MHP'nin 2001'deki ANAYASA Değişikliği Performansı Geçenlerde bir arkadaşımla Yeni Anayasa değişiklik teklifi ile ilgili düşüncesini sordum. Verdiği cevap gerçekten ilginçti.

“CHP karşı ise demek ki ben, evet  diyeceğim”.

Mevzuyu daha da ilginç kılanı ise, soruma cevap verenin son seçimlerde iktidar partisine oy vermediğini, muhtemelen de gelecek seçimde desteklemeyeceğini düşündüğüm birisi olması.

Aslında son dönemlerde kamuoyunda bu bağlamda bir kanaatin oluşmaya başlamasından dolayı  CHP’nin  Ali-Cengiz oyunları kurmaya başladığını düşünmemiz gerekiyor.

 

2001 yılı Anayasa değişikliği süreci şu anda yaşadığımız dönemi anlamamız anlamında ehemmiyet arzetmektedir.

6 Eylül 2001’de Meclise sunulan Anayasa değişiklik teklifinin genel gerekçesi şu şekilde belirtilmişti.

1982 tarihli Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının; uygulamada olduğu dönem içinde ortaya çıkan ihtiyaçlar, kamuoyunun beklentileri ve yeni siyasî açılımlar doğrultusunda yenilenmesi gereği doğmuştur. Ayrıca Avrupa Birliğine tam üyelik sürecinde, ekonomik ve siyasî kriterlerin karşılanmasının, bu alanda gerekli yasal düzenlemelerin yapılmasının ön şartı olarak Anayasada bazı değişikliklerin yapılması da kaçınılmazdır. Bu teklif toplumun ihtiyaçlarına cevap verebilecek çağdaş - demokratik standartlara ve evrensel normlara uygun, insan hakları ve hukukun üstünlüğünü ön plana çıkaran bir Anayasa değişikliğini hedeflemektedir. 

Teklif, 2-3 Ekim 2001’de Türkiye Büyük Millet Meclisinde Grubu bulunan Siyasî Partilerden DSP, ANAP, MHP Milletvekillerinin oyları ile kabul edildi.  

Fakat bu değişiklik sürecinde Anayasanın 86. maddesinin değiştirilmesi ( bu madde Milletvekili ödeneklerinin arttırılmasına yöneliktir) ile ilgili olarak Cumhurbaşkanı referanduma götürme  kararı verdi. Akabinde parti grupları 86. madde ile  referanduma gitmemek için 21 Kasım 2001’de referandum gerekçesini ortadan kaldıran düzenlemeyi gerçekleştirdiler.

Fakat TBMM'de temsil edilen siyasi partilerin grup yöneticileri, Cumhurbaşkanı'nın Anayasa'nın milletvekili yolluk ve ödenekleri ile özlük haklarını düzenleyen 86. maddesindeki değişikliği referanduma götürme kararının doğru olmadığını savundular.

Grup yöneticileri, referandum halinde yüzde 90 oyla yeni düzenlemenin reddedileceği tahmininde de bulundular.

Bu tahminlerine rağmen referandumla değil, yeni bir düzenleme ile referandum ihtimali ortadan kaldırıldı.

‘2001’deki Anayasa değişikliği sürecinde başrolleri bırakmayan MHP, 2010’da, 2001’de öne sürdüğü gerekçelerin tamamının devam etmesine rağmen Anayasa değişikliğine neden ayak diremektedir, anlamak mümkün değil. Geçmişi ile bağlarını koparma riskine rağmen ( 1980 öncesi bu davanın kahrını çekmiş olanları aşağılayarak ) nötr bir politika izlemesi ciddi bir handikap olarak değerlendirilebilir.

MHP’nin Genel siyasetteki sıkıntılı durumu  Belediye Yönetiminde de devam ediyor. Özellikle Parti yönetimi ile Belediye yönetimi arasındaki gerilim özellikle Parti binası ihale sürecinde zirveye çıktı. Sıkıntı  Isparta Belediyesinde "2. Altan Raşit Civan" vakasını çıkaracak kadar ciddi.  

MHP il yönetimi bu süreçte işgaliye karşılığı oturan CHP il merkezine de aynı prosedürün uygulanmasını bekliyor.

Halk ise, Belediye  Yönetiminin Eski halk pazarında ki inşat ile ortaya koyacağı politikaları merak ediyor.

 Ne Diyelim, belki de Sayın Yusuf Ziya Günaydın bir "one minute" çekmek üzeredir.