Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda, Büyükelçiler Konferansı dolayısıyla öğle yemeği verdi. Erdoğan yemekten sonra büyükelçilere seslendi.

İşte Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları;

2015 yılı yurtdışı temaslarımızın daha da yoğunluk kazanacağı bir dönem olacak. Bizyenilmiş bir millet değil, muzaffer bir milleti. Bu milletin fertlerinin buna inanması gerekir. Bu aziz millet kendisine biçilen rolü kabul etmedi. Akitf, cesur dış politikamızla, 100 yıllık darbe adımlarını yırtıyor, bize takılan zincirlerden bir bir kurtuluyoruz. Son dönemde başımıza gelen hadiselerin hiçbiri tesadüfi değildir. Hiçbiri Türkiye'nin kendi iç dinamikleriyle ortaya çıkmış değlidir. Hepsi Türkiye'ye istikamet çizmek için kurgulanmış olaylardır.

O kontrol altındaki ezik, gündemi belirlenebilir Türkiye'yi geri getirmeye çalışıyorlar. Ekonomis şahlanamayan, demokrasisi gelişemeyen, yani kısır bir döngü içinde enerjisini sürekli yitiren eski Türkiye'yi diriltmek için bu oyunlar kurgulanmıştır.

17-25 Aralık darbe girişimini yolsuzluk iftirası üzerine kurguladılar. Türkiye'ye maliyeti 120 milyar dolar oldu. Eğer başarılı olsaydılar, eğer azmettikleri gibi, başbakanı, dönemin başbakanı yapabilselerdi, bu maliyet kat kat fazla olacaktı. O zaman özledikleri eski Türkiye'yi inşa etmiş olacaklardı.

Eskiden olduğu gibi Türkiye faiz lobilerinin, savaş lobilerinin servetlerine servet kattıkları bir ülke olacaktı. 17 25 Aralık darrbesinde başarısız olanlar, yeni birtakım operasyonları devreye almak çin uğraştırar. 4 eski bakan üzerinden yapılmak istenen 17-25 Aralık darbe girişmiini yaşatmaya yönelik umutsuz bir süreçtir.Orada başaramadılar, acaba burada başarabilir miyiz?

O zaman başbakanım. Başbakan olarak, illa bununla ilgili soruşturma komisyonu kuralım dedikleri zaman, ‘e kuralım ’ dedik. Bizim bundan kaçınacak yanımız yok. Kurduk. Kurduktan sonra komisyon çalıştı nihayet dün kararını verdi.

Bilirkişi raporları vesaire. Şimdi tabi komisyonun adeta bu ara karar. Bundan sonraki süreç tabi ki parlamento genel kurul. Ama dert bu mu? Dert başka. Acaba buradan biz ne elde edebiliriz, bunun gayreti içerisindeler. Ben inanıyorum ki bu parlamento, şu anda özellikle komisyonun aldığı üzerinde çalışılmış bu karar neticesinde nihai kararını en adil, ideal şekilde verecektir ve Türkiye bu tür oyalama süreçleri içerisinde üzerinde spekülasyonların yapılacağı bir ülke değildir. Olmadığını da bu parlamento gösterecektir.

17-25 Aralık iddiaları, 30 Mart ve ardından 10 Ağustos seçimlerinde millet tarafından yargılanmıştır, millet kararını sandıkta vermiştir. Asıl önemlisi, 17-25 Aralık mahkemelerde yargılanmış ve oyun o mahkemelerde bozulmuştur. Şimdi yargı içindeki bir takım odakların, siyaseti dizayn etme arzularına öyle umuyorum ki izin verilmeyecektir.

Yeni Türkiye ’nin inşası, Türkiye ’nin tüm kurumlarıyla normalleşmesi, geri döndürülemez şekilde hedefine ilerleyecektir. Değerli büyükelçiler, yaşanan bütün badireler karşısında gösterdiği kararlılıkla Türkiye büyüklüğünü göstermiştir. Türkiye üzerinde yapılmak istenen ameliyatlar milletin gücü karşısında erimiştir. Mevcut sorunları da aşarak artık enerjimizi içerdeki yapay sorunlardan ziyade güçlü ekonomiye yoğunlaştırmak zorundayız.

Büyükelçilerimizin bütün bu operasyonlara karşı son derece dikkatli olmaları gereken bir süreçten geçiyoruz. Özellikle batıda medya ve bazı odaklar Türkiye ’ye karşı yoğun bir algı operasyonu içindeler. Batı medyasında Türkiye'deki hadiselere ilişkin olarak çok sayıda haber yorum, bunların yanında Türkiye ’nin demokrasiden nasibini almamış bir ülke gibi gösterme gayretleri bizlerin de dikkati çekiyor. "BUNU BOZACAK OLAN SİZSİNİZ" Bakıyorsunuz bir haşhaşi grup buralarda senatolarında parlamentolarında her türlü haberi her türlü oralarda kumpaslar vesaireler bunları yürütüyorlar. Bunu bozacak olan kim? Siz değerli büyükelçilerimiz olacaksınız. Bize ulaştırılması gereken neyse o bilgileri belgeleri bizlere aktarın. Biz gümbür gümbür bunları konuşuruz. Geri adım atmak gibi asla söz konusu olamaz. Üzerlerine üzerlerine gideceğiz. Kimse bizim gündemimizi belirleyemez.Tüm bu haberlerin yalan olduğunu görüyoruz. Geliyorlar, bizimle oturuyorlar konuşuyorlar, belgeleri gösteriyoruz, bunlara rağmen bildiklerini okuyorlar. Ben özellikle şunu istiyorum, bunların karşısında dik durun. Onlara yaptıkları ahlaki olmayan bütün bu yalan haberleri, bu asparagas haberleri bunların yüzüne yüzüne çalmanız lazım.

Bakıyorsunuz bir haşhaşi grup buralarda senatolarında parlamentolarında her türlü haberi her türlü oralarda kumpaslar vesaireler bunları yürütüyorlar. Bunu bozacak olan kim? Siz değerli büyükelçilerimiz olacaksınız. Bize ulaştırılması gereken neyse o bilgileri belgeleri bizlere aktarın. Biz gümbür gümbür bunları konuşuruz. Geri adım atmak gibi asla söz konusu olamaz. Üzerlerine üzerlerine gideceğiz. Kimse bizim gündemimizi belirleyemez.

Nerelere nasıl paralar savurduğunu biliyoruz. Nerelerde kendilerine yemek masası ayırt ettiklerini bunu da biliyoruz. Arkadaşlar biz onlardan daha güçlüyüz. Öyleyse şu anda milli siyaset belgesi içerisinde yer almaya namzet olan bu paralel yapı artık dünyada gereken yere oturacaktır. MGK bununla ilgili tavsiye kararını almıştır. Hükümetimiz bakanlar kurulundan bunu geçirmiştir. Şimdi 2015 milli siyaset belgesi içinde yerini alacaktır. Bu artık böyle bir örgüttür. Büyükelçilerimizin tüm personelleriyle gerçeklerin duyurulması için daha gayretli olmaları gerektiği açıktır.

Basın özgürlüğü üzerinden teröre karşı alınan Taraftarium tedbirler üzerinden, terör örgütleri üzerinden Türkiye kötülenmek isteniyor. Bakıyorsunuz bir tahşiye olayı çıkıyor bu olaydan dolayı bir operasyon. Hemen olay basın özgürlüğü, basın özgür değilmiş. İddia ile konuşuyorum. Ne Avrupa ’sında ne diğer ülkelerinde, türkiye ’deki basın kadar özgür bir medya yoktur. Bunların hepsini gördük. Sıkıysa siz oralarda kalkın, cumhurbaşkanına başbakana saldırın, saldıramazsınız. Amerika ’da almanya ’da Rusya ’da yapamazsınız. Bunların yüzüne yüzüne, onların görsel medyada çıkan şeylerini önlerine koymanız lazım.