Bediüzzaman Hazretleri’nin “Isparta Kahramanları gibi olmak istiyorsan onlar gibi olmalısın” diyerek övgüyle sözünü ettiği kahramanların başında Ahmet Hüsrev Ağabey gelir. Risale-i Nur’a kahramanca sahip çıkmış, yıllarca evinden çıkmayarak Risale-i Nur’un telifinde bulunmuştur.
 
ISPARTA KAHRAMANLARI AHMED HÜSREV ALTINBAŞAK  (1899-1977)
 
Ahmed Hüsrev Altınbaşak 1899 yılında Isparta'nın Senirce Köyünde dünyaya geldi.İstiklal Harbinde esir düştü.Harbin sükutundan sonra terhis oldu.Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri ile 1931 yılında tanışır.Isparta Gül Fabrikasının önde gelen rükünlerindendir. Altıyüze yakın nüshayı zor şartlar altında matbaada basar gibi eliyle yazarak çoğaltmışdır.Hattı güzel olduğu için Risaleleri yazmakla beraber dokuz adet de tevafuklu Kur'an'ı yazdığı bilinmektedir.Teksir makinaları çıkınca Risale-i Nur eserlerini yine mumlu kağıda yazdığı bilinmektedir.Yaptığı hizmetlerinden dolayı Risalelerin tashihinde, tevziinde Nur'a ettiği hizmetlerinde Isparta Kahramanlarının önde gelen isimlerinden biridir.
 
Isparta'da yazılan veya teksir edilen Risale-i Nur onda toplanırdı. İstendiği zaman, istenilen yere, yeteri kadar Risale gönderdiği bilinmektedir.
 
Bediüzzaman Said Nursi Hazretleriyle, Eskişehir, Denizli, Afyon hapishanelerinde beraber olmuştur.Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerini  Isparta'ya birinci gelişinden, Gençlik Rehberi mahkesine kadar Isparta'da kaldığı sürecte evinde misafir etmiştir. Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri, Ahmed Hüsrev Altınbaşak ağabeyi yaptığı büyük hizmetlerinden dolayı bilhassa lahika mektuplarında methine mazhar etmişdir. Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri lahika mektuplarında Hüsrev Ağabeyden şöyle bahseder:
 
Hüsrev kardeş! Senin, umum kardeşlerin namına bayram tebriki hesabına başta Kur'anın baştaki çok şirin ve güzel cüz'leri olarak Mektubat'ın kısm-ı a'zamını hediye etmekliğiniz, bin tebrik hükmünde oldu. Bin barekallah.
Kastamonu Lahikası
 
Bilhassa Medreset-üz Zehra erkanlarının, hususan Hüsrev'in bu vatan ve millet ve alem-i İslam'a hizmet-i imaniyeleri ve tahribçi dinsizlerin desiselerine sed çekmeleri o kadar büyük bir hasenedir ki, farz-ı muhal binler seyyie olsa afvettirir. Öyle ise, başta Hüsrev olarak o erkanların hiçbir hareketini tenkid etmemek ve kemal-i ihlas ve samimiyet ile onlara tesanüd ve tam kardeş olmak lazımdır diye bu mealde bir ders oldu. İnşaallah Hacı Sabri de Hoca Sabri ve Rüşdü ve emsalleri gibi ruh u can ile alakadar ve Hüsrev'e tam kardeş olacak; meşreb ihtilafı daha tesir etmeyecek.
Emirdağ Lahikası-2
 
Kur'an-ı Mu'ciz-ül Beyan'ın ve Risale-i Nur'un hazinelerinin kerametli ve yaldızlı bir anahtarı olan kalem-i Hüsrevi, elhak Mu'cizat-ı Ahmediye'nin (A.S.M.) gizli güzelliğini her göze gayet parlak ve güzel gösteriyor. Cenab-ı Hak bu kalemi, bu hizmette muvaffak ve daim eylesin, amin.
Kastamonu Lahikası
 
Eskide bir zaman Barla'da, bütün tarikatların şecere-i külliyesini tanzim ve istinsah etmek için Hafız Ali ile Hüsrev o vakit o işde bulundular, çalıştılar. Ta o vakitte bu iki zat, ileride Risale-i Nur'a ehemmiyetli hizmette bulunacaklarını ve başta iki göz gibi, iki bakar bir görür, diye kuvvetli bir temenni ile ümid etmiştim. Cenab-ı Hakk'a hadsiz şükür olsun ki; o ümidim, o zamandan beri tahakkuk etti ve ediyor ve şimdi tam oldu.
Kastamonu Lahikası

Risale-i Nur'un kahramanı olan Hüsrev'in bu defaki iki hediye-i kudsiyesi ve kerametkarane o iki semavi hediyenin manevi i'cazını gözlere de gösterir bir tarzda bu şuhur-u selasede bizlere ve bu muhite hediye etmesi, Risale-i Nur nokta-i nazarında mu'cizane bir hizmettir. İnşaallah o Gül fabrikasının kalemi, buraları da bir gülistana çevirecek. Cenab-ı Hak o kalem sahibine, yazdığı her harf-i Kur'an'a mukabil Leyle-i Kadir'deki gibi otuzbin sevab ve doeda rahmet ve hasene versin, amin amin amin.
Kastamonu Lahikası
 
Hüsrev kardeş! Beşinci Şua'ın kıymetini tam beyan ve takdirin beni çok mesrur etti. İkinci defa yaldızlı bir Kur'anı yazdığın, beni fevkalade müferrah etti. Hem benim için de yeni risaleleri mübarek kaleminle {(Haşiye): Medar-ı hayret bir lütf-u bereket: Gül fabrikasının katibliğiyle Risalet-ün Nur'a intisab eden Hüsrev, iki buçuk sene evvel bir küçük şişe gülyağı göndermişti. Mütemadiyen istimal ettiğim halde daha bitmedi, devam eder. Kardeşiniz Emin yanımdadır, bu berekete şehadet eder, hem size selam eder.} istinsah ettiğin, beni minnetdarlık hissinden mesrurane ağlattı.
Kastamonu Lahikası
 
Ey Hüsrev! Tesirli ve güzel mektubunu aldım. Vazifenin başına geçmen, bizi fevkalade mesrur etti. Binler safalar ile geldin. Sen, birbuçuk sene maddi kalemin işlemediğinden merak etme. Senin yerine ve kerametli kaleminin yadigarı olan Mu'cizat-ı Ahmediye'nin biri vilayat-ı şarkıyede fa'alane geziyor. Diğer son yazdığın nüsha da, İstanbul'da senin yerinde çalışıp, inşaallah fütuhat yapar. Senin yazdığın mu'cizeli iki Kur'an-ı Azimüşşan'ın bu havalide hususan Ramazan-ı Şerif'te sana kazandırdıkları sevabları ve tahsin ve tebriklerini, inşaallah yakında tab'a girmesiyle, alem-i İslam'dan senin ruhuna yağacak rahmet dualarını düşün, Allah'a şükreyle.
Kastamonu Lahikası
 
Hüsrev kardeş! Kasem ederim benim elimden gelseydi, yalnız bu defa altun yaldızla yazdığın Mu'cizat-ı Ahmediyeye mukabil her bir sahifesine, yalnız maddi bir ücret olarak birer altun hediye edecektim. Hakikaten ebedi bir gül fabrikasına katib tayin edildiğinize kanaatım kat'iyyet kesbetti. Rabb-ı Rahim'e hadsiz hamd ü sena olsun. Tasavvurumda Hüsrev, Rüşdü bir tek isim gibi olmuş. İkinizi, Risale-i Nur'a ait herşeyde beraber biliyorum ve buluyorum.
Kastamonu Lahikası
 
Müjdeli ve tabiri çıkmış latif bir rü'ya
Bana hizmet eden Ali geldi, dedi: "Ben rü'yada gördüm ki, sen Hüsrev'le beraber Peygamber Aleyhissalatü Vesselam'ın elini öptün." Birden bir mektub aldım ki, Hüsrev'in hattıyla yazılan Asa-yı Musa mecmuasını kabr-i Muhammedi Aleyhissalatü Vesselam üzerinde hacılar görmüşler. Demek benim bedelime Peygamber Aleyhissalatü Vesselam'ın manevi elini, Hüsrev kaleminin vasıtasıyla öpmüş ve rıza-yı Nebeviyeye mazhar olmuş.
Şualar
 
Hafız Ali ile Hüsrev'in birbirleriyle ciddi bir mahviyet içinde kardeşlik irtibatları, Risale-i İhlas'ın tam sırrına mazhar olduğunuzu bana ihsas etti, ümidlerimi fevkalade kuvvetlendirdi.
Kastamonu Lahikası
 
Gül ve Nur fabrikası namına Hüsrev'in tebrik mektubu, beni sevinçle ağlattırdı. Zaten Hüsrev'in mümtaz bir hasiyeti budur ki; şimdiye kadar bana gelen bütün mektublarının hiçbirisi beni incitmiyor.. elim zamanlarımda da yumuşak geliyor, ruhumu okşuyor. Bu cihette dahi ona şahsım itibariyle çok minnetdarım.
Emirdağ Lahikası-1
 
Risale-i Nur'un kahramanı Hüsrev, benim bedelime ölmek ve benim yerimde hasta olmak samimi ve ciddi istiyor. Ben de derim: Te'lif zamanı değil, şimdi neşir zamanıdır. Senin yazın, benim yazımdan ne derece ziyade ve neşre faideli ise, hayatın dahi hizmet-i Nuriyede benim bu azablı hayatımdan o derece faidelidir. Eğer benim elimden gelseydi, hayatımdan ve sıhhatimden size memnuniyetle verirdim.
Emirdağ Lahikası-1
 
Ahmed Hüsrev Altınbaşak AĞABEY 1977 yılında RAMAZAN ayında  İstanbul'da iken  hakkın rahmetine kavuşur.  Kabristanı ise Isparta doğancı mezarlığındadır.  ALLAH RAHMET EYLESİN ŞEFAATİNE BİZLERİ MAZHAR EYLESİN AMİN.
 
DERLEYEN: İSMAİL HAKKI YAŞAR