CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, siyasetçilerin halka yalan söylememesi ve aldatmaması gerektiğini belirterek, ''Halkı aldatanların artık gitmesi lazım. Türkiye'nin bu demokratik olgunluğa ulaşması gerek'' dedi.
OSTİM OSİAD Başkanlığını ziyaret eden Kılıçdaroğlu, yaptığı konuşmada, üretimin merkezinde olmaktan mutluluk duyduğunu dile getirdi.
Kılıçdaroğlu, savaş meydanlarında kazanılan başarının ekonomik anlamda taçlandırılmadığı zaman bir anlam ifade etmeyeceğini belirterek, Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarının Kurtuluş Savaşı'nın hemen ardından İzmir İktisat Kongresi'ni toplayarak ekonomik alanda atılımlar yaptıklarını söyledi.
Organize sanayi bölgelerinden herkesin gurur duyması gerektiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, siyasi otoritelerin temel görevinin de bu bölgelerdeki kuruluşlara destek sağlamak olduğunu kaydetti.
Kendisinden önce yapılan konuşmalarda sanayicilerin sorunlarını dinlediğini belirten Kılıçdaroğlu, en önemli sıkıntı olarak ara eleman sorununu gördüğünü kaydetti.
Kılıçdaroğlu, iktidarlarında her organize sanayi bölgesinde yatılı meslek liseleri kuracaklarını, bu proje ile ara eleman sıkıntısını aşacaklarını bildirdi.
Türkiye'de Bülent Ecevit döneminde kararnameyle Ekonomik Sosyal Konsey kurulduğunu anımsatan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
''Daha sonra yasası çıktı. Referandumda da biz bunu Anayasa maddesi haline getirdik. Ekonomik Sosyal Konsey'in Başkanı Sayın Başbakan'dır. Yasaya göre konseyin üç ayda bir toplanması gerek. Şimdi soruyorum. Ekonomik Sosyal Konsey ne zaman toplandı? Hatırlayan var mı? Peki arkadaşlar, yasa çıkarıyorsunuz, 'üç ayda bir toplanır' diyorsunuz, 'Başkanı Başbakandır' diyorsunuz. Peki bir Başbakan çıkardığı yasanın gereğini yapmazsa, peki bir Başbakan halkın referandumda 'evet' dediği anayasanın gereğini yapmazsa ne yapacaksınız? Size bir görev düşüyor. 12 Haziran'da da gereğini siz yapacaksınız.
Bir siyasetçi halka verdiği sözü tutuyorsa, çıkardığı yasalara önce kendi uyuyorsa, o zaman dönüp millete, 'ben çalışıyorum, ben verdiğim sözü tutuyorum. O zaman gelin siz de bana oy verin, beni destekleyin' deme hakkına kavuşmuş olur.
Ama verdiği sözü tutmaz, çıkardığı yasalara uymazsa, demokrasilerde o siyasetçinin sandıkta, demokratik yollarla gitmesi lazım. Bu demokratik olgunlaşmaya artık Türkiye'nin ulaşmasını istiyorum. Sözünü tutan kalır, ama sözünü tutmayanların, halkı aldatanların artık gitmesi lazım. Türkiye'nin bu demokratik olgunluğa ulaşması gerek.''

-''BİR ÜLKEYİ KAZIKLAMAK İÇİN BAŞKA FORMÜL BULAMAZSINIZ''-

Kılıçdaroğlu, iktidara gelmeleri halinde elektrikten TRT payı kesintisini kaldıracaklarını, enerji maliyetlerini düşüreceklerini söyledi.
Türkiye'de nükleer santralin 20 milyar dolara kurulmasının planlandığını anlatan Kılıçdaroğlu, bu nükleer santralde üretilen enerjinin kilowatsaatinin 13,5 sente satılmasının öngörüldüğünü, bunun normal maliyetinin ise 3-4 cent olduğunu kaydetti.
Kendisinin dile getirdiği sorunları sanayicilerin de dillendirmesi gerektiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, sanayicilerden korkmadan, cesurca taleplerini söylemelerini istedi.
Kılıçdaroğlu, iktidarlarında asgari ücret üzerindeki vergileri minimum düzeye çekeceklerini, istihdam maliyetlerini de düşüreceklerini bildirdi.
Hükümetin, ''düşük kur, değeri yüksek Türk lirası politikasını'' eleştiren Kılıçdaroğlu, ''Her halde bir ülkeyi kazıklamak için başka formül bulamazsınız'' ifadesini kullandı.
ABD'nin kriz döneminde, 1.1 trilyon dolar basarak piyasaya sürdüğünü ve Amerikan dolarının değerini düşürdüğünü söyleyen Kılıçdaroğlu, ''ABD yetmedi 650 milyar dolar daha bastı. ABD dolarının değeri düştü, ABD mallarına ilgi arttı. Türkiye'de ise uluslararası spekülatörlere bizim sanayicilerimizi teslim ettik'' diye konuştu.
Türkiye'nin Avrupa'nın en büyük otobüs üretim merkezi olduğunu; ancak her biri 1 milyon 200 bin avrodan İstanbul'a otobüsler alındığını anımsatan Kılıçdaroğlu, bu otobüslerin de yokuş çıkamadıkları için hurdalıkta bekletildiklerini savundu.
Bu ithalat gerçekleştirilirken Türkiye'deki otobüs firmalarının çok sayıda çalışanını işten çıkardığına dikkati çeken Kılıçdaroğlu, ''Eğer sen milliyetçiysen, ülkeni seviyorsan önce kendi ülkende üretilen ürünleri alacaksın. Bizim milliyetçilik anlayışımız bu. Kendi sanayicimizle de onun ürettiği ürünle de iftihar edeceğiz'' dedi.
Sanayicilerin ekonominin kamu görevlileri olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, onların her zaman desteklenmesi gerektiğini söyledi.
Ankara'nın içinin boşaltıldığını, bankaların ve çoğu kurumun İstanbul'a taşındığını ifade eden Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
''Programlarında Merkez Bankasının da İstanbul'a taşınması var. Ankara'yı, Anadolu'yu güçlendirmek zorundayız. İmkanımız olsa Anadolu'nun her yerini İstanbul yapalım. Yeni cazibe merkezleri yaratmak zorundayız. Dengeli bir büyüme için bu şart. Bizim arzumuz bu, bunu yapacağız, projelerimiz var.''
Aile sigortası projesinden de bahseden Kılıçdaroğlu, bu projenin 1972 yılında parlamentoda uygulanması taahhüt edilen sigorta dalı olduğunu kaydetti.
Kılıçdaroğlu, ''Biz yoksulluğu yönetmeye değil bitirmeye talibiz. Önce kaynağı sordular, baktılar kaynak var, olmuyor, 'biz sizden daha fazla veriyoruz' demeye başladılar. Ha şöyle yola gel'' diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, iktidarlarında, vergi beyannamelerinin arka yüzünde vergilerin nereye harcandığının da görüleceğini söyledi.
Konuşmasının ardından Kılıçdaroğlu'na, üzerinde CHP yazısı bulunan elmalar hediye edildi. Kılıçdaroğlu, elmaları kendisini dinleyenlere ve basın mensuplarına dağıttı.
OSİAD yöneticileri ile görüşen Kılıçdaroğlu daha sonra, OSTİM'de ilk patlamanın olduğu iş yerinin sahibi olan Özkanlar firmasının üretim yaptığı yeni yeri de ziyaret ederek bilgi aldı.
Kılıçdaroğlu, OSTİM ziyaretinde çok sayıda işyerini de gezerek üreticilerle ve çalışanlarla sohbet etti.