ermenek

Karaman ’ın Ermenek İlçesi ’ndeki madende 18 işçinin mahsur kalmasına yol açan tonlarca su, soru işaretlerini de beraberinde getirdi.

Yapılan incelemelere göre; 2000 ’li yıllarda terk edilmiş olan bitişik bir madenin galerisinde, en az 10 yıl boyunca yer altı suları ve zehirli gaz birikti. Kazanın meydana geldiği madende yapılan bir patlatma ya da “topuk” olarak adlandırılan ve iki galeri arasında zorunlu olarak bulunması gereken mesafenin aşılması sonucu kullanılmayan madendeki su işçilerin çalıştığı bölümü bastı.

“Ermenek” faciasını inceleyen eski Maden Mühendisleri Odası Başkanı Mehmet Torun, tespitlerini Habertürk ’le paylaştı. Olayın meydana geldiği madenin yanında 2000 ’li yıllarda terk edilmiş başka bir maden bulunduğunu belirten Torun, “Bu madenin terk edilmiş boş galerisinde 10-15 yıl su birikmiş. Terk edilen madenlerde gaz ve su birikebilir. Kazı işlemlerinin eski madene doğru ilerlemesi üzerine, buradaki su patlayarak işçilerin bulunduğu sahaya dolmuş. Şişmiş bir balona iğne batırmak gibi” dedi. Torun, madene su ile birlikte gaz da dolduğunu söyledi.

“Kazının, eski sahalardan uzakta yapılması gerekir. İşletmenin planlarında böyle bir eski galeri görünmüyor” diyen Torun şöyle konuştu: “Havza madenciliği yapılmadığı için bu maden planlarda yok. Normalde bir maden alanında havza planlaması yapılır. Böylece, hangi sahayı kimin işlettiği, terk edilmiş sahalar bilinir. Ancak burada kıyıda köşede kalan çok sayıda maden var. Maden alanları tek tek firmalara verilmiş ve onlar da kafalarına göre çalışıyor. Eski madenin bilinmesi gerekirdi; bilinseydi bunlar olmazdı. Planlar, Maden İşleri Genel Müdürlüğü ’nde var. İzin verilirken bunun uyarısı yapılabilirdi.” Torun, terk edilmiş eski madenlerin “göçertilerek” terk edilmesi gerektiğini de söyledi.

Kömür madenciliği uzmanları da şu tespitlerde bulundu:

Normalde maden galerileri 7 katlı bir apartman gibi yukarıdan aşağı doğru iner. Aşağı inerken de her galeri arasında ‘topuk ’ adı verilen bariyer mesafesi bırakılır. Mevcut işletme, suyun dolduğu galeriden daha aşağı kotta çalışıyordu. Yani apartmanın 6. katında su biriktiyse, işçiler 4. kattaydı. Çalışma yapılırken, topuk mesafesi aşıldı ve yukarıdaki sular da aşağı doğru hareket etti. Belli ki topuk zayıflatılmış. Topuğu zayıflatıcı unsur da dinamitle patlatmadır.

Madenler terk edilirken, betonla galeriler ve madenin ağzı kapatılır. Galerilerin betonlanmasıyla, gaz ve su gibi şeylerin diğer alanlara ilerlemesi önlenir. Kömürü aldıkça, galeride otomatik çökme de olur. Doğası budur. Ancak buradaki hata mevcut işletmenin, çalışma yaparken yer altı sularına yönelik jeofizik ve sondaj çalışması yaptırmaması. Hangi kotta yer altı suyu olduğu bilinmeli. Belli aralıklarla sondajla suları boşaltırsın. Su, her madende vardır. Projelendirmeden önce su seviyesi tespit edilmeliydi.

Her işletme, Maden İşleri Genel Müdürlüğü ’ne bir harita ile nerede çalıştığını gösteren plan sunar. Bu, yasal yükümlülüktür. Bir maden işletmesi çalışma öncesi, bölgeyle ilgili eski planları genel müdürlükten ister. “Eski madeni bilmiyordum” demek olmaz. Eskiden çalışılmış yerler araştırılmadan işletmecilik yapılmaz.

Uzmanlara göre Ermenek ’te tonlarca suyla gelen facia şöyle gelişti:

1-Madene bitişik terk edilmiş galerilerde zamanla su ve gaz birikti

2-İşletme bu eski galerileri hesaba katmadan kazı yaptı

3-Suyun biriktiği boş galeri, işçilerin çalıştığı kottan yüksekteydi

4-Bir patlatma taşkını tetikledi; şişmiş bir balona iğne batırmak gibi...

5-Maden planlarında eski işletme görünmüyordu