Deden babaya, babadan oğula üçüncü kuşak gülyağı ile birlikte kozmetik üretimi yapan Dr. Kimyager Süleyman Kınacı ve Makine Mühendisi Hasan Ali Kınacı kardeşler, Dünya genelinde gül sektörüne değer katmaya, yön vermeye devam ediyorlar.

Haber 32 İnternet Sitesi ve Express Gazetesi olarak Dr. Kimyager Süleyman Kınacı ile Dünya gülyağı ihtiyacının en büyük tedarikçisi olan Isparta’nın durumunu ve Dünya gül piyasasını konuştuk.

Dünya genelinde son iki yıldır yaşanan ekonomik krize bağlı olarak meydana gelen talep daralması, pandemi süreciyle birlikte dip noktayı bulmuş durumda.

GÜLDE ARZ FAZLALIĞI VAR

Talep ve arz konusuna dikkat çeken Süleyman Kınacı; “Son iki yıldır Dünya genelinde gülde arz fazlalığı var. Türkiye, Bulgaristan, Afganistan ve İran gül üreticisi ülkeler. Bu ülkelerde gül üretimi fazlalaşınca pazarlama sıkıntısı, satış bunalımı meydana geldi. Bunun bir iki sene daha devam etmesini bekliyoruz. Bu sıkıntının üzerine pandemi süreci de girince işler tamamen sıkıntıya girdi. Sınırlar kapatıldı, her türlü ulaşım durdu. Tüm dünya evde kaldı. İnsanlar bu süreçte önce beslenmelerine, sonra da giyim kuşama para harcadılar. Kozmetik arka planda kaldı” diye konuştu.

GÜL İŞİ MİLLİ BİR OLAY

Her zaman krizleri fırsata çevirmenin yolları vardır diyerek konuşmasına devam eden Süleyman Kınacı; “Tabi bu kriz sadece Türkiye için, Isparta için değil, gül üreten tüm ülkeler için geçerlidir. Aldığımız duyumlara göre Bulgaristan başta olmak üzere diğer ülkelerde gül bahçeleri sökülmeye başlamış durumda. Biz bu sıkıntılı süreci toplu bir genel dayanışmayla atlatabilirsek Türkiye’nin dolayısıyla Isparta’nın önünün sonuna kadar açılacağına inanıyorum. Bu büyük bir fırsat. Burada gül dikim alanlarını çok fazla düşürmeden, üreticiyi üzmeden dengeli bir yöntem geliştirerek, ortak bir eylem yaparak bu sıkıntılı süreci atlatmalıyız. Diğer ülkelerin gül sökümü bizden daha fazla. Bizrandımanı düşmüş, yaşlanmış bahçelerde kısmi bir söküm yapmalıyız. Dediğim gibi biz firma olarak dayanışma içerisinde Türkiye’nin liderliğini daha yukarılara taşımak gayretindeyiz. Tabi burada devletimizin, hükümetimizin bir planlama yapması lazım.Gül işi milli bir olay” diye konuştu.

GÜLÜ HERKES DEĞİL SADECE ÇİFTÇİ DİKSİN

Gül dikimini geçimini köyde çiftçilikten kazanan gerçek üreticilerin yapması gerektiğine vurgu yapan Süleyman Kınacı; “Planlama yapılması gerekiyor, dediğim nokta bu. Memurda gül dikiyor, doktorda, avukatta, mühendiste dikiyor. Burada önemli olan herkesin kendi işini en iyi şekilde yapmasıdır. Zaten arz fazlalığını meydana getiren en büyük etken de budur. Çiftçiden sonra herkes gül dikiyor. Devletimiz burada devreye girerek bir planlama yapmalıdır.Sadece çiftçi dikecek ve kendisinin toplayabileceği alan kadar dikecek. Toplanan gül istenilen saatte, makul sürede fabrikada olacak. Çünkü yağın kalitesi ve randımanı buna bağlı. Zaten Dünya’da amansız bir mücadele var. Kalitesiz ürün rekabet şansını tamamen azaltıyor. Ayrıca şunu da belirtmekte büyük fayda var, talebin üstündeki her artış gülün kilogram fiyatını da düşürmektedir” dedi.

ÇİFTÇİMİZİ KORUMAK İÇİN ELİMİZİ TAŞIN ALTINA KOYDUK

Sebat Gülyağı olarak bu sene 4 bin ton gül işlediklerini ifade eden Süleyman Kınacı; “Geçen sene 3 bin ton gül işlemiştik. Ayrıca elimizde 2020 yılı için yetecek kadar gülyağımız vardı.Geçen seneki yağın yarısı satılmadı. Arz fazlalığından dolayı elimizde yeterince yağımız vardı.2020 yılında fabrikamızı hiç çalıştırmasak olacaktı. Bir kilo bile gül almasak olacaktı. Ancak böyle düşünmedik. Onun için Sebat Gülyağı olarak üretici daha fazla sıkıntıya düşmesin diyerek bu sene hiç ihtiyacımız olmamasına rağmen 4 bin tona yakın gül aldık. Elimizi taşın altına koyduk. Çiftçimizi koruma adına bize gelen her gülü alacağımızı taahhüt ettik ve öyle de yaptık. Gül işleyen birçok firma çiftçiden gül almazken biz hiç kimseyi geri çevirmedik. Çiftçimizi koruma adına her gelen gülü aldık. Sürdürülebilir olması için ne gerekiyorsa onu yaptık” dedi.

HEDEF %90 İHRACAT

Kozmetik sektörünün dünya savaşlarında bile büyüdüğüne, ileriye gittiğine dikkat çeken Süleyman Kınacı; “Kozmetik sanayi her zaman ileriye gitmektedir. Dünya genelinde insanların eğitim ve refah düzeyleri arttıkça yaşamları daha kaliteli olmaktadır. Güzellik, bakım ve temiz insan olma gibi unsurlar ön plana çıkmaktadır. Biz bu kapsamda her sene ar-ye önem veriyoruz. Şu anda bünyemizde yaklaşık 150 çeşide varan kozmetik ürünümüz var. Sadece Eglantin markasının altında 85 çeşit ürünümüz var.  Ve hepsi de bizim geliştirdiğimiz, bizim markamız ürünler. Mademki biz güle daha fazla değer katacağız, dolayısıyla milli ekonomiye ve istihdama daha fazla katkı sağlayacağız, bunun tek yolu kozmetik sanayidir. Biz Dünya ile rekabet edebilecek kalitede üretim yapan bir firmayız. Şu an genel kriz dolaysıyla istediğimiz ihracat hedeflerine ulaşamadık. Dünya üzerindeki ticaretin normalleşmesiyle birlikte hedefimiz % 90 ihracattır” dedi.