Geçtiğimiz hafta bir dizi temaslarda ve iş görüşmelerinde bulunmak üzere baş-kent Ankara’ya gittim. Ankara izlenimlerimi yazmamı sayın Zeki Tarhan abimiz istedi. Malumunuz uzun zamandır köşe yazısı yazmıyorum, sadece Gülün dikeninde önemli olayları kısa olarak değerlendiriyordum. Neyse Zeki abimizi kırmayalım ve Ankara izlenimlerimizi dilimiz döndüğünce yorumlamaya  çalışalım.

 23 Şubat Çarşamba günü iş arkadaşım Ömer Özkumur ile önce Burdur belediyesine, sonrada Afyon’a uğrayarak seyhatimize başladık. Akşam saatlerinde Ankara’ya ulaştık ve doğruca İran caddesindeki ofise ulaştık. Burada görüş-tüümüz insanları ve üzerinde çalıştığımız projeleri şimdilik açıklamayı uygun bulmuyorum. Önümüzdeki günlerde elbette bunları dostlarımla ve kamuoyu ile payşalaşacağım, şimdilik sır olarak kalmasında yarar var.

 Tarih 24 Şubat 2011 Perşembe, iş görüşmeleri gece-nin ilerleyen saatlerine kadar devam etti ve Karayolları misafirhanesinde son buldu. Geceyi burada geçirdikten sonra 25 Şubat Cuma günü gazetemiz Ankara temsilcisi, değerli abimiz Zeki Tarhan ile buluştuk. Yeni mahalledeki işyerine taksi ile gittim, Zeki abim beni kapıda karşıladı ve mesai arkadaşları ile tanıştırdı. Kısa bir çay sohbetinden sonra günün geri kalan kısmını birlikte geçirdik. Önce Ostime, oradanda trenle Kızılaydaki ISVAK binamıza geçtik.

 ISVAK, malumunuz 9. Cumhur-başkanı sayın Süleyman Demirel’in Is-partalılara bir armağanıdır. Ispartalı hemşehrilerimiz burada buluşur, hasret giderir, geçmişi yad eder, gelecekle ilgili planlarını kurar. Birçok eski ve yeni dostları burada görme imkanı buldum.

 ISVAK’taki bu ziyaretlerimiz ilerleyen dakikalarda eski Milletvekilimiz ve ISVAK eski başkanı M.Fikri Çoban-erin gelmesi ile daha da neşelendi. Malum, sayın Çobaner, sessiz sedasız Ankara’da başarılı bir ameliyatla sağlığına kavuşmuştu. Bizde ilk kez öğreniyor ve sayın Çobaner’e geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz.

 

Bu arada gözümüz saatte....randevulaştığımız eski DSİ Genel müdürü sayın Doğan Altınbilek hocamızı bekliyoruz. Değerli hocamız Prof.Dr. Doğan Altınbilek le ISVAK’ta buluşup hal hatır soruyor ve uzun bir sohbete dalıyoruz, sohbetimizin ilerleyen dakikalarında Sayın Çobanerde bize katılıyor ve bu anı ölümsüzleştirme fikrini gerçeğe dönüştüren Zeki Tarhan abimiz günün anısına fotoğraflarımızı çektiriyor...

 

Bir süre önce Annesini kaybeden ve uzun bir süre Isparta’da kalan sayın Altınbilek hocamızdan Isparta sevdasını dinliyoruz. Ispartayı çok sevdiğini ve her karış toprağından zenginlik ve bereket fışkırdığını belirten Altınbilek hocamızla, Isparta’nın geleceğinide konuştuk. Kendisine Isparta’nın değerlerinden bahsettim ve bu değerlerin pazarlanması ve yatırım yapılması için yabancı dostlarına tavsiye etmesini önerdim, hepsini not aldı ve bu konuda çok daha detaylı bir çalışma yapmamız gerektiğini söyledi.

 

 ISVAK ziyaretimden sonra Ankara gezimizin son durağı yine hemşeh-rimiz olan Senirkentli Türker Aygündüz’ün Kızılaydaki ofisi idi. Bir süre sayın Aygündüz ile hasret giderdikten sonra Ankara seyhatimizin sonuna gelmiş olduk.

 Yol arkadaşım Ömer Özkumur ile arabamıza atladık ve gece 24.00’de Isparta’da sona eren yolculuğumuza çıktık.

 

Bu arada sevgili abimiz Zeki Tarhan devlete olan hizmet süresini önümüzdeki yıl tamamlayacağını, köşe yazarlığı ve gazetecilik mesleğine daha fazla zaman ayıracağını söyledi. 65. yaşına girerek devlet hizmetine son noktayı koymaya hazırlanan Zeki Tarhan abimiz emeklilik tarihini ilk kez ve bugün kamoyu ile paylaşmış oluyor. Kendi el yazısı ile emeklilik gününü not eden Zeki abimizin bu notunu ve el yazısını bende kamuoyu ile paylaşmak istedim. Bu süpriz sayın Zeki abimizin umarım hoşuna gider ve kendisine bir anı olarak kalır.

 

Ankara izlenimlerim böyle, 10 Mart 2011 tarihinde yine Ankara’da olacağım, iş görüşmelerimiz devam ediyor, umarım hayırlı olur ve biran evvel hedefimize ulaşırız.

Saygılarımla.