SÜLEYMAN SOYLU’NUN SOYSUZLARLA DEMOKRASİ MÜCADELESİ

 

 

Siz Referanduma evet oyu verecek parti üyelerinizi partiden atmaya çalışarak meşruiyetinizi mi sağladığınızı düşünüyorsunuz? Ya da referandumdaki tavırlarını evet olarak açıklayan parti üyelerinizi, yöneticilerinizi korkutarak, topluma bir mesaj mı verdiğinizi sanıyorsunuz? Ya da siz hala siyaset falan yaptığınızı mı zannediyorsunuz. Ya da siz hala kendinizi 71’de mi sanıyorsunuz.

 Öyle zannediyorsanız ne şapka kaldı,  ne de dipçik.  Siz ki Menderes'in avukatıyım diyerek bu ülkede 40 nemalanmadınız mı? Gene aynı sizler Başbakanızı asan kadrolarla bir oldunuz milletin gözünün içine baka baka CHP'nin kayığına binmekten çekinmediniz.  Siz dedemlerin  asker arkadaşıydınız.  Ama kusura bakmayın dedem öleli 10 yıl oluyor. Eh ben de yaklaşık 40 yaşında olduğuma göre varın siz kaç yaşındasınızdır artık. Ama Siz ancak ve ancak vesayetçiler geldiği zaman sıvışıp   gitmeyi bilirsiniz.

 Siz ancak ve ancak tüfek dipçiğinin gölgesini görünce derin sosyolojik ve siyasal yorumlar yaparak ne kadar korktuğunuzu,  ne kadar korkulması gerektiğini vurgulayarak  halka kıvırarak anlatırsınız. Siz, Türkiye’de ne kadar gayri meşru adamlarla   Patalya Otelinde  bir araya gelerek ülkeye gelecek demokrasinin zararlarından bahsederken,  viskilerinizi de yudumlamayı ihmal etmezsiniz. Siz otel ayıları ile kongre kazanırken, ülkedeki merkez sağın umudu “Soylu” gibi asil adamların önünü kesmeyi marifet sayar, kazandığınız değil tecavüz ederek elde ettiğiniz kongreyle ülkenin makus talihini değiştirecek kadroların kazandığı gibi bir yalanı da ortaya koymaktan çekinmezsiniz. 

 Siz bu ülkede ülkenin ve tabanınızın iflahını 50 yıl boyunca kesmiş olan CHP’ye oy verme dangalaklığını bile yapmaktan çekinmezsiniz.  Sizin üzerinizden 60 ihtilali, 71 muhtırası, 80 ihtilali ve 28 Şubat geçmiş, ama siz sanki bu kadar dramatik bir tarihi hiç yaşamamışınız gibi Darbe Anayasasına “hayır” oyu vereceğinizi açıklıyorsunuz. Tabanınıza da bu değişiklik iktidar partisinin değişikliği, onun için hayır oyu vereceğiz gibi bir mazeret sunuyorsunuz. Sayın Parti başkanı size bir soru: “Kendi söylediğinize kendiniz inanıyor musunuz?”

Siyasi partiler tarihinde adı, demokrasi mücadelesi ile geçmiş bir partinin    ülkenin demokratikleşmesini sağlayacak her hareketin yanında olması beklenir. Ama aynı partiyi Jurassic Park filminin kahramanları yönetirse, böyle durumlarda ancak ve ancak takoz olurlar.

Size açık teklif, atın partinizden Süleyman SOYLU ve cesur demokrat arkadaşlarını. Onlara kucak açacak bir parti bulunur elbet. Soylu ve arkadaşları demokrasi mücadelelerini çaka çaka  sürdürürken, sizler  de trene  bakarsınız değil mi?