Isparta’da siyasi partiler kendi adayları ve projeleri üzerinden değil, başka partilerin adayları üzerinden siyaset yapmaya başladı. Seçim sonuçları ile ilgili yorumlarda bu şekilde gittiğine göre durum vahim.
 
Isparta siyaseti ne yazık ki her geçen gün yanlış mecralara, yanlış eksenlere gidiyor. Üzülerek belirtmek gerekiyor ki, seviye de giderek düşüyor.
 
Hizmet, proje etik odaklı siyaset yerine “yıpratma, belden aşağı ve saldırgan” siyaset modeli seçiliyor. Bu eleştirim genel. 
 
Kalitesiz siyaset toplumu böldüğü gibi insanların kriter olarak hizmeti değil, polemiği seçmesine neden oluyor.
 
Üzücü gelişmeler yaşanırken siyasette farklı bir eksen daha oluştu. Siyasette kimin kazanacağından çok kimin kaybedeceği üzerine kurulan stratejilere bir yenisi eklendi.
 
Siyasi parti yöneticileri, başka partilerin adayları üzerinden seçim stratejisi belirlemeye çalıştığı, rakip partilerin adaylarının kim olacağını tahmin etme noktasına, rakip partilerin aday adaylarının partililiklerini sorgulama pozisyonuna kadar geldiler. 
 
Kendi adayları ve projelerini bir kenara bıraktılar, rakip adaylar üzerinden gündeme gelmeye başladılar. Mutlaka rakip adayın eleştirisi olacaktır ama bu sürecin bir noktasıdır. Aslolan partilerin kendileri, adayları ve projeleridir. Takdiri sandıkta millet yapacaktır.
 
İş bununla kalmıyor, seçim sonuçları üzerinde yorum yapılırken de aynı yol izleniyor. Parti dışı daha doğrusu başka partilerin artı ve eksileri üzerinden sonuca gidiyorlar. Kendine bakan kimse kalmadı.
 
Elbette doğruyu yapan siyasetçi var ama genelde ciddi bir kötüye gidiş var.
 
Neden mi bunları yazıyorum. Isparta siyasetinde artık seviye yükseltilmeli. Rakip üzerine oyun kurmak yerine, kendi takımınız en iyi hale getirilmeli. Rakip üzerine maç sırasında taktik değişikliği yapabilirsiniz. Ama takımı iyi kurmayıp, rakibe göre sonuç beklerseniz kaybedersiniz.
 
Bakıyorum, biz siyasi parti yöneticisi başka partinin başkan aday adayını “ne zaman o partili olmuş” diye eleştirebiliyor.
 
Başka bir siyasi parti yöneticisi, rakip partinin adayının kim olacağını kendi partisinin adayından çok merak ediyor.
 
Parti yöneticisi, seçimlerde kim kime oy verir hesabını yaparken, gerekli – gereksiz dengeler kuruyor.
Parti yöneticisi, “şu partinin adayının şu isim olmasını bekliyoruz” diyor.
 
“Şu aday olursa seçim alınır”, “Şu partililer bu partiye oy verir”, “Üç seçimdir biz o partiye oy verdik, şimdi sıra onlarda” gibi değerlendirmeler yapılıyor.
 
Bütün bunlar olacak. Ama siyaseten yapılması gereken:”Adayımız kim olursa – olsun, rakip partinin adayı kim olursa – olsun, parti olarak seçimi alacağız ve almak için nasıl çalışması gerekiyorsa öyle çalışacağız. Seçim stratejimizi buna göre belirliyoruz, projelerimiz hazır” noktasında olmaktır.
 
Siyasi partiler kendi yollarını kendileri çizmelidirler. Rakip partilerin yoluna göre hedefe gidecek yol belirlemeye çalışmak, kendine güvensizlik, yanlış yola girme sebebidir.
 
Yanlış yola girmelerde siyasetin kalitesini düşürmektedir.
 
Bütün partileri milletvekillerine, belediye başkanlarına, il başkanlarına, parti yöneticilerine seslenmek istiyorum: Gelin bundan sonra projeleri konuşun. Eleştiri mutlaka olacak ama bu hizmet üzerinden proje üzerinden seviye kontrollü olsun.
 
Yoksa memlekete, insanlara en büyük zararı siz veriyorsunuz. İnsanlar evlerde, kahvelerde aynı üslubu kullandıkları için konuşamaz, kavga eder hale geldi.
 
Bırakın başkasını, kendinize bakın ve millete kendinizi anlatın.