Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Türkiye'de milletin kararını, sandığa gidenleri tehditle, baskıyla, korkuyla etkilemeye çalışanlara, demokrasi içerisinde yer olmadığını belirterek, ''Maalesef seslerini fazla çıkaran bazı siyasetçiler o bölgede, taş atanlarla, molotof kokteyli atanlarla, garip kıyafetler giyenlerle aynı safta, ellerinde taş, bazen polise tokat atarak, bazen AK Parti binalarına saldırarak, bazen molotof kokteyli atanları kollarıyla, elleriyle destekçisi olarak sokaklarda görünüyor. Yazıktır ve günahtır. Türkiye böyle bir siyasetçiye ihtiyaç duymuyor'' dedi.
Bursa Olay TV'de katıldığı canlı yayında soruları yanıtlayan Arınç, Bursa'dan milletvekili adayı gösterilmesini nasıl karşıladığının sorulması üzerine, Bursa'dan aday olacağını duyduğunda çok şaşırdığını, sadece kendisinin değil bazı bakanların seçim bölgelerinin, seçimin bazı özellikleri dikkate alınarak değiştirildiğini söyledi.
Bahtına Bursa'nın düşmüş olmasının, kendisini fevkalade memnun ettiğini ifade eden Arınç, ''Bursa geçmişten bu yana ilgi ve irtibatım olan, doğum yerim olmasının dışında çok arkadaşlarımın, dostlarımın, hatta akrabalarımın olduğu ve yaşadığı bir kent. Bursa tarih kenti, kültür kenti. Osmanlı'nın 130 yıldan fazla baş şehirliğini yapmış çok önemli bir kent. Doğrusu 4 dönem milletvekilliğinden sonra Bursa'dan aday olacağımı önceleri düşünmemiştim. Sonra bu karar verilince, bize bunu bir görev olarak kabul etmek düştü'' diye konuştu.
Arınç, ''Ülkenin içerisinde olduğu gergin bir ortam var. Kastamonu'daki Başbakanlık konvoyuna yapılan saldırıyla birlikte artan bir gerginlik. 'Kötü şeyler olacak' açıklaması vardı. Dehşet verici bir açıklama olarak değerlendirildi bu. Hemen ardından da terörist Öcalan'dan gelen bir açıklama vardı. Seçim öncesi yaşanan bu ortamı nasıl değerlendiriyorsunuz?'' şeklindeki soru üzerine şunları kaydetti:
''Dün İstanbul'daydım. İlk sorduğunuz soruyu bütün basın bana sordu ben de cevabını verdim. Türkiye'de gerginliğe yol açacak, can güvenliğini tehlikeye düşürecek, felaket tellallığı yapacak siyasetçilere ihtiyacımız yok. Dolayısıyla BDP çizgisinde siyaset yapanlara da, onların açıklamalarına da, tahrik edici söz ve davranışlarına da itiraz ettiğimi, bunları nefretle, şiddetle kınadığımı ifade ettim. İmralı'daki kişi şöyle, şöyle olacak demiş. Bunu bir siyasetçinin hem tekrar etmesine hem de onu muhatap alarak bir şeyler söylemesine doğrusu benim gönlüm elvermez.''

-''BU SEÇİMDE HALKIMIZIN VERECEĞİ KARARA HERKESİN SAYGI DUYMASI LAZIM''-

Türkiye'de güvenlik güçlerinin can ve mal güvenliğini her zaman sağlayabilecek kararlılıkta ve cesarette olduğunu vurgulayan Bülent Arınç, şöyle devam etti:
''Kim ne derse desin, biz bugünümüzü de, yarınımızı da elbette planlayarak, düşünerek güvenliğimizi hiç bir zaman riske atacak işler yapmayız. Tabii onun sözlerini dikkate alarak Türkiye'de siyaset yapmaya çalışanlara da bazı ikazlarım, nasihatlarım oldu. Türkiye 37 gün sonra seçime gidiyor. Bu seçimde halkımızın vereceği karara herkesin saygı duyması lazım. Hangi parti ne kadar oy alacak, kaç milletvekili çıkaracaksa, bu milletimizin kararıdır ve biz buna saygı duyarız. Ancak milletimizin kararını, sandığa gidenleri tehditle, baskıyla, korkuyla etkilemeye çalışanlara da demokrasi içerisinde yer yok. Demokrasi özgürlük, çoğulculuk ve katılımcılık demektir. Seçimlere giderken herkes serbestçe oyunu kullanabilecek bir emniyet ve güven içerisinde olmalıdır. Maalesef seslerini fazla çıkaran bazı siyasetçiler o bölgede, taş atanlarla, molotof kokteyli atanlarla, garip kıyafetler giyenlerle aynı safta ellerinde taş, bazen polise tokat atarak, bazın AK Parti binalarına saldırarak, bazen molotof kokteyli atanları kollarıyla, elleriyle destekçisi olarak sokaklarda görünüyor. Yazıktır ve günahtır. Türkiye böyle bir siyasetçiye ihtiyaç duymuyor.''