CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, uzun bir dönem Maliye Bakanlığında çalıştığını belirterek ''Uzun yıllar hesap uzmanlığı yaptım. Türkiye Cumhuriyeti bütçesinden sonra en büyük bütçeyi dokuz yıl yönettim. Hiç kimse çıkıp, 'sen haram para yedin' demedi'' dedi.
Kılıçdaroğlu, partisince Sakarya'nın Adapazarı ilçesindeki Kent Meydanı'nda düzenlenen mitingde, bereketli toprakları olan Sakarya'da AK Parti'nin, icra dairelerinin sayısını üçten altıya çıkardığını söyledi. Esnafın, çiftçinin ve memurun durumunun iyi olmadığını öne süren Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
''İşsizlik diz boyu, herkes borç batağında. Ne yaptılar? Yeni bir fabrika kurmak yok, yeni tesis açmak, istihdam yaratmak, çalıştırmak yok. Borç batağında neyi artıracaksınız? İcra dairesinin sayısını. İcra dairelerinin sayısını artırdılar ve Sakarya'nın gerçek yüzünü ortaya çıkardılar. Sakarya ekonomik olarak iyi durumda değil. Eğer iyi durumda olsaydı bu kadar icra dairesi olmazdı. Kaldı ki yedinci icra dairesi için de yer arıyorlar; nerede kuracağız yedinci icra dairesini diye.''
Kılıçdaroğlu, halkın umutsuzluğa kapılmaması, ''bunun çaresi yoktur'' dememesi gerektiğini belirterek, sorunların çözümünün CHP olduğunu söyledi.
Son altı ayda partisinin genel merkezini bir üniversite gibi çalıştırdığını ifade eden Kılıçdaroğlu, ''Her sorunu masaya yatırdık. Artık dedik ki, 'yeni CHP var, halkın sorunlarına eğilen CHP var, halkıyla kucaklaşan CHP var.' Yarın seçim meydanlarına gideceğiz, vatandaş diyecek 'şu derdim var, nasıl çözeceksiniz?' Şimdi önünüzdeyiz, her derdinize çözüm getireceğiz. Nerede dert var, orada CHP var artık'' diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, AK Parti'nin yoksulluğu ve yasakları kaldıracağını söylediğini hatırlatarak, ''Yoksulluğu yendiler mi? Yoksulluk Sakarya'da da var mı? Türkiye'de olduğu gibi, Sakarya'da da yoksulluk var. Her dört çocuktan birisi yatağa aç giriyor. 12 milyon 715 bin yoksulumuz var. 12 milyon 715 bin resmi rakam. Recep Bey'e göre daha fazla. Ben de biliyorum daha fazla olduğunu, hesabımızı 15 milyon 600 bin üzerinden yaptık'' dedi.
Aile sigortası projesini ve bütçesini hazırlayarak halkın karşısına çıktıklarını ifade eden Kılıçdaroğlu, geliri olmayan veya geliri asgari ücretin altında olan her evde kadının banka hesabına en az 600 lira para yatıracaklarını söylediklerini anımsattı.
İktidarın parayı nereden bulacağını sorduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
''Uzun yıllar Maliye Bakanlığında çalıştım. Uzun yıllar hesap uzmanlığı yaptım. Türkiye Cumhuriyeti bütçesinden sonra en büyük bütçeyi dokuz yıl yönettim. Hiç kimse çıkıp, 'sen haram para yedin' demedi. Düşmanım bile demedi. Milletim için çalıştım. Hesabını yaptık, paramız, pulumuz var. Size söyleyeyim; yardım yapan 14 kuruluş var. 14 kuruluşu birleştireceğim. Onlar bilmezler, Kemal kardeşiniz bilir. 14 kuruluşun bütçesini topladım. Geriye kaldı 7 milyar lira açığımız. Türkiye'deki bütün kamu harcamalarının yüzde 1.70'i. Yani 100 liralık paradan 1 lira 70 kuruşu yoksullar için ayırırsanız bu ülkede yoksulluk, açlık biter. Allah aşkına bunun için para sorulur mu? Niye sorulmaz söyleyeyim; önce 'para yok, nereden bulacaksın' dediler, sonra 'var' dediler. Sonra değiştirdiler, 'biz senden fazla veriyoruz' dediler. Her yoksul hanede kadının banka hesabına 600 lira yatırıyorlar mı? Biz yatıracağız. Hiç endişe etmeyin. Dediler ki, 'Merkez Bankası'nda para var, Kemal Kılıçdaroğlu o paraya göz dikmiş.' Şuradan söylüyorum, bütün Adapazarlı kardeşlerim beni dinlesin. İki buçuk aylık Kübra annesinin kucağında açlıktan öldü. Bir kadın dört çocuğuna sabah kahvaltısı veremedi diye intihar etti. Manisa'da bir gazimiz yatağında açlıktan ölü bulundu. Bana söyleyin para mı önemli, insanın hayatı mı önemli?''
Kendisinin açlığı yeneceğini söylemesine rağmen, AK Parti'lilerin parayı nereden bulacağını sorduklarını belirten Kılıçdaroğlu, şöyle dedi:
''Size sözüm var; AKP Genel Merkezi'ne bağlanan hortumları keseceğim, hiç endişe etmeyin siz. Bu ülkede barışı sağlayacağım, yoksulluğu tarihe gömeceğim. Şimdi çıktılar bir başka propaganda yapıyorlar. 'Efendim aile sigortasını getirecekler, yeşil kartı iptal edeceklermiş.' Buradan söylüyorum onu söyleyenler cahildir, yalancıdır. Aile sigortası aileye güvence getiren sigorta dalıdır, yeşil kart aile sigortası değil, sağlık sigortasıdır. İkisi birbirinden farklı. Getirdiğimiz aile sigortasıyla yoksulluğu bitireceğiz ama bir önemli şeye daha imza atacağız. Bundan en çok esnafımız yararlanacak. Çünkü o kadıncağız alacak çocuğunu yanına, doğru gidecek mahallenin esnafına, istediğini alabilecek. Kimse ona miadı dolmuş makarnayı zorlamayacak, ister makarna, ister yağ, ister elbise, ister çocuğuna dondurma. Onu da bu ülkede özgür bir birey kılacağız.''

-FINDIK ALIM FİYATI-

Miting alanındaki ''Hayaldi gerçek oldu, fındık 7 liraydı 3 lira oldu, Zapsu cebini doldurdu, fındıkçılar mahvoldu'' yazılı dövizi işaret eden Kılıçdaroğlu, ''Öyle mi? Fındıkçılar mahvoldu mu? Onlara göre fındıkçılar bir eli yağda, bir eli balda. Zapsu'ya sorun. Diyor ki, 'zaten ben fındıktan köşeyi döndüm' diyor. Peki fındık üreticisi köşeyi döndü mü? Karadeniz'e sözüm var. Giresun, Ordu, Trabzon'da sözüm var. Şimdi Sakarya'da da aynı sözü veriyorum. Fındıkta Türkiye dünyada bir numara. Bir numaraysanız fiyatı siz belirlersiniz. Niye fiyatı başkaları belirlesin? O zaman yapacağımız şey o; fındık borsasını Karadeniz'de belirleyeceğiz, orada kuracağız. Dünya fındık fiyatını, Türkiye Cumhuriyeti belirleyecek'' diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, FİSKOBİRLİK'i ayağa kaldıracaklarını ve yeniden özgür kılacaklarını ifade ederek, alınterine değer vererek ülkeyi ayağa kaldıracaklarını söyledi.

-''HALKI DÜŞÜNENLERE OY VERECEĞİZ''-

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın işsizliği yüzde 8'de devraldığını, Sakarya'da işsizliğin yüzde 14'e çıktığını ifade eden Kılıçdaroğlu, Sakarya'da gençler arasındaki işsizlik oranının yüzde 35 seviyesinde olduğunu ileri sürdü.
Sakaryalıların 2002 seçimlerinde AK Parti'ye oy verdiklerini belirten Kılıçdaroğlu, ''Niye Sakarya'ya bu ceza veriliyor? Sakaryalı gitti, büyük ölçüde 2002'de AKP'ye oy verdiniz. AKP'ye oy verince karşılığını almak durumundaydınız. 'Arkadaş sana oy verdik, milletvekili verdik.' Siz hiç kürsüye çıkıp Sakaryalının bu derdi var diyen bir milletvekili duydunuz mu? Ben iki dönemdir milletvekiliyim, kimse Sakaryalının şu derdi var, Sakarya'da işsizlik var, şeker pancarı üreticilerinin şu sorunu var, şeker fabrikasının derdi var, 4-C'li işçilerin, taşeron işçilerin derdi var diye bir şey söylemedi. Herkes memnun hayatından öyle mi? O zaman yapacağımız bir şey var; 12 Haziran'da sandığa gideceğiz. Elimizi vicdanımıza koyacağız, cebini düşünenlere değil, halkı düşünenlere oy vereceğiz'' diye konuştu.
Çiftçilerin halkın iktidarında ayağa kalkacaklarını, huzura ereceklerini belirten Kılıçdaroğlu, mazotun litre fiyatını 1.5 liraya düşüreceğini söyledi. Mazotu nasıl 1.5 liraya indireceğinin sorulduğunu hatırlatan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi
''Dışarıdan getiriyoruz petrolü o nedenle artıyor fiyatı. Bir kısmı yalan, bir kısmı doğru. Ben size doğrusunu anlatayım. Petrolün Türkiye'de yeteri kadar olmadığı doğru. Türkiye'de rafinerilerde işlendiği doğru, rafineri sahibinin üzerine kar eklediği doğru. Dağıtım şirketlerinin verdikleri doğru, dağıtım şirketlerinin de kar ilave ettikleri doğru. Oradan benzin istasyonlarına verdikleri doğru. Benzin istasyonu sahibinin karı da doğru. Fiyat 1.5 lira, hepsi dahil fiyat 1.5 lira. Peki nasıl oluyor da 3.5 liraya çıkıyor? KDV'yi, ÖTV'yi de almayacağım, karı dahil 1.5 liraya çiftçiye mazotu teslim edeceğim. Sorun, Kılıçdaroğlu doğru söylüyor mu, söylemiyor mu? Sorun ona. Recep Bey gelince sorun. 'Arkadaş 1.5 liraya mal olan, karı dahil benzini, motorini sen nasıl götürürsün verirsin 4 liraya, 3.5 liraya.''
Vatandaşlara mazotun 1.5 liradan verildiği bir yer olup olmadığını soran Kılıçdaroğlu, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
''Var, ben biliyorum, vatandaşımız biliyor. Gemiciye veriliyor değil mi? Ona 1.5 lira. Kotraya, yatlara 1.5 lira, çiftçiye gelince 4 lira. Niye ödüyor çiftçi? Çünkü çiftçi sabahın köründe tarlaya gider, çoluk çocuğunu alır çalışır, ürününü eker, gübreler, bakar. Allah aşkına o çalışıyor, öbürü keyfine bakıyor. Keyfine bakan 1.5 lira, çalışana 3.5 lira. Olur mu? Halkın iktidarında yeni CHP 'alın teri' demektir. Yeni CHP 'çalışmak' demektir. Yeni CHP 'üretmek' demektir. Yeni CHP 'üretene hakkını teslim etmek' demektir.''

-''9 MİLYON EMEKLİNİN OYUNU İSTİYORUM''-

İktidarın emeklinin durumunun iyi olduğunu söylediğini ifade eden Kılıçdaroğlu, ''Emekli yaz tatilini Kanarya Adaları'nda geçiriyor, diyorlar. İnanmadınız mı siz, gitmediniz mi? Hatta bazı emeklilerimiz yaz tatillerini Bali adasına giderek geçiriyorlarmış. AKP'den o kadar memnunlarmış ki, arada bir Türkiye'ye uğrayıp torunlarını seviyorlar, seçim zamanı da koşup AKP'ye oylarını veriyorlar, öyle mi'' dedi.
9 milyon emeklinin oyunu istediğini belirten Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
''Soru şu; millet mi doğruyu söyler, Recep Bey mi? Kim doğruyu söyler? Ben de millete inanıyorum, inandığım ve size güvendiğim için, 9 milyon emekliye sesleniyorum. Sizin derdinizi ben dile getiriyorum. Size 'milli gelir artışından pay verilmesi gerekir' diye ben söylüyorum. Allah aşkına oyu niye AKP alıyor? 9 milyon emeklinin 9 milyonunun da oyunu istiyorum. Bir tane fire bile istemiyorum. 9 milyon emeklinin oyunu şunun için istiyorum; bir kanun çıkardılar, numarasını da vereyim. 5510 Sayılı Kanun. Dediler ki, 'milli gelir artışından emekliye pay verilemez.' Nedir bu, biliyor musunuz? Kişi başına gelir. Zaten o da biraz tartışmalı ya. En son dediler, 'bizim zamanımızda kişi başı gelir 20 bin dolara çıktı.' 20 bin dolara çıkan var mı içinizde? Yok mu? Adapazarı bu kadar fakirleşti mi?
İsterse kişi başına gelir 100 bin dolar olsun. Emekliye buradan 5 kuruş para yok. Çünkü kanun öyle. Şimdi bütün emeklilere soruyorum ve sesleniyorum; kişi başına gelirden emekliye pay verilmemesi kanunu çıkaran Adalet ve Kalkınma Partisi'ne 12 Haziran'da oy verecek misiniz? Siz bu kadar 'hayır' dediniz. Ankara'dan Recep Bey duyacak ve bozulacak. Yine kimyası bozulacak. Hiç meraklanmayın. Onun ezberini, kimyasını bozdum. Şifresini çözdüm, hiç meraklanmayın.''