Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türkiye'nin savunma sanayisine son yıllarda özellikle çok büyük önem verdiğini belirterek, ''Özellikle savunma sanayisindeki üretimin tasarlanması, yerli imkanların kullanılması açısından çok büyük gelişmeler olmuştur'' dedi.
Gül, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül'ün himayesinde, Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfının sorumluluğunda, TÜYAP Tüm Fuar Yapımcılık organizasyonunda düzenlenen ''10. Uluslararası Savunma Sanayi Fuarı'nın (IDEF'11)'' açılışında yaptığı konuşmada, böyle bir fuarın, İstanbul gibi, kıtaların buluştuğu, bölgede merkez haline gelen bir şehirde organize edilmesinin önemine işaret ederek, Türkiye'nin savunma politikası ve dış politikasının esas stratejisinin ''Yurtta barış dünyada barış'' ilkesi çerçevesinde şekillendiğini belirtti.
Atatürk'ün bu ilkeyi Birinci Dünya Savaşı'nın ardından çekilen acıları ve yeni kurulan ülkelerdeki çekişmeleri göz önüne alarak hedef gösterdiğini, aradan yıllar geçmesine rağmen bu sözün hala geçerli olduğunu söyleyen Gül, yurt içinde huzurun, güvenliğin; dünyada istikrarın, huzurun sağlanması ve tehditlerin yok edilmesinin birinci ihtiyaç ve birinci şart olduğunu vurguladı.
Gül, ülke içerisinde güvenlik olmadan demokrasi, barış ve huzur içinde bir hayatın mümkün olmadığını belirterek, şöyle konuştu:
''Bunu sağlayabilmek için de şüphesiz ki önce doğru politikalar, doğru siyaset ve daha sonra yeterli araç ve gereç ihtiyacı vardır. Bu fuarda sergilenecek bütün ürünler, istikrarın ve güvenliğin sağlanması için gerekli araçları sunmaktadır. Savunma sanayisi savaşa hazırlık için değil, savaşları önlemek için elzemdir. Kimin savaşa hazır, herhangi bir belayı, tehdidi defedecek, caydıracak hazırlığı yoksa başka birinin yanlış yapmasını da bir nevi azmettirmiş olur.''
Türkiye'nin, kendi iç güvenlik kurumlarını en güzel şekilde donatma hedefini aklında birinci unsur olarak tuttuğuna işaret eden Gül, ''Türkiye savunma sanayisine son yıllarda özellikle çok büyük önem vermektedir. Çok büyük hamleler yapılmıştır. Özellikle savunma sanayisindeki üretimin tasarlanması, yerli imkanların kullanılması açısından da çok büyük gelişmeler olmuştur'' dedi.
Savunma sanayisiyle ilgili kurumları sık sık ziyaret ederek bilgi aldığını söyleyen Gül, özel sektörün de bu alanda teşvik edildiğini ve çok önemli yatırımlar yaptığını ifade etti.
Bu imkanları dost ülkelerle paylaşmaktan daima mutluluk duyacaklarını belirten Gül, bu çerçevede dost ülkelerle savunma sanayisi alanında anlaşmalar yapmaya büyük önem verdiklerini ve bu anlaşmaların işbirliklerini çok kolaylaştırdığını anlattı.
Cumhurbaşkanı Gül, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Savunma sanayisinde karşılıklı dostlar arasındaki bağımlılık da bir noktada önemlidir. Kaynakların en verimli şekilde kullanılması elzemdir. Birimizin yaptığını başka birimizin de aynen yapmasına gerek yoktur. Yeri geldiğinde dostlar, müttefikler olarak ortak projelere de çok büyük önem veriyoruz. Türkiye büyük projelerde, gerek nakliye uçakları gerek yeni nesil savaş uçaklarının, helikopterlerin yapımında, ortak projelere girmektedir.''

-AR-GE ÇALIŞMALARI-

Savunma sanayisindeki AR-GE çalışmalarına ilişkin de bilgi veren Gül, ''Türkiye, üretim bir yana, dizayn yapan, çalışan, en yüksek seviyede planlama, araştırma yapan, her kuruluşta binin üzerinde mühendis istihdam eden büyük savunma sanayisi kuruluşlarına ulaşmıştır'' dedi.
Konuşmasının ardından Gül, üst düzey konukların da katılımıyla birlikte kurdele keserek fuarın açılışını yaptı.
Açılışın ardından fuarı gezen Gül, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Işık Koşaner ile Türkiye'nin ilk milli tank projesi ''Altay''ın bire bir boyutunun bulunduğu standın açılışını yaptı. Böylece proje ilk defa kamuoyuna tanıtıldı.