doğu ergil

Başbakan Davutoğlu ve ilgili bakanların Dolmabahçe'deki Başbakanlık Çalışma Ofisi'nde gerçekleştirdiği toplantı sürerken buradan ayrılan Akil İnsanlar Heyeti İç Anadolu Grubu Üyesi Prof. Dr. Doğu Ergil, basın mensuplarına yaptığı açıklamada, çözüm sürecine bir yapı kazandırmanın büyük önem taşıdığını dile getirdi.

Sürecin sadece "devlet memurlarıyla Abdullah Öcalan arasında görüşme" biçiminde sürdürülmesinden ziyade başı, sonu, yöntemleri ve sonunda da nasıl bir Türkiye manzarasına sahip olacağının belirlenip çerçevesinin çizilmesi gerektiğini kaydeden Ergil, şöyle devam etti:

"Birbirine sürten iki sert zemin, yani Türk Silahlı Kuvvetleriyle Kürt silahlı kuvvetleri veya siyasi bir örgüt olan devletle, Kürt siyasetinin temsilcileri şu anda birbirlerine çok güveniyor gözükmemektedirler. O yüzden bu güven ortamının sağlanması, iki sert zeminin birbirine sürterek yıpratmaması için, aranın açılması ve bu açılan araya da sivil inisiyatifin girmesi, böylece şiddetin, öfkenin sesiyle değil aklın sesiyle, itidalin sesiyle bir gelecek oluşturmak ihtiyacı dile getirildi. Şimdi burada çeşitli aktörler var. Şimdi, en önce resmi muhatap var, devlet; siyasi muhatap var; PKK ve çevresi, sosyolojik muhataplar toplumun kendisi ve dış muhatap var, yani bölgede yeri olan ve çıkarı olan diğer devletler. Bu sürecin bir yerel, bir milli proje olduğunu söylüyoruz, böyle olmasından haz duyacağız, bu bizim sorunumuz, biz çözelim beklentisi var ama artık yerellikten çıktı sorun, uluslararasılaştı, o yüzden çok katmanlı bir strateji, bir yaklaşım gerekli."

Akil İnsanlar Heyeti'nin yanı sıra sivil toplum ve kanaat önderleri ile bir araya gelerek komisyonlar kurulması yönünde bir arzunun oluştuğunu ifade eden Ergil, bu konuda hükümetin de istekli olduğunu aktardı. "Yeni komisyonlar mı kurulacak?" şeklindeki soruya Ergil, "Büyük bir ihtimalle böyle olacaktır. Böyle olmasını da biz önerdik ama hükümette de bu niyeti gördük. Yoksa böyle bir niyet olmasa kendi kendimize gelin güvey olacaktık. O yüzden artık bu iş biraz keyfi, sadece işte resmi şahsiyetlerle Öcalan ve yakın çevresi üzerinden süren değil, onların da merkezinde bulunduğu daha geniş çaplı bir mutabakat arayan süreç başlayacağına inanıyoruz. Böyle olmasını da arzu ediyoruz" yanıtını verdi.

Kayınvalidesinin Akil İnsanlar Heyeti'nde görev aldığı için kendisine "vatana ihanet etmiş" muamelesi yaptığını ve ailesi içinde müthiş bir gerilimin oluştuğundan söz eden Ergil, bu konuda kayınvalidesi ile deneme bonusu veren siteler hayranı olduğu Kadir İnanır'ı telefonda görüştürdüğünü belirterek, "Aileler içinde bile kutuplaşmanın oluştuğu bir toplumda olumsuz enerjinin boşaltılması lazım. Bu yolda bize düşen neyse ama Akil İnsanlar Heyeti adı altında değil yeni görev tanımlarıyla oluşturulacak sivil toplum kuruluşlarında yer almaya hazır olduğumuzu söyledik. Hükümet de bu konuda istekli" dedi.

"Muhalefetin 'Artık süreç, oyalama olarak devam etmesin'... Baskın Oran'ın da heyetten ayrılma gerekçesinden bir tanesi buydu. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?" şeklindeki soru üzerine Ergil, "Ben bu konuda bir güvence veremem. Çünkü bu güvencenin önce bize ve topluma verilmesi lazım. Fakat bu niyetin olduğunu gördüm. Diyeceksiniz ki hep bir çözüm süreci isteği vardı niyet olarak ama bir türlü sürece dönüşemedi, yapı kazanamadı. Bu sefer yapı kazanacağına ilişkin eğilimin güçlendiğini gördüm. Bu konuda bizim de taşın altına elimizi koyacağımız taahhüdünü verdik" diye konuştu.

Ergil, toplantıya Başbakan Davutoğlu'nun yanı sıra çok sayıda bakanın katıldığını, pratiğe yönelik önerilerin de dile getirildiğini anlatarak, "Bu kadar nitelikli bir toplantıya ilk defa şahit oluyorum. 'Akil İnsanlar' denilen heyetin de şimdiye kadarki çalışmalarında ve öğrendiklerinde çok ciddi bir tecrübe kazandıklarını, doğruyla yanlışı, duygusalla akli olanı ayırabilecekleri olgunluğa geldiğini gördüm ve umudum arttı" değerlendirmesinde bulundu.