım. Herkesi kucaklayacağım. Herkesin benim başımın üstünde yeri var. Ben insanımı seviyorum. İnsanımıza hizmet etmek istiyorum. Bu ülkede pek çok şeyin ticaretini yaptılar. Din ticareti, etnik ticaret, her ikisine saygı duyuyorum. Herkesin inancı, kimliğine saygı duyuyorum. Ben insanın derdiyle ilgileniyorum. Açlık, yolsuzluk derdi var. Onlarla ilgileniyorum. Benim derdim bu. Ben vatandaşın boğazıyla ilgileniyorum. Oradan helal lokma inecek.''
''Ben bunların maskesini indireceğim. Size sözüm var'' diyen Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
''Kalkmışlar bir de hazreti Ömer'in adaletinden bahsediyorlar. Hazreti Ömer kendi işini yaparken, kendi mumunu, devletin işini yaparken devletin mumunu kullanan kişidir. Adaleti sadece İslam dünyasında değil, bütün dünyada geçerli olan Hazreti Ömer'den söz edeceksen kendi kızının düğün davetiyesini devletin uçağıyla Ürdün'e göndermeyeceksin. Ne dedim size bunların maskelerini indireceğim. Adaletse adalet, düzense halkın düzeni.''
Bu arada, Kılıçdaroğlu ile görüşmek isteyen bir vatandaşın, elindeki çantayı seçim otobüsünün camına dayaması üzerine, emniyet güçleri, vatandaşı bölgeden uzaklaştırdılar. Vatandaşın elindeki çanta kontrol edildikten sonra yeniden kendisine verildi.
Kılıçdaroğlu, daha sonra özel uçakla Trabzon'a hareket etti.