KENT KONSEYİ ve ISPARTA’NIN TANITIMI

 Son beş yıldır sürekli gündeme getirdiğim kent konseyi oluşumu nihayet ciddi olarak düşünülmeye başladı. Belediye meclisinde gündeme getirilen konunun hayata geçirilmesi fikrimin daha yüksek sesle dillendirilmesi ve kamuoyunun gündemine taşınmasına en çok sevinenlerdenim.

        Bundan iki yıl önce arkadaşımız Arzu Deniz ile birlikte hazırladığımız ‘İş Dünyası’ çalışmasında taraflara sorduğumuz birkaç sorunun içerisinde ‘Nasıl bir Isparta hayal ediyorsunuz” sorumuza verilen cevapların içerisinde Kent konseyi ağırlıklı olarak gündeme gelmişti.

        Aklın yolu birdir, Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek yok, birçok ilde ortak akıl hayata geçirilirken, bizler hala görüş ayrılığı içiresinde, siyasi çekişmenin zirvesinde,şahsi menfaatlere odaklanmış bir şekilde Isparta’yı geleceğe taşımak için çırpınıyoruz.

        Oysa, düşünen ve proje üreten beyinlerin siyasi görüşleri ne olursa olsun, Isparta menfaatleri ve Isparta milliyetçi-liğinde biraraya gelmekten başka çaremiz yok. Bu geminin içerisinde hepimiz varız, çıkmışız bir yola, ya bu gemiyi limana taşıyacağız yada batıracağız....

        Neyse biz yine konumuza, Kent konseyinin kurulması yönündeki görüşlere yer vermeye devam edelim.

        Belediye meclis üyesi Uğur Büyükçulcu’nun meclis toplantısında gündeme getirdiği kent konseyinin meclisde kabul görmesine sevindim. Öncelikle genç, girişimci, idealist ve proje adamı olan Uğur Büyükçulcu kardeşimin bu yöndeki düşüncelerini ve hedeflerini biliyorum, İş dünyası çalış-mamızda kendisi ile yaptığımız röportajda düşüncelerini bizimle paylaşmıştı!.

        Kent konseyinin tabi üyeleri Valilik, Belediye, SDÜ, Baka, İTSO, Borsa, İGİAD, İGSİAD, Esnaf Odaları ve diğer sivil toplum kuruluşlarının yanısıra, İş dünyasından, siyasilerden ve bu oluşumda yer almak isteyen, gönüllü insanlardan oluşan yaklaşık 50 kişilik bir ekip olmalı...

        Konseyin tüzel kişiliği belirlenmeli, dernek mi , vakıf mı, şirket mi olacak, yoksa hiç bir yasal konumu olmadan sadece bir gönül birlikteliğimi olacak buna karar verilmeli. Konseyin giderleri nereden ve nasıl karşılınabilir bunlar belirlenmeli...

        Umut ediyorum ki; iyi niyetle kurulmuş bu birliktelikten çok güzel sonuçlar çıkacaktır, çıkmak zorunda, hep söylüyorum yine söyleyeceğim, başka Isparta yok, bu Isparta’yı geleceğe taşımakta bizim elimizde, bir başkası gelip bu şehrin sahibi olamaz. Herşeyi devletten bekleme anlayışını da yıkarak, ne varsa bizde var demeliyiz....

        Bu arada uzun zamandır düşündüğüm ve zaman zaman dostlarımla paylaştığım, Isparta’nın tanıtım fikrinin artık ciddi düşünülmesi gerektiğinin altını birkez daha çiziyorum. Tıpki kent konseyi gibi bir oluşumla, ya da kent konseyinin görevleri arasında ilk sıraya oturtacağımız tanıtım işini ciddi olarak masaya yatırmalıyız.

        Geçtiğimiz günlerde Antalya Ticaret Odası Başkanı O.Çetin Budak’ın bu konudaki açıklamalarını okuyunca, bizim ne kadar geri kaldığımızı birkez daha gördüm. Dünyanın tanıdığı Antalya’da 2 trilyon lira sermayeli tanıtım AŞ kuruluyorsa ve bu oluşuma herkesim destek veriyorsa, bizim hayli hayli böyle bir oluşuma çok daha fazla sahip çıkmamız ve hayata geçirmemiz gerekiyor.

        Antalya Ticaret Odasının önderliğindeki bu oluşuma ilçe ticaret odaları, Sanayi odaları, birlikler, turizm dernekleri ve diğer sivil toplum örgütleride katılıyor. Şirketin iki tür hisse senedi olacak, A ve B tipi hisse senetleri satışa sunulacak.

        Ben olayın hukuki ve mali yönünü bilmem, kafamdaki projeyi anlatır, yetkilileri bilgilendiririm. Bu konuda daha fazla bilgi vermek istemiyorum, ne zaman bu iki konu hayata geçirildi, ne zaman bu iki oluşumun içerisinde yer aldım o zaman çıkar görüşlerimi konsey üyelerine anlatırım.

Herşey Isparta için sloganı ile sevgi ve saygılarımı sunarım....