Isparta son günlerde ne yazık ki iki çirkin olayla gündeme geldi. Özellikle eğitim camiası adına son derece üzücü bir durum.

Bugün üzerinde durmak istediğim konu ise şu:

Eğirdir'de patlak veren olayın' öncesine gidelim.
B. S.'nin eşinin şikayethaber32  dilekçesinde ve gelişmelerde ne var. B. S. Yalvaç'ta lise * ikinci sınıf öğrencisi olan şimdiki eşi ile ilişkiye girmiş ve evlenmiş. Dikkat edin, yine öğrencisi ile ilişkiye giriyor.
 

Ortada evlenme olunca iş büyümüyor, şikayet söz konusu olmuyor. Peki bu olayları Milli Eğitim yetkilileri bilmiyor mu? Mutlaka biliyorlardır.
Yetkililer ne yapıyor? Bu öğretmeni Yalvaç'tan alıyorlar, Eğirdir'e veriyorlar.

Benim aklımın almadığı konu şu: Böyle bir insanı neden hala öğretmenliğe devam ettirirsiniz? Neden gerekli yasal işlemi yapmazsınız?
Neden görevi itibariyle geri bir konuma vermezsiniz?
Öğretmenlik gibi kutsal bir mesleğin içinde bu adamı tutarsınız?
Adamı Yalvaç'dan Eğirdir'e vererek adeta ödül vermiş olmuyor musunuz?

Bu işte zamanında gerekli hassasiyeti göstermeyen, hala bu adama öğretmenlik yaptıran Milli Eğitim idarecilerinin vebali yok mu?

Ayrıca asıl mesele şu: Öğretmenlik sıradan bir meslek değil. Son derece önemli ve kutsal bir meslek. Bu mesleğe her okulundan mezun olanı, her yüksek puanı alanı alırsanız iş bu noktalara gelir.
 

Öğretenlik için ayrı kriterlerin olması gerekmiyor mu?