Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği (DKİB)  verilerine göre, Türkiye'den ocak-eylül döneminde 93 ülkeye çay ihraç edildi. Türkiye'den bu dönemde yapılan çay ihracatında Belçika 8 milyon 676  bin 448 dolarla ilk sırada, Almanya 6 milyon 109 bin 347 dolarla ikinci, Kıbrıs 1  milyon 82 bin 514 dolarla üçüncü, Suudi arabistan ise 897 bin 304 dolarla  dördüncü sırada yer aldı.

Söz konusu dönemde, Kanada, Senegal, Ürdün, Kuveyt, Çad, Etiyopya,  Singapur, Somali, Nijerya, Gabon, Gambiya, Gana, Tanzanya ve Panama gibi farklı  ülkelere de ihracat gerçekleştirildi. Yılın 9 ayında toplam çay ihracatı 21 milyon 732 bin 96 dolar oldu.

DKİB Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Hamdi Gürdoğan, Türk çayı ihracatında Avrupa Birliği ülkelerinin ön planda  olduğunu söyledi.

Toplam çay ihracatının yüzde 70'lik kısmının Avrupa Birliği ülkelerine  yapıldığını vurgulayan Gürdoğan, "Doğu Karadeniz ekonomisinin en önemli tarımsal  ürünleri arasında çay büyük önem taşıyor. Ülkemize gelen turistlerin Türk çayını  tercih etmesi sonucu ihracatımız Avrupa Birliği ülkelerine yoğunlaşmıştır." diye  konuştu.

Gürdoğan, turizm potansiyelinin çay ihracatını da etkilediğini  belirterek, "Son yıllarda Doğu Karadeniz'e Arap turistlerin ilgi göstermesi ile  Türk çayını tadan Arapların çayın kalite ve doğallığını görmesi sonucu son  yıllarda Suudi Arabistan'a yönelik çay ihracatımızda da artış yaşandı. 2017'nin 9  ayında Suudi Arabistan'a 112 bin 192 kilogram karşılığı 897 bin 304 dolar  tutarında çay ihracatı gerçekleşti. Bir önceki yıla oranla miktarda yüzde 57,  değerde ise yüzde 78 oranında bir artış yaşandı." değerlendirmesinde bulundu.

"PAZARLAMA VE TANITIMA ÖNEM VERİLMELİ"

Türk çayının artık daha fazla tercih edildiğini vurgulayan Gürdoğan,  şöyle devam etti:

"Tük çayının Ortadoğu bölgesi ve Arap ülkelerince de tercih edilmesi  önümüzdeki yıllarda ihracatı daha üst noktalara taşıyacaktır. Çay imalatçısı  firmalarımızın da buna hazırlıklı olarak daha yüksek katma değer ihtiva eden ürün  imalatına yoğunlaşmaları gerekmektedir. Marka ürün içeriğiyle ambalaja inovasyon  katarak ürün değerini artırmaları, her ülkenin gelenek ve damak tadına uygun ürün  üretilmesi ve tüketici trendlerinin dikkate alınması ile çay ihracatı daha üst  noktalara ulaşacaktır."

Gürdoğan, çay üreten firmaların artık iç piyasa odaklı ürün  üretiminden vazgeçmesi gerektiğini işaret ederek, Çaykur'un yaptığı çalışmalar ve  tanıtım faaliyetleri çay ihracatının artmasında çok önemli bir etken olduğunu  söyledi.

O nedenle çay firmalarının bu stratejiyi benimsemeleri gerektiğini  ifade eden Gürdoğan, "Pazarlama ve tanıtıma önem verilmeli. Türk çayı toprakta  yetişme ve üretim aşamasında hiçbir katkı maddesi içermiyor. O nedenle Türk  çayının doğallığı, yapılacak bir tanıtım ve pazarlama seçenekleriyle birçok ülke  tarafından tercih edilebilir.  Önümüzdeki dönemlerde çayın daha fazla ülkeye  ihraç edilerek, bu noktada daha iyi seviyelere gelinmesini bekliyoruz."  ifadelerini kullandı.