Toplumsal özgürlük alanlarının genişletilmesine yönelik son çıkan hükümet paketinde önemsiz gibi duran fakat en çok tartışmaya neden olan madde her halde ilkokulda çocuklara kar kış demeden her sabah okutulan andınızın kaldırılmasıydı.

              1789 Fransız ihtilalinden sonra Avrupa’dan Asya’ya doğru akan ulusalcılık akımının yüz yıllık yayılma ve taban oluşturma neticesi 1900 yılların ilk çeyreğinde neredeyse birçok ülkede benzeri içerikli metinler ülke çocuklarına okutulur hale gelmişti. Bizde de 1930 yılların hakim ideolojisi faşizminde etkisiyle benzer bir metin kaleme alınmış ve okutulmaya başlanmış.Birçok ülke bu metinlerden vazgeçebildiği halde biz 2013 yılına kadar korumayı başarabildik.

                Söz konusu metin ilkokul seviyesindeki her çocuğa her sabah militarist ideolojik bir format atmak gibiydi. Gerek içerik  gerekse uygulanış şekli, ülkemizin geldiği noktada ki özgürlüklerle bağdaşmamasından dolayı, kaldırılma kararı karşısında hala bu çaplı, ciddi tepkilerin olması şaşırtıcı. 1930’lu yılların atmosferinden ve Fransız İhtilalinin dünyaya ihraç ettiği ulusalcılığın kutsallığından kurtulamamak bu olsa gerek.

                Dünyayı 2. Dünya Savaşı gibi, belki de insanlığın bir savaşta en çok öldüğü rekor seviyedeki yıkıma götürmüş faşizmin fikirsel ve eylemsel etkinliği altında yazılmış bir metnin ve eğitimcilerce çocukların üzerin de demoklasin kılıcı gibi disiplin  aracı olarak kullanılan uygulanış şeklini görmezlikten gelerek, varlığını sürdürmesini talep etmek insanın tarihin–ideolojinin–nefsinin tutsağı hale gelmesine hoş bir örnek olsa gerek.

                   İnsanların ürettiği ve taptıkları kutsallıklar insanlığın yeryüzündeki serüveniyle başlar. Yaşam bunun mücadelesiyle şekilleniyor.

Ahirete intikalimizde hesabının ağırlığı altında ezilmeyeceğimiz huzurlu bir yaşam dileğiyle Kurban Bayramınızı tebrik ederim.